Mehmet Ocaktan
Genellikle Müslüman dünyada hakim olan görüş, bir din olarak İslam’ın bütün zamanlar için geçerli siyasal, ekonomik ve fıkıhtan kaynaklanan hukuki bir sistem olduğu yönündedir. Ve bunun doğal sonucu olarak da devlet, İslam’ın hükümlerini uygulamakla yükümlüdür. Her şeyden önce bu yaklaşım tarzı İslam’ın hakikati ve Müslüman toplumların yaşadığı gerçeklikle örtüşmemektedir. Elbette dinin temel doğruları vardır ve bize ahlaki bir perspektif sunar. Ama din ekonomiden uluslararası ilişkilere, teknolojiden hukuk literatüründeki gelişmelere kadar ayrıntılandırılmış bir devlet yönetimi konusunda “paket program” sunmaz.
Çünkü ilk dönem Müslümanları, yaşadıkları çağın site devleti şartlarında İslam’ın sunduğu genel perspektif içinde bir toplumsal hayat inşa etmişlerdi. O günün şartlarında fıkıh bireylerin hükümlerini belirliyor, yöneticiler de bu hükümleri uygulayarak toplumsal düzeni tesis etmiş oluyorlardı. Bunun sonucu olarak da hukuki, siyasi, ekonomik, kültürel ve sosyal kurumlar ortaya çıkmıştı.
Ancak hemen belirtmek gerekiyor ki site devleti şartlarında oluşan bu yapı, bütün zamanlar için geçerli olan bir sistem değil, Müslümanların yaşadıkları çağın şartları içinde ortaya çıkan problemler konusunda ürettikleri çözümlerdir.
Oysa biliyoruz ki modern zamanlarda ortaya çıkan yeni ihtiyaçlar, bilime, teknolojiye dayalı yeni kalkınma modelleri bazı kavramların yeniden tanımlanmasını zorunlu kılmaktadır. Çok doğaldır ki Müslümanlar, modern çağda karşılaştıkları problemlere bilimsel ve teknolojik gelişmeler, hukuk literatüründeki zengin birikimler, siyaset felsefesi ve sosyal bilimlerin yardımıyla yeni çözümler üretmek durumundadırlar. Kabul edelim ki bugün dünyadaki bütün toplumlar gibi Müslümanlar da, bilimsel gelişmelerin sağladığı kalkınma modellerini kabul etmiş bulunmaktadırlar.
Dolayısıyla sürdürülebilir bir refah toplumu oluşturabilmek için uzun vadeli planlama ve programlara ihtiyaç olduğu kadar, fikirlerin ve sermayenin serbest dolaşımını esas alan demokratik bir sisteme ihtiyaç bulunmaktadır.
Her ne kadar günümüzde demokrasi, Batı toplumlarında da bir itibar kaybı yaşıyor olsa da özü itibariyle toplumdaki bütün fikirlerin ve herkesin siyasi katılım hakkının teminatıdır. Zira işleyen bir demokrasi aynı zamanda kuvvetler ayrılığını, denge-denetlemeyi vazgeçilmez enstrümanlar olarak kabul etmektedir. Elbette sadece bu da yeterli değil, siyasi partiler arasındaki rekabet ve her zaman yönetim erkini denetleme kabiliyeti bulunan sivil toplum oluşumları gücün belli bir kesimin elinde toplanmasını engellemek açısından hayati bir öneme sahiptirler.
Demokratik toplumlardaki kimi uygulamalarda siyasilerin eğilim ve arzuları belli zaaf noktaları oluştursa da, günümüzde en adil yönetim biçimi demokrasidir. Çünkü diğer rejimlere göre, şeffaf ve denetlenebilir mekanizmalara sahip olan tek sistemdir.
Dolayısıyla demokratik yönetim şeklinde yasama ve yürütme mevkiinde olanlar, eleştirinin keskin kılıcını her zaman üzerlerinde hissederler. Bu sayede yönetim erki icraatları konusunda hem yasal, hem de toplumsal zeminde hesap vermek zorundadır. Unutmayalım, halkın oyuyla seçilmiş siyasi meşruiyete sahip iktidarlar ancak icraatlarının adalete uygun olduğunu savunabilirler. Ve en önemlisi de bu tür şeffaf ve hesap verebilir yönetimler, dindarlar dahil kimseyi dışlama hakkına sahip değildir.
Hemen belirtelim, farklı inanç ve kimliklere sahip herkes kendi zaviyesinden iktidarları eleştirebilir, ama hükümetlerin siyasi ve iktisadi faaliyetleri konusunda dini reçete sunamaz. Çünkü iktidarlar yaşadıkları çağın şartlarını dikkate alarak, siyasetin, ekonominin, uluslararası ilişkilerin doğasına uygun olarak planlar ve programlar yapmak durumundadırlar. Kısacası, Müslüman toplumların belli dönemlerdeki problemleri konusunda çözümler üreten geleneksel fıkıh kurallarını aynen günümüze aktararak modern çağın sorunlarına çözüm üretmek mümkün değildir.
Muhammed Müctehid Sebüşteri bu konuda şöyle bir tespitte bulunuyor: “Fıkhi helal ve haramlar modern toplumsal yaşamın ancak küçük bir kısmında söz konusu edilebilir. Fıkıh ilmi ne bu sosyal ve siyasi olguları analiz etme gücüne, ne de planlar hazırlayarak onu belirlenmiş hedefler doğrultusunda değiştirme potansiyeline sahiptir.” (Resmi Dini Söylemin Eleştirisi, s.23)
Yazarlar
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.08.2025
14.07.2025
7.07.2025
30.06.2025
2.06.2025
26.05.2025
14.04.2025
9.04.2025
4.04.2025
31.03.2025