Cem SANCAR
İlk büyük aşkım anneannemdi. (Ananem!) O Geylani kadınının dualarıyla feraha çıktım hep, cehennemi hayatların tuzaklı sokaklarında o sayede korundum, ayakta kaldım.
Durgun sulara benzeyen kadınlar vardır. Durgun, bilge, derin, beyaz ve serin. Nasibe Hanım öyle bir kadındı işte. Ananemdi.
Bir göçmendi. Balkan savaşından ilk kaçanlardı. Oralarda bu medeniyetin baldan yanını, tasavvufu temsil etmişlerdi. Geylani tekkesinde postnişin bir aileydiler. Her şeylerini bırakıp kaçmışlardı. Büyük yoksulluk çekmişlerdi. Şimdi mültecilere baktığımda onu düşünürüm. Savaşı, yıkımı, tepelerden en dibe düşmeyi, küçümsenmeyi...
Ananem, beyaz tenli, gri elâ gözlü bir Rumelili. Öksüz bir çocuk. On iki yaşında mı ne evlendirilmiş, 32 yaşında dul kalmış. Sonradan Cumhuriyetin ilk vali vekilinin karısı. Eski Türkçe -eh biraz okuryazar- yeni Türkçe sadece imzasını atardı. "Teleme peyniri gibi kadınım" derdi gururla.
Mutlağı, masası, tutumluluğu, usturubu, tertipliliği konuşulurdu kadınlar arasında. Osmanlı kadınıydı.
Söyleyeceğini pat diye söylerdi. Ağzı da biraz fevriydi o zamanlara göre!
Böyle çakıllı konuştuğunda bundan pek keyif alır, katıla katıla gülerdi. "Amaan ölümlü dünya, namahrem mi var burada?" diye yatağında yatan bana göz atar, birkaç dakika sonra yine beğenmediği biri için sansürsüz bir lafı cuk diye oturturdu.
Ben bir şey anlamaz ama genel havaya kendimi kaptırır, gülmekten divandan halıya düşer, sakat taklidi yapar, orada debelenir, kadınların kahkahalarını sinir krizine dönüştürürdüm. Bu duruma da bayılırdım. Çünkü bu sahne, tereddütsüz bütün hanımların üstüme üşüşmesi ve beni öpüp koklamalarıyla son bulacaktı. Bilirdim.
Nesli tükenmiş o muhteşem kadınlar kuşağından ananem Nasibe Hanım, ki ben ona anne derdim, iskambil falında ustaydı. Kahve falındaysa bir duayen!
Herkese de bakmazdı öyle. Günah derdi. Yalvartırdı insanları.
Şıktı. Mor ve siyah sever, yeşili kullanırdı. Gri, parlak, geniş dalgalı, gür saçlarını özenle tarar; kahvesinin yanında, damar tıkanıklığını önlesin diye doktor tavsiyesi olduğu söylenen likörüne, bir tutam tuz atar ve ilâç niyetine yudumlardı. Böylece mundar, mubah olurdu onun için.
Şimdi berhava olmuş bir eski İstanbul'da, Yenikapı'yla Samatya arasında, Küçük Langa'da bakla oda nohut sofa bir yarı bodrumda otururduk. 2.
Dünya Savaşı'nın karartma gecelerinden kalma bir sığınak odası bile vardı. Orası odunluktu. Evin en korktuğum odasıydı. Odun küfü kokularına sinmiş "Savaş" adında korkunç bir şeyin hayaletleri bana oradan miras kaldı.
Ananem bir kuş sessizliğinde namaz kılar, yemekten sonra Fransız usulü bir parça peynir yemezse olmazdı. Beni eteklerinde gezdirir, hayatı bayram ederdi. Şimdi çukurda kalmışValide Camii'nde gül kokuları, Telli Baba'da teller, Sümbül Efendi'de sümbül, Üsküdar'a geçerken vapurda nane şekeri...
Ermeni, Rum, Musevî komşularımızın bayramlarına gider, kilisede mum yakar, ramazanda kırk kutsal yer gezer, radyodan naklen mevlitlerde, diğer kadınlarla ve has sabun kokan tülbentlere sarınarak ağlardı. 250 gram kıymayla ziyafet hazırlar, revaniyi, Arnavut mantısını pek leziz açar, zeytinyağlıları Girit usulü pişirirdi. Karnıyarık yaptığında mahalle sallanır, semtin hatunları yemek ve dantel tarifi almak için kapımızda kuyruğa girerdi.
Şimdi makarna pişirmeyi kıymetli bir iş ve börek açmayı küçümsenecek bir komedi sanan kadınları düşününce ananem karizmatik bir abideydi...
Kalça çıkığından iki yana devrilerek yürüdüğünü çok sonra, ilkokul ikinci sınıfta zalim çocuklar onu taklit ettiklerinde hüngürtüyle fark etmiştim!
Yemen türküsüne, Selanik türküsüne, Fevzi Yastıman'a, Zeki Müren'e, Nurhan Damcıoğlu'na hayrandı, bir de radyo tiyatrosuna. Televizyondansa nefret ederdi. Bu nefretin bir kehanet olduğunu yıllar sonra anlayacaktım...
Ananem beni hafız yapacaktı! Yapamadı. Kulaklarıma fısıldadıklarıyla kaldı...
Samatya'nın, kumru sesli sabahında bismillah ile kalkardık. Elimin yüzümün yıkanması denetlenir, dişlerimin o nedense pütür pütür diş macunuyla fırçalanma işkencesi yapılır, lavantayla katlanmış fanilâlar giydirilir, etrafı oyalı namaz takkesi kara koca kafama geçirilirdi.
Kapıyı besmeleyle ve de sarı koca anahtarla kapatıp çıkardık. Elimi onun tarçın kokan tombul ellerine bırakırdım. Bana bilinmez gelen İstanbul'a, deri ve benzin kokan o parlak siyah dolmuşlarla dalardık.
"Ayağa kalkan tabutlar, taştan odalarda kırk yıl ekmek ve suyla çile dolduran dedeler!"
Bir sürü sihirli öykü...
O taş odalarda çile dolduran aksakallı ihtiyarları merak eder "neden" diye sorardım. Ananem her defasında "itikattan karabiberim" diye öperdi beni.
İtikadı süper bir güç sanırdım. "İnandığın gibi yaşamak dirayeti" olduğunu yıllar sonra namaz takkemi bulduğumda anladım.
Onu diyorum, savaş rezil, aşk ve tarçın mühim mesele...
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları




























































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.04.2021
13.09.2020
7.09.2020
30.08.2020
23.08.2020
16.08.2020
27.07.2020
21.07.2020
15.12.2019
18.11.2019