Cihan AKTAŞ
Bilgi kaynaklarının niteliği ve niceliği konusunda olağanüstü bir karışmanın yaşandığı zamanlardayız. Araçların değişiminden ileri gelen bu karışma, hayat düzenlerini bazen hızla bazen de usul usul değişmeye zorluyor. Evinizdeki ansiklopedi ciltlerini düşünün. Tabii hâlâ raflarında duruyorlarsa, son olarak ne zaman birisi yararlandı...
Osmanlı Tarihi okumaya meraklı delikanlının tarihi eserler konusunda bir duyarlığı var. Tarihi tersanenin avm olacağına dair haberin linkini gönderiyor bana. Her yer avm olacak, her şey avm... Peki, yolunu bir şekilde avm’lere düşürmeden edemeyen üniversiteli genç kızın Gezi eylemlerine katılmaktan da kendini alamaması sırf samimiyetsizlikle açıklanabilir mi... Bu gençleri aslında ne kadar tanıyoruz? Onları belli bir mesafeden kendimizce tanımlarken sahici bir tanıma gerçekleştirdiğimiz söylenebilir mi? Onlar saf bir bloktan oluşmuyor.
Ailesi AK Partili delikanlımızın, “mütedeyyin” bir çevrede yetişti. Neredeyse bebekliğinden bu yana elektronik araçlara gömülü olarak yaşıyor, kendi kendine elektronik gitar çalmayı öğrendi. Gezi Parkı eylemleri sırasında eylemcilere dönük olarak kullanılan toptancı ve “nesneleştirici” otoriter dilden çok rahatsız olmuş. Konuşmaları bana Aliya’nın “İslam Deklarasyonu” kitabındaki temaları hatırlattı. “Müslüman mı, tebaa mı yetiştiriyoruz?” diye soruyordu Aliya. Son otuz yıl içinde İslamcı söylemler, Müslüman kitlelerde tebaadan (Aliya’nın kastettiği anlamda) Müslümana dönüşümü güçlendirmeye dönük bir etki uyandırdılar. Sisteme dönük eleştiri, tahakküm ve jakobenizmin sorgulanması, bütün vatandaşların eşitliğini haklı kılan ayet ve hadisler, mehir konusundaki çıkarımını tartışan Kureyşli kadın karşısında Ömer’in sergilediği hakikat aşkı, “Bugün Allah için ne yaptın?” sorusu... Benzeri başlıklarla biçimlenen söylemlerin Müslüman gençliğe ve bütün bir topluma açık örtük helali araştıran bir sorgulama halinde dönüşü, bir sürpriz sayılmamalı. Delikanlı sürekli, “Peki bu helal mi sence?” diye sorup duruyor. Ataşehir’in finans merkezi haline getirilmesi helal mi...
İki arada bir derede kalmaya yazgılı bir gençlik bu galiba, istediği kadar nahif veya e-kule mücahidi olsun... Eylemek istiyor, dilinde eleştirisi, elinde ironi yüklü pankartı; fakat bir adım sonrası için, “kuruculuk” adına neler umulabilir...
** * **
Gezi üzerine AK Parti’nin düzenlediği çalıştayın notlarından aklımda kalan bir tespit, olayların izahında öne çıkan entelektüel yetersizliğe ilişkindi. Bu kimin kusuru acaba? Medyada aykırı bir cümlenin –güya- AK Parti tarafgirliği üzerinden büyük bir taarruza uğradığı şartlarda dostane eleştiri, “Gezicilere destek sunma ihaneti” olarak yorumlanıyor ya... Kaldı ki bir olgunun sadece tek yüzünün olmadığı vakıa. Gezi Parkı eylemlerinin akışı zihinleri ve kalpleri birbirine yakınlaştıran bir kamusallık için tahlil edilebilmeli. Komplo teorileri sularında gezinmekle yetinen bir entelektüel izah, olanaksız.
Diğer taraftan çevre/şehircilik eyleminin “devrim geliyor” şeklindeki açıklamasının tencere tava sesleri arasında sürmesi, yenik ulusçunun halkevi kültürü/etkinliği birikiminin “işte bu kadar buluşçu” olabildiğini göstermesi açısından kurcalanmaya değer. Bu arada “devrim” amaçlı rahatsız etme projelerinin içerdiği irili ufaklı eylemlerdeki istismar ve yolsuzluk payları, hedeflenen devrimi de bir yıkıcılık yeteneğiyle birlikte tanıtıyor, izleyici kitlelere. “Ya benimsin ya da kara toprağın” mısrası, niye arabesk sayılıyordu?..
Bu bağlamda bir tespiti Umberto Eco, “Günlük Yaşamdan Sanata” başlıklı kitabında yer alan “Sahtesini yapma ve toplumsal uzlaşım” başlıklı denemesinde, tahripkâr muhalefet biçimlerini irdelerken dile getiriyor: Devrim ütopyası sürekli ve kısa erimli bir rahatsız etme projesine dönüşürken, Toplum Sözleşmesi bu projeyi ödünleyecek şekilde yeniden kuruluyor. Bir başka deyişle, “merkezi bir iktidarın var olduğuna inanarak, sistemin sözde ‘kalbine’ düzenlenen saldırı nasıl başarısızlıkla sonuçlanıyorsa, ne merkezi ne periferisi bulunan sistemlere yönelik periferik saldırının da benzeri biçimde herhangi bir devrime yol açmasının beklenemeyeceğini” öne sürüyor Eco aynı yazıda.
Bu açıdan Gezi eylemlerinin süreğinde sergilenen kimi tahripkâr tutumlar, eylemin meşruluğu konusunda şüpheleri güçlendiren bir etkiye sahip oluyor, olgulara hâlâ “helal” kavramı zaviyesinden bakan mütedeyyin kesimlerde. İslamcılar bu konuyu 1980’lerden itibaren yoğun bir şekilde tartışmışlardır. Meşru olmayan sistemin otobüslerine kaçak binilebilir mi? Kaçak su, elektrik kullanılabilir mi?
“Biz yapıyoruz, onlar yıkıyor!” Kalkınmacı Refah-AK Parti çizgisinin Gezi Parkı eylemlerine yaklaşımında da tahrip/inşa zıtlığı ekseninde ifadeler belirleyici oluyor. Refah Partili belediyelerde ve AK Parti Hükümeti’nin imar/inşa faaliyetlerinde rolü olan mütedeyyin bir bilim adamının mimar eşi, Taksim Meydanı projesi varyasyonları üzerine konuşmamız sırasında bana, “biz yapıyoruz, onlar tahrip ediyor, yıkıyor, var mı bir projeleri?” diye sordu. Ben, Gezi Parkı’nın ağaçlandırmayı sürdürerek olduğu gibi kalabileceğini dile getirdiğimde, ama orası Taksim Meydanı, park gerekmez ki öyle bir yere, meydan dediğin Kızıl Meydan gibi olmalı, diye itiraz etti.
Hem modernizm eleştirisi kartını elinde tutacak hem de modernist kalkınmada sınır tanımayacaksın... Gökdelenleri eleştirirken, Ataşehir’de görkemli bir camiyi finans merkezlerinin gölgesinde ezana mecbur edeceksin... Sanatı tutuklaştıran, steril mekanlara hapseden halkevlerine karşı yaygınlaştırdığın yapılanma ise alış-veriş merkezleri sembolünde hatırlanacak... AK Parti’nin takdire şayan çalışkanlığı ve imar/inşa enerjisinin yanlışlarla yürümesine sebep olan bakış kusuru (ve vizyon eksikliği) tam da bu cümlede kendini gösteriyor: Le Corbusierci, CIAM’cı (Uluslararası Modern Mimarlık Kongreleri) Kızıl Meydan, modernist bir yanılgıydı. Dünya şehirleri nicedir uçsuz bucaksız, insanlar arasındaki iletişimi sıfırlayan kasavet yüklü merasim meydanlarından “şenlikli”, küçük ölçeklerle iç içe geçme kabiliyetine sahip kamusallığa geri dönmeye çalışıyor. Almanya, 1990’larda, parklarda daracık gezinti yolları yapıyordu; insan insana yakınlaşabilir diye.
Çalışkanlığın zamanın ruhuna uygun bir estetik bilinciyle ve şehircilik görüşüyle buluşamadığı yerde, şehir bir şekilde kendini savunmanın yollarını arıyor. “Muhafazakârların avm’li projelerine dönük eleştirinin, bir bakıma avm müdavimi olarak tanımlanan “Z” hatta “Y” kuşağı tarafından benimsenmesi –komplo teorileri etkeni dışında- ne şekilde izah edilebilir...
** * **
Eklemleri kireçlenmiş ideolojilere özgü sloganlardan değil dosdoğru hayatın verilerinden yola çıkmaya meyyal, “helal” eyleme ve helali gözeten siyasete aç, fakat hayra vesile olacak işi de nasıl eyleyeceği konusunda kararsız bir gençlik bana, kimliklerini kimyasal bileşimleri hatırlatan isimlerle tanımlamaya çalışarak “kurtuluş” yolu arayan 1970’lerin “solcu” militan gençliğini de çağrıştırıyor. O militan gençler canları pahasına kendilerini resmi ideolojinin yüklediği kimliklerin ötesinde, başka türlü adlandırmaya çalışıyordu. Avm’lerde ve sanal alemde gezinerek toplumsallaşan ve “Y” ve “Z” gibi harflerle isimlendirilip tarif edilen gençlik de kendine bir ad arıyor.
“Helal” sadece yiyip içtiklerinizin listesini belirlemiyor, bir hayat tarzının mihenk taşı olarak anlaşılmayı hak ediyor. Gezi olayları sırasında en çok karşıma çıkan sorulardan biri, polisin halka karşı biber gazı kullanmasının helal olup olmadığıydı. Bu soruya karşı cevabım laik paradigmayı korurken şiddeti meşrulaştıran devletin savunma mekanizmalarında “helal”i arama lüksünü bulamayacağımız oluyordu.
Öyleyse tanımında zorluk çekilen kuşak, helal olgusunu nasıl öğrenecek, bu kavramın güncel karşılıklarının mümkün olduğuna hangi kanallarla inanacak... İdeolojik önyargıları olsun ya da olmasın sanal sınırlarla yetinmeyerek toprağı adımlamaya çalışan bir kuşağa bireysel ve toplumsal duruşumuz ve eylemlerimizle “helal” kavramının ikna edici ve yol açan karşılıklarını ifade yükümlülüğü taşıyoruz.
http://www.dunyabulteni.net/?aType=yazarHaber&ArticleID=19143
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.03.2021
9.08.2019
16.01.2019
4.02.2018
28.08.2018
15.08.2018
28.07.2018
19.07.2018
21.10.2017
21.09.2016