Akın ÖZÇER
Yıllardır ayrılıkçılığa ve ayrılıkçı teröre karşı en önemli güvencenin demokratik bir anayasa olduğunu İspanya örneği üzerinden ortaya koyuyorum. Türkiye’de Kürt sorununun şiddet boyutuyla birlikte çözümü konusunda göreli bir iyileşme oldu, bazı adımlar atıldı atılmasına ama hâlâ bu konulara arkaik bir optikten bakan ve küçümsenemeyecek ölçüde oy da alan önemli siyasi partiler var.
Bu partilerden biri ana muhalefeti temsil ediyor ne yazık ki. Kendini sosyal-demokrat olarak takdim ettiği için de gerçek sosyal demokrat partilerin gelişmesine ve güç kazanmasına engel oluyor. Sosyal demokrat partiler dünyada, örneğin İspanya’da olduğu gibi, etnik ve kültürel sorunların çözümünde ve ülkelerin demokratikleşmesindelokomotif rolü oynarken, CHP yeni anayasa konusunda olsun, terörün sonlandırılması sürecinde olsun, muhafazakâr demokrat bir partinin gerisinde kalıyor. Kendine çeki düzen vereceğine, sosyal demokrat bir partiye dönüşeceğine veya olmuyorsa bu iddiasından vazgeçerek sosyal demokrat partilerin önünü açacağına, içinde bulunduğumuz yüzyıla yakışmayan bir siyasi felsefesi olan 82 anayasasını, ilk üç maddesini aynen korumak suretiyle suni teneffüsle yaşatmaya çalışıyor.
Geçen yazımda, yerel seçimlerde önümüze AK Parti iktidarına alternatif olarak MHP ile birlikteliğini koyan CHP’nin ve aşırı milliyetçi ortağının yeni anayasada Kürt sorununun çözümüne ya da çözümsüzlüğüne ilişkin anayasa önerilerini ve iktidar partisinin başlattığı çözüm süreciyle ilgili yaklaşımlarını aktarmıştım. Kendisini değiştirmeden, ortak düşmana karşı aşırı sağla ve devlet içindeki vesayet odaklarıyla ittifak kurmakla seçim kazanacağını sanan bu partinin mesela İspanya’da neler olup bittiğini bugüne kadar doğru dürüst tahlil etmesi gerekmiyor muydu?
1978 anayasasının ayrılıkçılığa ilişkin yaklaşımı
İspanya’da Franco diktatörlüğünden hemen sonra başlayan ve kısa sürede demokratik bir anayasayla taçlanan demokratikleşme süreci, Türkiye’de 35 yıl gibi uzun bir süre sonra dahi hedefine (yeni anayasa) varabilmiş değil. Üstelik Türkiye, demokrasi ölçütlerini belirleyen uluslararası kuruluşların başında gelen Avrupa Konseyi’ne (AK) İspanya’dan yaklaşık 30 yıl önce üye (kurucu) olduğu halde.
AK’nin demokrasi ölçütlerine göre, ayrılıkçılık gibi toplumun önemli bir kesimini rahatsız edecek kadar aykırı fikirlerin şiddet içermemek kaydıyla ifade edilmesinin ve siyasi parti olarak örgütlenmesinin serbest olması gerekiyor. İspanya, 1978 anayasasıyla, ETA’nın terör eylemlerini tırmandırdığı bir dönemde bu ölçütü benimserken, Türkiye daha hâlâ anayasal ve yasal düzenlemeleriyle buna birebir uyum sağlayabilmiş değil.
Ayrılıkçılığın serbestçe ifadesi ve partileşmesi, bu fikriyatın iktidar olacağı, hatta anayasayı değiştirecek nitelikli çoğunluğa ulaşacağı, dolayısıyla ülkenin bölüneceği anlamına gelmiyor. Ya bugün imkânsız görünen yarın mümkün olursa kaygısı ise, böylesine geniş bir çoğunluğun -beşte üç ya da üçte iki- oluşması halinde anlamsız kalıyor.
Kaldı ki İspanya gibi ayrılıkçı terörün tehdidindeki bir ülkenin her düşüncenin yasal siyasi yollardan ifadesinin ve iktidara gelmesi halinde gerçekleşmesinin mümkün olduğunu kanıtlayarak, silahlı mücadeleyi mazur göstermeye çalışanların elinden bu silahı alması önem taşıyordu. Uzunca bir mücadele gerektirmiş olsa da sonunda ETA’nın silah bırakmasında –sadece polisiye önlemlerin değil- yasal siyaset alanının şiddet içermeyen her düşünceye ve politikaya açık olmasının da rolü oldu. O bakımdan demokrasinin, demokratik bir anayasanın, ayrılıkçılıkla ve ayrılıkçı terörle mücadelede en etkin silahlardan biri olduğunu kabul etmek gerekir.
Türkiye’de PKK’nın uzunca bir süredir ETA’dan farklı olarak ayrılıkçılığı savunmadığı ve İspanya’nın özerklikler sistemine dayalı 78 anayasasını idealize ettiği görülüyor. İspanya’da ETA’nın bağımsızlık yolunu kapattığı gerekçesiyle baştan beri reddettiği bir anayasayı bugün Türkiye’ye örnek gösteren bir örgüte silah bıraktırmak çok daha kolaydır elbette. Çünkü İspanya’da Bask Ülkesi ve Katalunya özerk parlamentolarında bugün bağımsızlık yanlısı salt çoğunluklar oluşmuşken, Türkiye’de böyle bir olasılık yoktur. Peki, İspanyol anayasasına benzer bir anayasa –ki yerelleşmeyi aynı düzeye çıkarmak bile şart değil- Türkiye’nin bölünmesine yol açar mı?
CHP ve aşırı milliyetçi ortağı bu soruyu olumlu yanıtlıyor ve bu çerçevede propaganda yaparak oy alıyor. Bunun doğru cevap olmadığını ortaya koymak için demokratik bir ülke olan İspanya’da neler olup bittiğine bakmakta yarar var.
Ayrılıkçılığa anayasa engeli
Bu konuyu gündeme getirmemin nedeni, önceki gün Temsilciler Meclisi’nde yapılan oylama. İspanya bir süredir Katalan sorunu ile baş etmeye çalışıyor. Konuyla ilgili yazılarımı takip edenler, ayrılıkçılığın şiddet boyutu ön plana çıkmamış olan Katalunya’da ılımlı milliyetçi iktidar partisi CİU’nun ekonomik krizle birlikte kendi geleceğini belirleme hakkına dayalı bir referandum temelinde bağımsızlık politikası izlemeye başladığını ve bu politika değişikliği sonucu bağımsızlık yanlılarının seçimlerde özerk parlamentoda (Parlament) salt çoğunluğa ulaştığını hatırlayacaklar.
İspanyol anayasası, ana dilin ikinci resmi dil olarak tanınması dâhil birçok hak tanıdığı özerk yönetimlere siyasi konularda referandum düzenleme yetkisi vermiyor. O bakımdan özerk yönetimlerin bu yetkiyi merkezi hükümet ya da Temsilciler Meclisi’nden talep etmesi şart; işte önceki günkü oylama geçen yıl egemenlik bildirisi yayımlayan Parlament’in referandum izni talebiyle ilgiliydi. Bu talep 350 sandalyeli Meclis’te 47’ye karşı 299 oyla reddedildi. Ana muhalefet partisi Sosyalist İşçi Partisi PSOE salt çoğunluğa sahip iktidar partisi PP ile birlikte hareket ederek bu ezici çoğunluğun oluşmasına katkıda bulundu.
Başbakan Mariano Rajoy, Temsilciler Meclisi’ndeki konuşmasında, talebin özünü oluşturan kendi geleceğini belirleme hakkının anayasaya aykırı olduğuna dikkat çekerek, bağımsızlık talep eden siyasi partilerin bunun için öncelikle anayasada değişiklik önerisinde bulunmaları gerektiğini vurguladı. Ancak kendi kaderini belirleme referandumunu mümkün kılan anayasa değişikliğinin aynı çoğunlukça reddedileceği aşikâr.
İspanya Anayasa Mahkemesi’nin bu konudaki içtihadına göre, “bir özerk yönetimin siyasi geleceği konusunda referandum düzenlemek bu yetkiye sahip merkezi hükümet tarafından uygun görülüyorsa, bu referandum ilgili özerk topluluk sınırları içinde değil, tüm İspanya’da yapılır. Çünkü bir özerk topluluğun İspanya’dan ayrılıp ayrılmaması bütün İspanyolları ilgilendiren bir konudur.” Dolayısıyla Katalanların tümü dahi bağımsızlıktan yana oy kullansa İspanyol halkı uygun görmediği takdirde, Katalunya’nın –ki daha önce de Basklar iki kez denemişti- kendi geleceğini belirleyebilmesi mümkün değil. Başka bir deyişle 78 anayasası, bizim aşırı milliyetçilerin iddialarının aksine, bölünmeye kapıları sıkı sıkıya kapatıyor.
Bu vesileyle, bu demokratik anayasal sistemin oluşmasında İspanyol sosyal demokratların rolünün büyük olduğunu, özünde federal devletten yana olan PSOE’nin, geçenlerde yaşama veda eden Demokrasiye Geçiş döneminin Başbakanı Adolfo Suárez’in daha sonra siyaset sahnesinden çekilen partisiyle birlikte, 78 anayasasına damga vurduğunu vurgulamak gerekir. Ayrıca 1982 yılından 1996’ya kadar arka arkaya seçim kazanarak iktidarda kalan PSOE ve tarihi lideri Felipe González’in, karşı terör örgütlenmesi (GAL) gibi büyük hatasına karşın, ETA ile ilk çözüm sürecini (Cezayir görüşmeleri) başlattığını ve “silah bırakma karşılığı siyaset hakkı” ilkesini getiren Ajuria Enea Paktı’nın mimarlarından olduğunu hatırlatmakta yarar var.
PSOE González’ten sonraki iktidar döneminde (2004-2011) de siyasi reform ve silah bıraktırma girişimleri ile ön planda oldu. Zapatero’nun Çoğul İspanya girişimi, yeni Katalan Özerklik Statüsü, ETA ile yürütülen ve örgütün 11 Ekim 2011’de silah bırakmasıyla noktalanan son görüşme süreci sosyalistlerin artılarını oluşturdu. Sosyalistler son olarak Katalan sorununun çözümüne katkıda bulunmak için anayasada değişiklik yapılarak federal sisteme geçilmesini öneriyor. Bu konuyu ayrı bir yazımda değerlendirdiğim için ayrıntıya girmiyorum.
Sonuç olarak Türkiye’de Kürt sorununun şiddet boyutuyla birlikte çözümü ve yeni anayasa konularında İspanya’da PSOE’ninkine benzer olumlu ve sosyal demokrat bir tutum almayan ama öyleymiş gibi muamele görmek isteyen bir ana muhalefet partimiz var. Yöneticileri bu çıplak gerçeği görmekten aciz olmalı ki seçmenin çoğunluğuna AK Parti’ye oy verdiği için “cahil” etiketi yapıştırıyor da, bir türlü (yukarıdaki konuya bakışları gibi) toplumun sosyal demokrat bir partiden beklentilerine ayak uyduramadığı için bilinçli olarak oy vermeyenler bulunduğunu akıllarının ucundan bile geçirmiyorlar.
Siyasi partiler topluma kendi görüşlerini inatla ve hatta bazen son yerel seçimde olduğu gibi kasetlerle dayatarak değil, beklentileri karşılayarak oy alırlar. Öyle değil mi?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.05.2018
9.02.2018
24.04.2018
11.04.2018
28.03.2018
22.03.2018
15.03.2018
1.02.2018
7.02.2018
31.01.2018