Mehmet BARANSU
Elimde Everest Yayınları’ndan çıkan 20. Yüzyıl edebiyatının önemli kalemlerinden Stefan Zweig’in 1909-1941 yılları arasında yazdığı denemelerinin toplandığı Geleceğe Güven adlı kitap var. Zweig 1. Dünya Savaşı’ndan ölümüne kadar geçen süreçte düşüncelerini bu kitapta toplamış.
Kitabı okudukça bugünleri, yaşadığımız tartışmaları, ölümleri, cinayetleri, 30 yıldan fazla süren PKK’yla savaşı düşünüyorum. Kitap sanki bizi, bizleri anlatıyor. Barış süreci, demokratikleşme paketi dediğimiz şu günlerde okunması gereken bir kitap.
Bugün köşemi Stefan Zweig’e bırakıyorum. “Geleceğe Güven” denizinden, barışa giden küçük “damlalar”.
“Kelime, mısra, kitap, resim, haykırış, protesto hepimiz biliyoruz ki bütün bunlar hiçbir işe yaramıyor. Yarasaydı şimdi dünyamız beline kadar bir kan çukurunda durmazdı. Bizler için kurtuluşun tek yolu vardır. O da birlik ve beraberliktir.
Birlik ve beraberliğimiz insani olmakla başlamalı, sınırsız insaniyetle sonuçlanmalıdır. Hiç olmazsa bir süre için vatandaşı olduğumuz devleti ve toplumdaki konumumuzu unutalım. Sadece ve sadece insanı düşünelim, bireyleri, milyonlarca bireyi, işkence edilmiş, kıyıma uğramışları düşünelim. Onlar Fransız mı, Alman mı veya İngiliz mi, hangi ülkenin vatandaşı oldukları önemli değil. Birlik ve beraberliğin küresinde hissedelim kendimizi...
Milletlerin ve denizlerin özgürlüğünü değil, bireyin özgürlüğünü ve alınyazısını tanıyalım. Coğrafyanın ve tarihin ötesinde düşünelim. Hayır, düşünmeyelim, sadece hissedelim. Bizleri şimdi biraraya getirecek tek şey duygulardır.
Yıldızlarla güneşin tepemizde olduğu andan bu yana dünya hiç böylesine çılgınlaşmamış, insanları böylesine kıyılmamıştır. Birbirinden değişik çıkar yollara inansak da gelelim biraraya. Bu birlik ve beraberliğimizin sonsuza kadar sürmesine gerek yok. Savaş sürdüğü sürece bir araya gelsek yeter. Politik görüşlerimiz ne olursa olsun birleşelim, karşı çıkalım, direnç gösterelim. Gösterelim insanlara bu çılgınlığa yığınların nasıl direndiğini, bir azınlığın dünyamızı nasıl yok ettiğini.
Birlikteliğe katılacak olanlar kendilerine ne diyecekler? Savaş karşıtları mı, yoksa barış dostları mı? Bu bence yetersiz. Pasifistler mi? Hayır. O da çok ayağa düşmüş, bu düşünceyi istismar edenlerin lekelemiş olduğu bir kelime. İnsanlığı yönlendirenlerin hangisi barış dostu değil?..
Eğer inandığımız şeyin, bu beraberliğimizin bir anlam kazanmasını, coşku içinde gerçekleşmesini arzuluyorsak, mücadele parolamız öyle güçlü olmalıdır ki, inançları yapay olanlar altına sığınmasın.
Kendimize açık açık bozguncu diyelim...
Gösterelim herkese, bizimki bir ülkü, sizinki ise aykırılık. İnsanları kurban etmek sizin için kutsal, bizler için ise acınacak bir şey. Bireyin özgürlüğünü istemek bizler için kutsal, sizler için ise neredeyse bir suç...
Biz bozguncular, bir savaşta topları güçsüz ve zayıf olmaktan çekinmeyiz. Bizler erdemi silahlar arasında aramayız, mutlu olmak için de düşman askerlerinin yenilgisini arzulamayız. Biz bozguncular, gururun, paranın kurbanları değiliz. Artık insanların kanı akmadığında... dünya bizi affedecektir. Biz bozguncular için politika en önde değil en sonda gelmelidir.
Şimdi açık sözlü olalım. Hiç çekinmeden ve yüksek sesle konuşalım! Bütün ulusların insanları, gelin birleşelim, toplumdaki yerimiz, politik ve sosyal görüşlerimiz ne olursa olsun gelelim biraraya. Haykıralım dünyaya savaşlardan nefret ettiğimizi.”
Bugün bir paket açıklanacak. İyi niyetlere rağmen, bu düşüncelerde olmadığımız müddetçe, dünyanın en iyi paketi açıklansa da sanırım sonuç yine değişmeyecek. Kan ve gözyaşı... Gelin iki tarafın bozguncuları olarak sesimizi daha gür çıkarıp, barışı bu ülkeye getirelim.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.01.2016
5.02.2016
28.12.2015
15.12.2015
9.02.2015
30.11.2015
23.11.2015
16.11.2015
9.01.2015
26.10.2015