Gökhan BACIK
İngiltere’de seçmenlerin AB’den çıkma yönünde oy kullanması hiç şüphe yok ki içinde bulunduğumuz dönemin en önemli olaylarından birisi. Bu kararı İngilizlerin neden verdiği konusunda pek çok neden gösterilebilir. Ancak bu olayın bütün dünyanın “sağa kaydığı” bir dönemde gerçekleştiğini görmek gerekiyor.
Dünya bir bakıma 1. Dünya Savaşı öncesindeki dönem gibi özellikler gösteriyor. İnsanlarda farklı nedenlerle korkular hakim hale gelmiş durumda. Korku, insanları bir sığınak (milliyetçilik, din, ülke vb.) aramaya sevk ediyor. İkinci bir nokta, küresel popülizm. Demokrasi ve halk iradesi önemlidir ancak siyaset bazen tıp gibi uzmanlık gerektiren konularla ilgilidir. “Her şeyi halkın tercihine göre yapalım” konusunu dikkatle yeniden tartışmak gerekiyor.
İngiltere’nin AB’den çıkmasının bu birlik için etkisine kalanlar karar verecek. Sanılanın aksine kalanlar daha güçlü bir AB kurgulayabilir. Zaten İngiltere, AB’nin tam entegrasyonunu engelleyen bir üyeydi. İngiltere örneği, diğer Avrupa ülkelerindeki siyasileri korkutacaktır. Halkların korkuları var. Mülteci konusunda “liberal” siyaset kimseyi mutlu etmiyor. Ortalama bir Avrupalı lider “mülteci yanlısı olursam oy kaybederim” diye dersler çıkaracaktır.
Küresel demokrasi yavaşça “İhtiyar, günlük ihtiyacım her şeyden üstündür ben ona bakarım.” diyen adama doğru kayıyor. Okumuş, mesleki olarak başarılı insanların kanaatleri artık azınlık. Küresel bir popülist çağdayız. Bunu çok iyi anlamak gerekiyor.
İngiltere’de AB’den çıkalım diyenlerin önemli popülist argümanlarından birisi de “Türkler geliyordu.” Bu diğer AB ülkelerinde ne anlama gelir? Türkiye gibi ülkelerin AB’ye zarar vereceği algısının artması, diğer ülkeleri Türkiye konusunda çekingen hale getirecektir.
İngiltere’nin AB’den çıkması şok etkisi oluşturacak bir olay. Büyük olasılıkla bu olay AB tarihinin en önemli bir iki olayından birisidir. Bu kararlara karşı ya “içe kapanma, frene basma” yahut “bu soruna rağmen ileriye bakma” şeklinde karşı strateji üretilir. O nedenle bekleyip AB’nin temkin mi yoksa açılım mı diyeceğini görmek gerekiyor.
AB’nin içinde bulunduğu bugünkü durum biraz da bu örgütün “sıradanlaşmasının” sonucudur. AB’yi farklı kılan yumuşak gücüydü yani demokratik değerlerdi. Bir zamanlar “çocuk işçi çalıştıran fabrikanın malını ithal etmem” diyen AB, şimdi “otoriter rejimlerle menfaatim için çalışırım” noktasına geldi. Bu dramatik çöküş AB’nin yumuşak gücünü neredeyse yok etti.
Bu kötü noktaya gelişte hem bütün Avrupa siyasetinde hem özellikle AB kurumlarında etkili liderlerin “kalitesizliği” büyük rol oynadı. Muhtemelen, halihazırda AB’yi yönetenler bu örgütün bugüne dek gördüğü en vizyonsuz ve ufuksuz kişilerden oluşuyor.
Referandum sonrasında İngiltere Başbakanı David Cameron istifa etti. Yakın bir geçmişte tek başına partisini iktidara taşıyan Cameron bu arada büyük bir ders verdi. “Benimsemediğim bir yola giren ülkenin kaptanlığını yapmıyorum”. İnsan doğrusu böyle şeylere gıpta ediyor.
Öte yandan bu olay, Türkiye’de sağ ve dindar kitlenin “Batı karşıtı” beklentilerini artıracaktır. Zaten Türkiye’de eskiden beri Batı karşıtı olan ve Batı’nın çökeceğini bekleyen bir büyük çoğunluk var. Bu gelişme, onların Batı’ya ilgisizliğini arttıracaktır. “Bakın Batı dağılıyor.” şeklinde iç kamuoyuna pazarlanacak bir olgunun Türk halkı tarafından benimsenmemesi mümkün müdür?
İngiltere olayı AB’yi elbette zor duruma sokmuştur. Türkiye diplomasisinin kurgusu şöyle olmalıdır: “Zor durumda olan AB’ye şimdi nasıl yardımcı olurum?” Zor durumdaki yardımı kabul eder. Türkiye, Avrupa dengelerini iyi okuyup “Yardıma ihtiyacın olan yerde ben varım.” diyebilirse bu konjonktürden fırsat elde edebilir.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.12.2025
21.12.2025
7.12.2025
16.11.2025
8.11.2025
1.11.2025
26.10.2025
19.10.2025
14.10.2025
4.10.2025