Aydın ENGİN
Rastgele sıralıyorum:
Ortaya hukuksal olarak yeterli tek kanıt koyamayan savcılar ve onların iddianamesine uyan mahkeme... Sonuç: Cihan Kırmızıgül sadece poşu taktığı için 11 yıl 3 ay hapse mahkum edildi...
Roman Kurultayında “Parasız eğitim istiyoruz, alacağız” pankartı açan üç gençten pankartı tutan Berna Yılmaz ve Ferhat Tüzel’e 8 yıl 5 ay 20 gün, pankartı tutmayan ama arkadaşlarının yanında duran Utku Aykar’a 2 yıl 2 ay 20 gün hapis cezası verildi. Önce gençler hakkında beraat kararı verilmesini isteyen savcı Kasım İlimoğlu, bir ilçe adliyesine yolcu edildi, ardından yeni savcının ceza istemine uyan 10. Özel Yetkili Mahkeme yargıçları cezayı kestiler.
Milletvekili Aysel Tuğluk için dün Diyarbakır Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi 2007 ve 2010 yılları arasında katıldığı 12 ayrı etkinlikte yaptığı konuşmalardan dolayı 8 yıl 3 ay, ”Terör örgütü üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek” suçundan da 6 yıl 3 ay olmak üzere toplam 14 yıl 6 ay hapis kararı verdi.
Pınar Selek, hakkında tam üç kez beraat kararı verilmesine rağmen devlet kinine sadakatle bağlı oldukları izlenimi veren yüksek yargıçlarca makum edilmek isteniyor. Hem de müebbet hapse...
Cumhurbaşkanının İstanbul Üniversitesinde konuştuğu gün öğrenci Yiğit Ergün’ün çantasında üç yumurta bulundu. Yiğit Ergün 44 ay hapis cezası istemiyle yargılanıyor. Yine yumurta sanıkları Yakup Çetinkaya, Tevfik Caner Ertay, Pınar Koyucular, Nergiz Şişek, Esin Çalışkan, Ayberk Demirhan...
Vazgeçtim. Yumurta sanıklarının hepsini saymaya kalksam bugünkü Tırmık büyücek bir kentin telefon rehberine dönecek...
Taş atan çocukları saymak ise zaten mümkün değil. Avuçlarının içi terli diye “Bu mutlaka taş atmıştır” denip tutuklanıp, “Terör örgütü üyesi olmasa bile terör örgütü adına suç işlemek” suçundan beşer, onar yıl hapse mahkum edilen çocukların (sahiden çocukların) sayısını bilen varsa beri gelsin.
KCK tutuklamaları, mahkumiyetleri... Suçları yazı yazmaktan ibaret olan ve bu yüzden tutuklanan ve başta Başbakan olmak üzere siyasetçilerin katlanılması güç bir pişkinlikle “Ama onlar gazetecilik faaliyetlerinden tutuklu değiler ki” yollu deyip durmaları ve fakat düzenlenen iddianamelerden gazetecilik faaliyeti dışında somut bir suç gösterilemeyen gazeteciler...
* * *
Daha saymaya, hele hele geçmiş yılların bilançosunu da dökmeye gerek var mı ?
Bütün bunları filanca yargıcın, falanca savcının “özensizliği” ile açıklamak mümkün değil. Bu kadar büyük ve bu kadar sistematik “soruşturma –tutuklama - mahkumiyet” zinciri tek tek yagıç ve savcıların kusuru ile açıklanamaz.
Türkiye’nin yargı sisteminde hukukla bağdaşmayan bir bozukluk, kangrene dönüşmüş bir hastalık var.
Yargıtay’ın çiçeği burnunda başkanı Ali Alkan geçtiğimiz günlerde, 14 yaşındaki N.Ç.’ye tecavüz edenlere verilen (yani verilemeyen) cezalarla ilgili “Yargı mensupları yasalara uymak zorunda. Yasalar eli kolu bağlıyor......... Sorun yasalardadır” buyurdu.
Eh bu durdumda top hukuka, vicdana, insan haklarına aykırı yasaları çıkaran ya da çıkmışları düzeltmeyen siyasi iktidarlardadır. Savcılar ve yargıçlar ise sütten çıkmış kaşık.
Öyle mi sahiden?
Yargı erkindeki savcı ve yargıçların görevi akar bantta otomobil üretir gibi “Yasa ne diyor? Ceza diyor. Öyleyse bas cezayı” demek midir? Siyasiler bilerek bilmeyerek, kasıtlı ya da kasıtsız hukuk dışı yasaları düzeltmiyor, kaldırmıyor, en azından bunu kaplumbağa hızı ile yapıyorlarsa yargı erkinin kendisine onur getirecek bir manevra alanı yok mudur?
Hukuk fakülteleri “Sadece avukat, yargıç, savcı olabilir” diploması veren kurumlar değil. Oralarda “hukuk, adalet, yargı ve yürürlükteki yasalar” arasındaki ilişki, bunların birbirlerine göre önceliklerini, üstünlüklerini vurgulaya bilgiler de öğretiliyor.
Savcılık herhalde “Polisten gelen fezlekeye bak. Kanun kitabını aç. O fezlekeye uygun suçu tanımlayan maddeyi bul. Şüpheliyi sorgula. Tutuklama istemiyle mahkemeye sevket. Ellerini yıka. Cüppeni duvara as. Terfi gününü bekle. Keyfine bak” olmasa gerek.
Yargıçlık herhalde “Savcının iddianamesine bak. İddia edilen suçla ceza istenen kanun maddesinin uyup uymadığını kontrol et. Kanunun öngördüğü cezayı ver. Böylece kararın Yargıtay’da bozulma riskini iyiden iyiye azalt. Sicilini sağlama al. Ellerini yıka. Cüppeni as. Daha yüksek bir yargıç olacağın terfiyi bekleyerek keyfine bak” olmasa gerek.
Hepsinden vazgeçtim, uluslararası sözleşmelerin, AİHM kararlarının ulusal yasalara üstün olduğu ilkesini hatırlamak ve uygulamak bile bu berbat yasalara rağmen adaletin, hukukun sesini yükselten bir savcı ve yargıç olmak için yeter de artar bile...
Ama bunun için hukuk fakültesi diplomasından önce edinilmesi gereken nitelikler, mesleki donanım var.
Bir de devletin değil yurttaşın yargıcı ve savcısı olma bilinci gerek...
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Bunlar iyi günlerimizmiş, çok zor günler geliyor
31.01.2022 - Türkçe yazıldığı gibi okunur (mu?)
29.01.2022 - Eyvah İmamoğlu iyi yaptı; yaşasın İmamoğlu kötü yaptı
28.01.2022 - Sanıklar dün AKP’nin yargısını, iktidarını ve Reisi’ni yargıladılar
18.01.2022 - Safra kesesinin intikamı
17.01.2022 - Boğaziçi’nde bir yıl önce dün, şimdi bugün ve yarın…
3.01.2022 - Diyelim birkaç milyon liram var…
24.12.2021 - Sevinmek varken sövmek…
13.12.2021 - Yine promptersiz konuştu: İstanbul’un sahibi AKP imiş
6.12.2021 - Avrupa Konseyi'nin uzun sürecek sınavı başladı
4.12.2021
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
Hrac Madooglu
Huzun verici bir durum. Turkiyenin 1 numarali entelektueli Mahcupyan, iktidarin propagandasini yapan, tiraji dusuk bir gazetede yetenegini harciyor. "The saddest thing in this world is wasted talent" diye bir soz vardir ingilizcede. "Bu dunyada en huzunlu sey harcanmis yetenek(ler)dir". Erdoganin son 2 senede yaptigi yenilir yutulur lokma olmayan herseyi sanki normal davranislarmis gibi yutturma cabasi. inanmadigi seyleri okurlarina inandirmaya calisan, her yazisinda citayi daha da alcaltan bir adamin dustugu ibretlik duruma bakin.