Mehmet TIRAŞ
Yeni bir yazıya hazırlanıyordum elimde kâğıt kalem basını tarıyorum düşündüklerimin çemberini çizerek yazının konusu da; ölümü üzerinden şaibelerle dolu bir şehir efsanesine dönen eski cumhurbaşkanlarından Özal’ın ölümüne yönelik ilginç geleceğinin düşündüğüm bir yazıyı kaleme almaya hazırlanıyordum ki; Düzce de gazetecilik yapan “Düzce Yerel Haber ve Marmara Yerel Haber ”den oluşan iki siteyi yöneten, benimde bu iki internet sitesinde hafta da iki gün köşe yazarlığı yaptığım, TBKP’den eski yoldaşım Nevzat Cingirt’in telefon numarası cep telefonumun ekranında yanıp sönmeye başladı.
Efendim Nevzat dememle, “ Abi haberin yok herhalde Ahmet Altan ve Yasemin Çongar Taraf’tan istifa etmişler “ dedi.
Şaşkınlık içinde, ne zaman dediğimi hatırlıyorum Nevzat’a.
“Beş dakika önce internete düştü, sosyal paylaşım siteleri yıkılıyor” Ahmet Altan ve Yasemin Çongar da teyit ettiler, dedi Nevzat. Karşılıklı görüşürüz deyip telefonu kapattım, hemen ne olup bitiyor, diye en sağlıklı ve güvenilir haber alacağım dostum Mehmet Altan’ı aradım cepten, sürekli bir başkasıyla görüşüyor sinyali geliyordu kulağıma, daha sonra Mehmet Altan’a bir mesaj atıp internetten de olayları takip etmeye başladım herkes gibi… Tabi yazının konusu da değişmiş oldu.
Taraf gazetesi yayın hayatına atıldığından bugüne kadar beş yıl içinde hiçbir zaman ekonomik sıkıntıdan kurtulamadı... Taraf okurları aralarında topladıkları dayanışmayla gazetenin yaşatılması için ellerinden geleni yapmaya başladılar ama taşıma suyla değirmenin dönmeyeceğini Ahmet Altan da gazetenin kurucu kadrosu biliyordu.Çünkü gazete kendi yağıyla kendini kavurması ı şöyle dursun çalışanların maşlarını düzenli ödeyemiyordu.Gazete yayın politikasında netti ama ekonomik sıkıntılar her şeyin tuzu biberi oluyordu.
Ne zaman gazete AKP’nin demokratikleşmeden uzaklaşıp AB’liği konusunda yan çizmeye başladı bir gazetenin ve yazarın yapması gerekeni yapmaya başlayınca, Ahmet Altan’ın yazılarından Başbakan ve AKP’e medyasıyla da köprüler atıldı.
Gazete askeri vesayet üzerine ve darbeleri konu alan haberleri yorumları ve meşhur Ergenekon, balyoz, ıslak imza olay yaratan manşetten verilen haberler, darbelere karşı çıkan AB’den yana olan güçlerin desteğini alırken, özellikle de darbeciler ve TSK’ler tarafından da çok büyük tehditler alıyordu. Hatta bir ara Nokta dergisine yapılan operasyona benzer güvenlik güçleri tarafından bir baskın düzenleneceği haberi yayıldı, okurlar gazetenin Kadıköy deki binasında nöbet tutmaya başladılar.
AKP çevreleri ve medyası bu haberleri ve gazetenin yayın politikasını yere göğe sığdırmazlarken, Ahmet Altan’ı ve gazetenin yöneticilerini demokrasi kahramanı mangal yürekli adam ilan ediyorlardı, tabi AKP hükümeti ve Başbakan Erdoğan da askeri darbe haberleri ortaya dökülünce Başbakan rotasını AB’ye çevirdi. Darbeci generaller üzerine yapılan operasyonla artık askeri bir darbenin olamayacağını dünya konjoktörü de buna müsaade etmeyeceğini anladı. Bunu bir kuvvet komutana ait olan darbe günlüklerinde dönemin kara kuvvetler komutanı orgeneral Aytaç Yalman’da söylüyor artık darbe yapamayız, ABD darbeyi desteklemiyor, diye komutanlarla yaptıklar bir toplantı da.
Ne zaman Başbakan 12 Eylül referandumundan anayasa desteği için sandıktan yüzde 58 oy aldıktan sonra ve yargıya bir çeki düzen verip tek adamlığa soyununca, ipler koptu Taraf ile.
Taraf takı bu deprem nasıl ortaya çıktı?
Aslında Ahmet Altan’ın yazılarını düzenli takip edenler Taraf ta hayra alamet olmayan bir şeylerin olacağını tahmin ederler.
Taraf gazetesinin bazı köşe yazarları şuanda da gazete de klanlarla Ahmet Altan ve ayrılanların arasında günlerce süren AKP’nin politikaları arasında polemikleri hatırlayın.
Ahmet Altan gazetedeki polemikler üzerine şöyle demişti:
“Gazetelerde Genel Yayın yönetmenleri köşe yazarlarını, dizginler ve siyasi iktidara karşı sert yazı yazılmaması konusunda uyarırlarken, bizim gazetede de tam tersi oluyor köşe yazarları beni uyarıyorlar” diye çarpıcı bir yorum yapmıştı.
AKP’nin medyası ve partinin çekirdek kadrosu kendilerini eleştiren Taraf yazarlarını ve aynı görüşte olanları liberal solcuları,”Kemalist Liberalle” diyerek yaftalama yapıyorlardı. Başbakan bir taraftan Ahmet Altan’a yazılarından dolayı ardı arkası kesilmeyecek davalar açması çekilir gibi değildi.
Artık taraf gazetesi yayın ilkelerini hayata geçirecek gücü kalmamış, dinci medya aracılığıyla da çapraz ateşe tutuldu.
Orhan Miroğlu’nun provokatörlük denemsi meyvesini vermeye başladı;dinci bir gazeteye röportaj vermesi ardından o dinci gazete manşetten ”Altanlar PKK’ya hizmet ediyorlar”,diye ailece eli kalem tutanlar ı toplumun önüne atıp yargısız infaz yaparken,peşinden olağanüstü dönemlerin metaforu Şemdin Sakık’ın Ergenekon davasında bu asparagas haberi destekler anlamında Altan kardeşlerin kendileriyle gelip dağda röportaj yaptılar demesi,tam bir planlı eylemin uygulamasıydı bana göre.AKP’liler bu habere sessiz kaldılar ,birazda avuçlarını ovuşturarak seyrettiler.
Tabi bu arada Taraf’taki deprem üzerine darbeciler ve AB karşıtları ağız birliği yapmışçasına Taraf görevini tamamladı, şimdi de ayrılıyorlar demeye başladılar koro halinde.
Kim ne derse desin Taraf Ahmet Altan yönetimi sürecinden çok büyük ve tehlikeli gazetecilik örneği verdi demokrasi adına, bunu bazı objektif yazarlar siyasette ikbal aramayanlar hakkını teslim ediyor, etmeyenler den de beklemek saflık olur.
Taraf Gazetesi, Ergenokondan, balyozdan ve Islak İmzadan tutuklu ve tutuksuz yargılanan hiçbir askerin özel hayatını teşhir etmemiştir, bunu Başbakan Erdoğan’ a da yapmadı. Fakat doğruyu söyleyeni dokuz köyden kovarlar sözünü Taraf iliklerine kadar yaşadı.
Taraf gazetesini beş yıl önce ortaya çıkartanlar, geldikleri gibi, giderken de bir deprem yarattılar, bunu zaman daha iyi gösterecek, tarihten daha olayları belgeleyen bir güç yok, bunu yaşayıp göreceğiz.
Ahmet Altan ver arkadaşları “Roboski katliamını, Kürt sorununu, demokratikleşmeyi ve AB standartlarını “gazetede gündeme getirdikçe Başbakan ve darbeci güçler gazetenin üstüne geldiler. Tabi ki gazetenin patronu da buna dayanamazdı öyle de oldu.
Taraf’ta Ahmet Altan ve arkadaşları düşünceleriyle gündem belirlerken, gidişleriyle de gündemi belirlediler.
Zaman ne gösterir yaşayıp hep beraber göreceğiz.
Ahmet Altan ve dostlarıyla; başka bir yerde yolumuzun demokrasi mücadelesi yolunda kesişmesi dileğiyle…
Yazarın Notu: yeni bir gazeteye ihtiyaç var mı? Tartışılması dileğiyle. M.T.
Yazarlar
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.07.2025
21.07.2025
14.07.2025
7.07.2025
30.06.2025
23.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
9.06.2025
2.06.2025