Murat Sevinç
Bugün, 16 Nisan 2017 halkoylamasının dördüncü yıldönümü. 20 Nisan ise Cumhuriyet’in ilk anayasasının kabul edildiği tarih. 20 Nisan 1924 tarihli Anayasa.
Osmanlı-Türk anayasacılığının en önemli anayasa değişikliklerinden biri II. Meşrutiyet ardından, 1909’da yapılmıştı. Sultanın yetkileri sınırlanmış, meclis güçlendirilmiş ve parlamenter sistemin ana ilkesi (bakanların meclise sorumluluğu) benimsenmişti.
Kurtuluş Savaşı anayasası, Ocak 1921 tarihli. Hükümet sistemi, ‘meclis hükümeti’ (işleyişi parlamenter nitelikler de sergileyen) idi. Yasama ve yürütme yetkileri mecliste toplanıyordu. Savaş koşullarında, Anadolu’nun orta yerinde yeni bir devleti müjdeleyen bu kısa anayasa ile benimsenen hükümet sisteminin, Fransızların ‘Devrim’ ardından 1792-95 arasında uyguladığı hükümet sistemine benzerliğinin anlaşılabilir gerekçeleri söz konusuydu.
29 Ekim 1923’teki anayasa değişiklikleri ile Cumhuriyet’in ilanını, Mart 1924’teki devrimci yasa değişiklikleri takip etti.
Yeni devletin yeni bir anayasaya ihtiyacı vardı ve o anayasa 20 Nisan 1924’te kabul edildi. Hükümet sistemi, ‘meclis hükümeti’ ile ‘parlamenter sistem’ karmasıydı. Parlamenter özellikleri ağır basıyordu, hem lafzında hem uygulanmasında. Anayasayı yapan meclis, II. Meclis’ti. Ağustos 1923’te seçilen, Lozan’ı onaylayan ve 1920 meclisinden farklı olarak Mustafa Kemal’e muhalefetin ‘neredeyse’ tasfiye edildiği (bir başka deyişle Mustafa Kemal’e yakın adayların seçildiği’) II. Meclis. Buna mukabil, milletvekilleri ne yaptıklarını, ne kurduklarını, ulus iradesinin ve ‘meclis üstünlüğü’ ilkesinin ne anlama geldiğini biliyordu.
Bulundukları konumun önem ve ciddiyetinin farkında oldukları için, ‘cumhurbaşkanı’nı hükümet sistemi içinde güçlendirecek önerilere karşı çıktılar. ‘Meclis üstünlüğü’ (ulus egemenliği) ilkesinden ödün vermediler. Yetkilerini kıskançlıkla korudular. Örneğin Komisyon’un önerdiği, cumhurbaşkanının ‘meclisi fesih’, ‘güçleştirici veto’ ve ‘silahlı kuvvetlerin başkomutanlığı’ yetkilerini, genel kurulda reddettiler (Dönemin cumhurbaşkanlarının güçlerinin asıl kaynağı anayasa değil, tarihi kişilikleri ve özellikle tek parti dönemi koşullarıydı.)
1924, 1961 ve hatta 1982 Anayasalarında cumhurbaşkanına verilmeyen söz konusu yetkilerden ilk ikisi, 2017’de önce TBMM’de, ardından ‘atı alanın Üsküdar’ı geçtiği’ halkoylamasıyla, cumhurbaşkanına tanındı: ‘Fesih’ yetkisi ve ‘güçleştirici veto.’ (cumhurbaşkanı tarafından meclise iade edilen bir yasanın, meclis tarafından cumhurbaşkanına geri gönderilmesi için gerekli üye sayısının yüksek oluşu) ‘Güçleştirici veto’ konusundaki fark, o gün önerilen (ve kabul edilmeyen) oran, üye tamsayısının ‘üçte iki’ çoğunluğu idi; 2017’de kabul edilen ise üye tamsayısının ‘salt çoğunluğu’ (md.89/3) oldu.
1924’te şevkle sahip çıkılan meclis üstünlüğü ilkesi, 2017’de yürütme organı lehine feda edildi. Bıktırıcı bir kibir ve değer bilmezlikle.
Yukarıda altı çizilen yetki taleplerine ilişkin meclis tartışmalarında vurgu, çoğunlukla ‘hâkimiyet-i milliye’ (ulusal egemenlik) ve ‘menafi-i milliye’ (ulusal çıkarlar) gibi kavramlar üzerinedir.
Meclis tutanaklarından bolca örnek verilebilir; bana kalırsa, vekillerin zihniyetini ve yetkilerini sahiplenme konusundaki kararlılıklarını yansıtması bakımından en etkileyici olanı, Saruhan milletvekili Reşat Bey’in konuşmasıdır. Komisyon teklifine şu sözlerle karşı çıkar Reşat Bey:
“Gazi Paşa Hazretleri katiyen emin ve müsterih olsunlar ki, millet yine kendi tabir ve tavsiyeleri veçhile, hâkimiyetlerinden bir zerresini ismi ve makamı ne olursa olsun ve kim olursa olsun, hiç bir makama, hiç bir ferde tevdi ve teslim edilmeyecektir… Her yerde olduğu gibi buradaki temaslarımdan da anladım ki millet, hâkimiyetini muhafaza hususunda büyük bir azim ve kudret göstermektedir… Kanaat-i kat’iyem şudur ki, farz-ı muhal olarak Allah Reisicumhur olsa, kat’i arzediyorum. Hâşâ… Melaike-yi kiram (büyük melekler) Heyet-i Vekile olsa, fesih salahiyetini verecek yoktur.” Tutanaklar için Şeref Gözübüyük ve Zekai Sezgin’in ‘1924 Anayasası Hakkındaki Meclis Görüşmeleri’ adlı çalışmasına bakılabilir. 1957, AÜSBF Yayını.
Söz konusu yetki, ‘meclis üstünlüğü’ ilkesine rahmet okunan 16 Nisan 2017’de, dört yıl önce bugün verildi. ‘Diğer’ çok sayıda yetkiyle birlikte. Sonuçlarını, hep birlikte yaşıyoruz.
Yazı önerisi: M. Murat Kubilay’ın, ‘128 milyar doların akıbeti’ yazısı, konuyu benim bile anlamamı sağladı. Hâlâ okumadıysanız, öneririm.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları






























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.12.2025
23.11.2025
21.11.2025
14.11.2025
30.10.2025
26.10.2025
12.10.2025
3.10.2025
14.09.2025
11.09.2025