Hadi ULUENGİN
AŞAĞIDAKİ madrabazlık haberine dünkü Türk gazetelerinde rastlamadım. Belki de atlamışımdır.
Her halükârda yabancı basında okuduğuma göre Tahran’da sürmekte olan Bağlantısızlar Zirvesi kör kör parmağım gözüne cinsinden muazzam bir sansür ve tahrifat olayıyla başladı!
***
ŞÖYLE ki, Mısır Devlet Başkanı Muhammed Mursi Zirve’de ilk konuşmayı yaparken zaten kendisinin de ürünü olduğu “Arap Baharı” devrimlerini sahiplendi. Her birinin demokratik atılımlar olduğunu kaydetti.
Burada hemen parantez açıp şunu hatırlatayım: Molla rejimi kuruldu kurulalı iki başkent arasındaki ilişkiler sıfır seviyede seyrettiğinden Kahire liderinin Tahran’a ayak basması “tarihî” olarak nitelendiriliyor.
Ayrıca İran Mursi’nin ve BM Sekreteri’nin mevcudiyetini tecridin kırıldığına dair delil olarak sunuyor.
Neyse, tarihî midir değil midir o tarih gösterecek, tekrar Mısır Cumhurbaşkanı’nın hitabetine geliyorum.
***
MUHAMMED Mursi sonra yine “Arap Baharı”yla ilintili olarak sözü Suriye’ye getirdi. Beşar Esad’a verip veriştirerek de bu ülkenin yaşamakta olduğu ihtilalci sürecin aynı dinamikten kaynaklandığını vurguladı.
İşte burada sıkı durun, çünkü Vehbi’nin kerrakesi şimdi ortaya çıkacak:
Zirve’yi naklen yayınlayan İran televizyonunun iki kanalı da nasıl bir çeviri yapmış, biliyor musunuz?
Mursi her Suriye lâfını kullandığında simültane tercümanlar kel alâka bir “Bahreyn”den bahsetmiş.
Oysa güneyimizdeki ülkenin adı hem Arabide, hem de Farside aynı ama ne gam! Eh, yutan yutacaktır.
Yani sizin anlayacağınız, oturumu ekranda izleyen İranlılar en hayati noktayı oluşturan Şam konusunun gündeme gelmediğini ve üstelik Mısır’ın dahi, Tahran’ın Bahreyn’de kışkırttığı Şiileri desteklediğini sanacak.
Sansürün ve tahrifatın böylesine göz çıkartanına doğrusu tam pes!
Belli ki hükümet Konferans’tan önce bütün dezenformasyon tedbirlerini almış ve yukarıdaki çevirmenlere de şunu şöyle, bunu da böyle tercüme edeceksiniz diye talimat vermiş.
Fakat gerisini dün ve bugün okudunuz, bu madrabazlık dahi Zirve’deki kavgaları gizleyemeye yetmedi.
***
YETMEDİ ama yine de neo-Nazi Maocuların “Karanlık” gazetesi aynı Doruk Toplantısı’nı kastederek“Yeni Bir Dünya Kuruluyor” diye manşet atmıştı. Güler misin, ağlar mısın?
Zaten hayallerini gerçek yerine koyan bizim bütün “ulusalcı” kesim 2012 Tahran’ında da “Üçüncü Dünyacılık” efsanesini ilk kez yaldızlamış olan 1955 Bandung Konferansı’nın tekrarlanacağını sanıyor.
Böyle bir şey yok ve olmayacak!
***
YOK ve olmayacak, çünkü Soğuk Savaş nihayetinden beri yeni bir “bağlantılılar statükosu”oluşmadı.
Velev ki ABD tek süper güç kalsın ve NATO’nun varlığı sürsün, geçmiş dönemde mutlaka Birleşik Amerika’nın yanında yer alan ve almak zorunda olan devletler bile zaman içinde tedricen otonomlaştılar.
Yirmi küsur yıldır ittifaklar ve hasımlıklar münferit olaylara göre kâh yakınlaşıyor, kâh ayrışıyor.
“Çok kutuplu” lâfı boşa icat edilmedi. Mevcut statüko muğlak olduğu için saflar da muğlaklık taşıyor.
Çelişki gizleyip ağza bir parmak bal çalmaya çalışan Tahran’daki Bağlantısızlar Zirvesi’ne ne hacet!
Bugün hemen her ülke düne oranla zaten çok daha “bağlantısız” konumdadır. Çok daha özerktir!
Nitekim Fransa’nın Irak işgaline direnmesi; Brezilya’nın ABD’yle İran arasında arabulucu olmak istemesi veya Türkiye’nin hem onunla ortak davranması, hem de İsrail’le bozuşması başka nasıl açıklanabilir?
***
FAKAT yukarıdaki olgu hiçbir şekilde bizim “ulusalcılar”ın sandığı ve bilhassa da umduğu gibi eski totaliter ve otoriter ideolojilerin demokrasiden tekrar “özerkleşeceği” (!) anlamına gelmiyor.
Aksine, esas gidişat yine yirmi küsur yıldır tam ters yöndedir. Özgürleşme ve sivilleşme gelişmektedir.
Bin şükür, “yükselen değerler” hâlâ aynı güzergâhtadır ve “Arap Baharı” da bunun izdüşümüdür.
Ve bugün sözkonusu demokratik rotadan “bağlantısız” bir dünya tasarlamak İran rejiminin kelimeleri sansür ve tahrif etmesiyle özdeşleşir ki, işte cürmü kadar yer yakar ve ancak neo-Nazi Maoculardan destek bulur.
Nesnel dünya madrabazlık tercüme eden mikrofondan “bağlantısız” olarak dönüyor ve öyle dönecek!
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.02.2016
12.02.2016
6.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
18.01.2016
15.01.2016
8.02.2016
1.02.2016
25.12.2015