Baskın ORAN
Böylesi bir mağduriyet fırsatını asla kaçırmazdı ama 3 aydır beklenen telefondan “soykırım” terimi haberi geldikten 2 gün sonra, “ziyadesiyle üzdü” demekle yetindi. Neden?
Şu anda İYİP’li olmayan ama İYİP zihniyetini çok iyi temsil eden birilerinin çıkıp, Milletvekili Garo Paylan’a “Çok memnun değilsen çek git cehennemin dibine. (…) Sen de zamanı gelince bir Talat Paşa deneyimi yaşayacaksın ve yaşamalısın” diyeceğini, bu sefil kin ve nefret söyleminin de Türk Yargısı tarafından “ifade özgürlüğü” kabul edileceğini adı gibi bildiği için. “Ana” Muhalefet-i Sadıka’nın da, Ermeni meselesiyle çoktan ve defalarca yüzleşmiş HDP’ye şöyle hitap edeceğini:
“Rahmetli Hrant Dink’in şu sözleri herkesin kulağına küpe olmalıdır: ‘Bu sorun emperyalistlerin elinden alınmalı, Türkiye ve Ermenistan bu sorunu konuşarak, kardeşçe çözmelidir.’ Unutulmasın, emperyalistlerin gölgesinde yapılan ezik siyaset anlayışı hiçbir şekilde kabul edilemez. Milletimizin iradesi böyle bir siyaseti her zaman sandıkta buruşturup çöpe atar.”
***
Ermeni meselesinde “emperyalizmin rolü” deyince kıta dur, CHP sen de dur. Çünkü Batı’nın emperyalist ülkeleri kendi Yerli (ve ayrıca sömürge) halklarını nasıl katlettiklerine bakmaksızın Ermeni Meselesine müdahil oldularsa ve şu anda da olabiliyorlarsa, bunun tek bir sebebi var: Önce Osmanlı’da ve sonra da Türkiye’de bu meseleyi EŞİTLİKÇİLİK ve DEMOKRASİ temelinde ele alacak ortamın SIFIR olması.
Bütün olayı “soykırım” terimini kullanmadan gündeme getiren Hrant’ın söylediği de buydu. Mealen diyordu ki, Türkiyeli insanlar kendilerini Nazi torunu gibi hissedip tepki göstermesinler diye bu terimi kullanmayalım, ama o dönemdeki korkunç olayların ne ve nasıl olduğunu bilelim. Türk-Ermeni diyalogu kurulursa emperyalizmin eli böğründe kalır.
Ancak bir gerçek solcunun sergileyebileceği bu tutumdur ki, beslendikleri rezilliğin elden gideceğini görenleri, 18’inden küçük bir tetikçi yollayıp Hrant’ı enseden vurdurmaya itti.
Bu eşitlikçilik ve demokrasi yokluğu’nun önce Osmanlı’ya ve şimdi de Türkiye’ye neler getirdiğini 19. yüzyıl ortasından beri çok kısa özetleyeyim:
1847’den önce “Ermeni meselesi” diye bişey yoktu. İstanbul’daki cemaat zaten Saray’a tamamen entegreydi. Doğu’daki Ermeniler (çiftçi, zanaatkar, tüccar) ise, devlete verdikleri vergilerin yanı sıra yerel Kürt beylerine ödedikleri yıllık haraçlar sayesinde çalışıyor ve yaşıyorlardı.
1839 Tanzimat’la Müslüman-Gayrimüslim eşitliği ilan edildi. Buna inanan Hakkari’deki Nasturiler (Süryanilerin bir kolu) haraç ödemeyi durdurunca, bölgenin hakimi Bedirhan Bey onları 1843 ve 46’da, Ezidileri de 1844’te kesip biçti, kiliselerini tahrip etti. Emperyalistlerin müdahalesi sonucu Babıali’nin mecbur kalıp devreye girmesi üzerine Bedirhan Bey’in başlattığı isyan 1847’de bastırıldı ve kendisi Sultan Abdülmecit tarafından Girit’e sürüldü.
İşte bu 1847 tarihi tüm doğu Hıristiyanlarının, başta Ermeniler olmak üzere felaketinin başlangıcı oldu. Çünkü zaten 1828-1829 Rus ve 1839 Mısır işgallerini yaşamış olan bölge halkı başsız kalınca ve her yıl haraç yumurtlayan tavuğu kesmeye koyuldu. Doğa boşluk kabul etmeyeceği için Beyler döneminin ardından Şeyhler dönemi geldi ve durum doğudaki Gayrimüslimler için daha da korkunçlaştı. Bunun üzerine bir de 1859’da Şeyh Şamil’in Ruslara yenilmesi üzerine perperişan ama silahlarıyla kaçarak bölgeye gelen Müslüman G. Kafkas halklarının, özellikle de Çeçenlerin karınlarını kestirme yoldan nasıl doyurduklarını düşünün.
***
Malları bi yana, canları elden giden doğulu Ermeniler İstanbul’da iki makama başvurdular. Saray aldırmadı çünkü Tanzimat’ın Müslümanları (Kürtleri) yabancılaştırdığı bir ortamda eşitlik zaten “yabancıların [emperyalistlerin] talebi” idi. Aristokrato-burjuva İstanbul Ermenileri’ni temsil eden Patrikhane aldırmadı çünkü “bu köylüler” için rahat bozulmazdı.
İstanbul’un eşitlik sağlamadığı bu durumda kimi gelişmeler patlak verdi:
1) 1853’teki Ermeni Milleti Nizamnamesi’yle birlikte İstanbul’da küçük burjuvazi yükselmeye, özellikle de Vanlı Mıgırdiç Hırimyan’ın 1869’da patrik oluşuyla doğulu Ermenilerin vahim hali gündeme gelmeye başladı. Buna paralel olarak doğuda da, Avrupa’ya okumaya gitmiş olan gençler orada Narodnizm’le (narod=halk) tanıştılar. Ve sonuçta Hınçak (1887) ve Taşnak (1890) partilerini kurdular. Bu partiler D. Anadolu’daki mezalime karşı çeteler oluşturmaya (veya başka bir deyişle, özsavunma evresine geçmeye) başlayacaklardır;
2) Zaten 1774 K. Kaynarca’dan beri Osmanlı’daki Ortodoksların koruyucusu olan Rusya’nın müdahalesi için ortam mükemmeldi. O zamana kadar Avrupalılar için Rusya’nın Osmanlı’ya hakim olmasını önlemek demek olan “Şark Meselesi” yeni bir isim aldı: “Ermeni Meselesi”;
3) Kırım Savaşı sonunda imzalanan 1856 Paris Antlaşması’na Babıali, Gayrimüslimlere eşitlik sözünü tekrar eden Islahat Fermanı’yla gitmişti. Fakat hiçbir ıslahat yapmadan doğudaki durumu seyretmekle yetindi. Sonuçta, “93 Harbi”nde (1877-78) Yeşilköy’e dayanan Rus ordularını Avrupalı emperyalistler durdurdular. İmzalanan 1878 Ayastefanos’un yerine geçirilen Berlin Antlaşması şöyle diyordu: “Ermenilerin oturdukları vilayetlerde Babıali derhal ıslahat yapmayı ve Çerkeslere ve Kürtlere karşı Ermenilerin güvenliğini sağlamayı taahhüt eder.” Ayastefanos’ta Rusya’ya sorumlu olan Babıali artık “Büyük Devletler”e sorumlu olacaktı.
4) İslamcı ve anti-reformist hükümdar II. Abdülhamit 1876’da tahta çıkıp 1878’de anayasayı feshedince, Doğulu Ermenilerde “Bizi ancak Avrupa müdahalesi kurtarabilir”, devlette ve Müslümanlarda da: “Biz savaşırken zenginleşen gâvurlar yabancıların maşası oldular” zihniyeti yerleşti. Zaten Abdülhamit’in 1890’da büyük ve Sünni Kürt aşiretlerinden kurduğu “Hamidiye Alayları” Ermenilerin üzerine sevk edilince mesele artık “Müslüman X Ermeni” olayını aşıp bir “Devlet X Ermeni” olayına dönüşmüştü.
***
II. Abdülhamit’i tahttan indiren ama eşitlikten nefret etmek açısından ondan zerre farkı olmayan Müslüman-Türkçü İttihat-Terakki’nin iktidara geldiğinde bulduğu vaziyet buydu.
Üstelik, Parti 1913’te diktatörlüğünü ilan ettikten hemen sonra vahim bir gelişme oldu: 1895 ve 1913 ıslahat projelerinin de çöpe gitmesi üzerine yapılan, 8 Şubat 1914 Osmanlı-Rus (Yeniköy) Antlaşması. Osmanlı eşitliği sağlamayınca, emperyalistler onun yerine sağlamaya giriştiler. Artık Anadolu’nun 1/3’ü iki Avrupalı “Umumi Müfettiş” yönetimine verilecek ve memur, polis, jandarma alımları Müslümanlar ile Gayrimüslimler arasında eşitlik ilkesine göre yapılacaktı. Daha önemlisi, artık Osmanlı Rusya’ya sorumluydu. Yani 1878 Berlin’den 1878 Ayastefanos’a dönülmüştü.
Nasıl iş? İngiltere nasıl izin verdi? Verdi çünkü hep Osmanlı’yı Rusya’ya kaptırmama stratejisi uygulayagelen bu emperyalist, daha önemli bir rakiple yani Almanya’yla kapışacağını anlayınca, onun doğusundaki Rusya’nın elini serbest bırakmıştı.
İşte gazeteci T. Özkan’ın 17 Mart 2005’teki Kanal Türk programına E. Org. Kemal Yavuz’la birlikte çıkan Hrant’ın "Ermeni sorunu emperyalistlerin elinden alınmalı, Türkiye ve Ermenistan bu sorunu konuşarak, kardeşçe çözmelidir” demesinin sebebi, bütün bunları bilen bir D. Anadolu (Malatya) Ermenisi olmasıydı…
Zaten Avrupalıların 1920 Sevr’de kurdukları “Büyük Ermenistan”ın sebebi, Sovyet Rusya’ya (1917) bir engel oluşturmaktı. Bu tampon devlet, M. Kemal Paşa’nın kuracağı devletin Bolşevik olmayacağının anlaşılması üzerine 1923 Lozan’da haritadan kaldırılacaktır.
***
İttihat-Terakki 1914 Yeniköy Antlaşmasından kurtulmak için, sadrazama dahi haber vermeden 01.11.1914’te savaşa girerek 31.12.1914’te Umumi Müfettişlerin işine son verdi. Ardından, 24 Nisan 1915'te İstanbul'dan yaklaşık 250 Ermeni entelektüeli tutuklayıp Ankara’ya sürdü. Ardından da tüm İmparatorluktan, Trakya dahil, “tehcir” dediğimiz olayı başlattı. Çünkü İttihatçılar da, Ermeni Meselesi’nden kurtulmanın yolunu eşitlikçilik olarak değil, eşitlik isteyen Ermenilerden kurtulmak olarak görmüştü.
(180 yıllık tarihi anca bu kadar özetleyebildim. Olayın tüm siyasal ve hukuksal yönleri için şu bağlantıya tıklayabilirsiniz.
CHP sözcüsü Hrant’ın sözlerine başvururken bunları keşke bilseydi. Belki o zaman, HDP’ye yükleneceğine, AKP’nin D. Karabağ savaşına müdahale edip Ermenistan’a karşı SİHA yollamasına yüklenirdi. Hele de, Ermenistan’ın D. Karabağ sorununun ikiz kardeşi Kıbrıs sorununa sahip bir ülkede.
Ama bilse bişey fark eder miydi, sanmıyorum. Çünkü serde ulusalcılık var. Yüzbinlerce Osmanlı Ermenisi’nden sonra Hrant’ı o ulusalcılık katletti. Şimdi de Garo Paylan’ı tehdit ediyor: “Sen de zamanı gelince bir Talat Paşa deneyimi yaşayacaksın ve yaşamalısın!”
***
Hrant her Ermeni tasarısına müthiş sinirleniyordu ama, korkunç acılar yaşamış Anadolu Ermenilerinin temsilcisi olarak, Türkiye’nin 1915’i inkar etmesi de kahrediyordu onu. Bu sebeple şu söylediği bize düstur olsun:
“Paris’e Concorde Meydanı’na gideceğim, bir taşa çıkacağım ve ‘Soykırım olmadı!’ diyeceğim. Ondan sonra Kızılay’a geleceğim, Güven Parkı’nda bir taşa çıkacağım, ‘Soykırım oldu!’ diyeceğim.”
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları




































































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.04.2025
4.04.2025
28.03.2025
14.03.2025
27.02.2025
27.12.2024
14.11.2024
1.11.2024
25.10.2024
18.10.2024