Eser KARAKAŞ
31 Mart yerel seçimlerine yaklaşık üç ay kaldı.
Daha önce yazdım, zaten yerel seçilmiş Meclislerin yerel vergi salma anayasal hakkı ve yetkisi ve buna bağlı olarak da yerel harcamalarının miktar ve kompozisyonunu ayarlama hakları olmadığı sürece (Anayasa, Maddeler 7, 73) yerel seçimler bizim ülkemizde pek anlamlı bir demokrasi şöleni değiller.
Üstelik, feodal bir tarihi olmayan ülkemizde yerel kültür de pek gelişmiş değildir, yerel seçimlerde seçmenler oylarını, tercihlerini yerel adaylar bazında değil de daha makro siyasi tercihler doğrultusunda kullanırlar, bu nedenden de, Urfa gibi bir-iki yerel seçim bölgesi dışında, seçmenin Ankara iktidarı ile yerel iktidar tercihleri çok büyük ölçüde örtüşürler.
Bizde, “yerel seçimlerde yerel aday çok önemlidir” lafı çok havada bir laftır; Bedrettin Dalan kanımca iyi bir siyasetçi, iyi bir İstanbul Belediye Başkanı değildir, bu benim şahsi görüşümdür ama bu arada çok da haksızlık etmeyelim, İstanbul’da çok önemli işlere, Haliç, Kadıköy sahil yolu, Boğaz yolları gibi, imza da atmıştır, belediyecilikte bir isim, hatta bir fenomen olmuştur ama 1989 seçimlerinde ANAP Türkiye genelinde kaybettiği için Dalan da İstanbul’da kaybetmiştir, çünkü İstanbul’da bile seçmen yerel seçim tercihinde adaya göre değil, genel siyasi tandansa göre oy kullanmış, ANAP kaybederken Dalan da kaybetmiştir.
Bu son cümle biraz “Birinci Dünya Savaşı'nda Almanya yenildiği için biz de mağlup sayıldık” gibi oldu ama bu saçma söz galiba 1989’da ANAP-Dalan ilişkisinde doğru çıkmıştır.
Belki de bu sıkıntılar nedeniyle yerel seçim tartışmaları da bizde çok havada geçmektedir.
Fransa’da çok sayıda yerel seçim izledim.
Bunlarda en çok ilgimi çeken konu tartışmaların geldiği teknik düzey idi.
Fransa Sayıştay’ı, bizde böyle bir şey olabilir mi, siz değerlendirin, belediyelerin yaptığı asfalt yollardaki asfaltın kilometre başına maliyetini yerel doğal koşulları da dikkate alarak hesaplamıştır ve bazı belediyelere “Sen neden bir kilometre asfalt yolu şu belediyeden daha pahalıya üretiyorsun?” diye soru yöneltmiştir Sayıştay denetim raporlarında.
Ve, işin ilginç yanı da, bu raporlardaki Sayıştay eleştirileri yerel seçimlerde adayların etkinlik yarışında kullanılmıştır, “Ben topladığım yerel vergiyi şu partiden daha etkin kullanıyorum, bir kilometre asfalt yolu daha ucuza üretiyorum” denebilmiştir.
Unutmayalım, bilelim, merkezi yönetim, üniter devlet gibi kavramları büyük ölçüde aldığımız Fransa’da yerel seçilmiş Meclislerin yerel vergi salabilme hakkı ve yetkisi vardır ve bu hak ve yetki nedeniyle de kimse “üniter devletimiz dağılıyor” gibi saçma eleştirilerde bulunmaz.
Bizde belediyeler arasında bu tür bir maliyet ya da verginin etkin kullanımı yarışı yaşanabilir mi?
Kanımca yaşanamaz çünkü belediyelerimize, her ölçekteki belediyeye, kaynaklar merkezin, Ankara’nın saptadığı vergi yasalarıyla, vergi oran, matrah ve konusuyla ulaşmaktadır.
Bizde yerel vergi diye tanımlanan emlak vergisinin bile tüm vergi parametreleri merkezden belirlenmekte, belediyelere sadece kasadarlık işi kalmaktadır.
Tüm bu süreçler de yerel seçimleri bir tür tiyatroya, daha doğrusu merkez iktidarı üzerinden yaşanan bir yarışa dönüştürmektedir.
31 Mart 2019’da da İstanbul ve Ankara’yı daha etkin, daha güzel yönetmek kimsenin derdi değildir, AKP, bu illeri kazanarak merkezi iktidarını, Cumhurbaşkanlığı sistemini perçinlemek, CHP-İYİ Parti gibi partiler de yine bu illeri kazanarak merkezi yönetimi sarsmak, Cumhurbaşkanlığı sistemini haklı olarak tartışmaya açmak istemektedirler.
Kimsenin derdi daha güzel bir İstanbul değildir aslında.
İşin ilginç tarafı da, seçmen de meseleye böyle bakmaktadır.
Yerel seçim, yerel yönetim, belediyecilik kültürü olmadığı zaman bir ülkede işler böyle oluyor galiba.
Siz hiç “Ben bir kilometre asfalt yolu herkesten daha ucuza üretiyorum” diyerek propaganda yapan bir belediye başkan adayı gördünüz mü şu ülkemizde?
31 Mart 2019’da şayet İstanbul ve Ankara’yı AKP alırsa, AKP demiyorum ama Erdoğan rüzgarının hâlâ Türkiye genelinde güçlü estiğini düşünebiliriz.
Ama şayet İstanbul, Ankara, Antalya gibi kentleri muhalefet alırsa Erdoğan rüzgarının sonuna gelindi demektir, 31 Mart sonrası Türkiye’yi ilginç bir dönem bekleyecek demektir, kimse 31 Mart sadece bir yerel seçimdi diyemez.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.08.2025
23.07.2025
19.07.2025
7.07.2025
4.07.2025
1.07.2025
15.06.2025
3.06.2025
30.05.2025
29.05.2025