Ayhan ONGUN
Türkiye de muhalefet denince yalnızca iktidar partisine muhalif olmak anlaşılıyor. Bunu yalnızca muhalefet partileri yapmıyor, geçmişin anlı şanlı devrimcileri de son zamanlarda tüm muhalefeti AKP karşıtlığı üzerinden yapıyorlar.
Öyle olunca da “AKP kötüdür, öyleyse AKP döneminde ve onun eliyle yapılan her şey de kötüdür” gibi bir safsatanın savunucusu durumuna düşüyorlar.
Bu gülünç ve acınası durumu kendilerine yakıştıramayan devrimci kardeşlerimiz bu kez de akıl almaz mantık oyunlarıyla güya toplumu kandırmaya çalışıyorlar. Oysa bunu yaparak önce kendilerini kandırıyorlar, sonra da bu yalanlarına zaman içerisinde kendileri de inanıyorlar.
Bu konuda yapılan en kolay ve kestirme savunma” AKP ye yönelik eleştiri yapan ya da iktidara karşı olan herkesi Ergenekoncu diye suçluyorlar.” Şeklinde özetlenebilecek kolaycılık.
Aslında bunu söyleyerek cumhuriyet tarihinin en önemli ve demokrasimiz açısından yaşamsal öneme sahip davalarını küçümseme, itibarsızlaştırma çabalarına destek vermiş oluyorlar.
Aynı şekilde AKP döneminde gündeme geldi diye demokrasi önündeki engellerin hiç değilse bir kısmının temizlenmesi anlamına gelen anayasaya değişiklikleri ile ilgili referandumda da ulusalcı kesimle birlikte hayır kampanyasını desteklediler.
Yetmez Ama Evet diyerek bu yol temizliğine destek olanları neredeyse vatan hainliğiyle suçlayanlar, referandum sonrası 12 Eylül darbecilerinin yargılanması için suç duyurusunda bulunduklarında da aynı kesime yönelik” bunlar halkı kandırıyorlar, ne 12 eylül ne de darbeciler yargılanamaz, yeni bir anayasayı bu meclis yapamaz” diyorlardı.
Aynı kişiler bugün de 12 Eylül davasına müdahil olurken biraz kızgın, biraz mahcup ama yine o ukala ve sekter tavırlarını sürdürmekten vazgeçmiyorlar.
Kimileri “bunun AKP nin bir perdeleme oyunu olduğunu” iddia ediyor, kimileri hala 27 Mayısı devrim diye yutturmaya çalışıyor, kimileri 28 Şubatı bunlardan ayrı tutmak gerekir gibi saçma ve gülünç bahanelerin ardına saklanıyorlar.
Komşumuz Suriye’ de Baas yönetiminin masum halka ve direnişçilere yönelik saldırılarını salt AKP, Beşar Esed’ e karşı diye görmezden gelip mevcut yönetimi savunmak, hatta orada yaşanan katliamlar için”emperyalist basının yalanları” diyebilmek, başka nasıl izah edilebilir?
Daha dün on binlerce kişinin öldürüldüğü haberi gelmiş, Türkiye sınırında bile saldırılarını devam ettiren Baas yönetimi, yüz binlerce insanın mülteci durumuna düşmesine neden olmuşken, sözde emperyalizme karşı olma adına Suriye de ki diktatörü demokrasi havarisi gibi göstermeye çalışanlara ne demeli?
BM kaynaklarına göre bile 9 bin beş yüz kişinin öldüğü, 80 bin kişinin kayıp olduğu, yüz binlerce insanın cezaevlerinde bulunduğu gerçeğini inkar edenler, Hatay sınırından Türkiye ye gelenlerin kekik toplamaya mı geldiğini sanıyorlar?
Bir insan için en zor şey öyle sanıyorum, kendisinin bile inanmakta zorluk çektiği şeyleri başkalarına savunmak zorunda kalmasıdır.
Son günlerde ülkemizde ve dünyada yaşanan olaylar karşısında yaşanan bu akıl tutulması, 12 Eylül mağdurlarının bile Ergenekonu savunmaları, savunmaktan utananların türlü bahanelerle davaları sulandırma çabaları bunun en tipik örneği.
Dünyanın hiçbir ülkesinde bir parti süresiz iktidar olamamıştır. Bu siyaset bilimine de tarihsel gerçeklere de hayatın pratiğine de uygun düşmez.
Ülkemizde de yarın iktidar el değiştirebilir. Demokratik yollardan iktidara gelme geleneğinden yoksun partiler ya da siyasi kurumlar sisteme muhalefet etme yerine ne yazık, iktidara muhalefet etmeyi tercih ediyorlar.
Sisteme muhalif olmak zor iş, çileli ve riskli yanları var. Biraz cesaret, yürek ister.
Ama bunu yapamazsanız da belki iktidar olabilirsiniz ama muktedir olamazsınız. Sizi iktidara getirenlere bedel ödemek zorunda kalırsınız.
Bu öyle bir bedeldir ki sizin üzerinizde bıraktığı iz ömür boyu silinmez. Öyle bir kara lekedir ki, ne yapsanız çıkmaz.
Barıştan, özgürlükten, demokrasiden yana olanlar; statükoya, her türden vesayete ve halkın çıkarlarını gözetmeyen her türlü sisteme karşı olmak zorundadırlar.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.08.2021
31.03.2021
17.03.2021
3.02.2021
23.10.2020
30.09.2020
28.07.2020
19.05.2020
15.05.2020
19.03.2020