Mehveş EVİN
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “hepimiz aynı gemideyiz” konuşmasında şöyle diyordu:
“Demokrasinin ve hukukun kuralları içinde yürüttüğümüz siyasi rekabet bu büyük birlikteliğin engeli değil, tam tersi zenginliği olmalıdır.”
Oysa ne siyasi rekabet, ne seçimin güvenilirliği, ne de herhangi bir başka konu, demokrasi ve hukukun kuralları içerisinde yürütülüyor.
En yakın ve vahim örnekleri, 31 Mart seçimleri sürecinde yaşandı:
1- KHK ile kamu görevinden ayrılanların aday olup seçildikten sonra mazbatalarının elinden alınması...
2- İstanbul seçiminin iptaline varan ağır hukuk ihlalleriyle dolu süreç.
Yüksek Seçim Kurulu (YSK) gerekçeli kararını nihayet açıkladı:
754 sandıkta, sandık kurulu başkanları kanuna aykırı şekilde belirlenmiş. Bu sandıklarda oy kullanan seçmen sayısı 212.276 olduğu için seçim sonucuna etki edecek nitelikte bulunmuş.
Haliyle herkes, “demek ki AKP’nin çaldılar iddiası yalanmış” meselesine kilitlendi.
Ancak asıl vehamet, okkalı yalanlar değil. Seçim hukukunun (da) ayaklar altına altına alınması.
Kanunlara ve 58 yıllık içtihadına aykırı ‘iptal’ ve İBB seçimlerinin tekrarı kararını veren YSK, seçilenin ve seçmenin hakkının çiğnenmesine alet oldu.
Hukukçu Doç. Dr. Volkan Dülger’e göre durum şöyle özetlenebilir:
“İki takım maç yapıyor. Federasyon hakemi, kuralları, sistemi belirliyor. Maça çıkıp kazanıyorsunuz. Hakemin hatalı davranışı olmamasına rağmen itiraz yapıldı ve maç iptal edildi diyelim. İyi de ben hakemi seçmedim, ne suçum var? Ama maç tekrarlanıyor... ”
7 MADDEDE YSK KARARINDA AĞIR HUKUK İHLALLERİ
Her şeyden önce YSK’nın, 31 Mart İstanbul seçimi itirazlarında aldığı karar ve uygulamaları, birden fazla AĞIR hukuka aykırılıklar içeriyor.
Ne ilginçtir ki Millet İttifakı ve demokrasi güçleri, söz konusu ağır ihallerle ilgili tek bir girişimde bulundu, o da kabul görmedi.
Neydi o? Seçimin sadece İBB değil, tüm İstanbul için tekrarı.
Muhalefet, yapılan asıl usulsüzlüğü, hukuksuzluğu ayrıntısıyla kamuoyuyla paylaşmalı ve buna göre tedbirleri almalı.
Yoksa 31 Mart’ta nasıl seçim kanunu uygulanmadıysa 23 Haziran seçimi de demokrasi ve hukuk kurallarına göre işleyemez.
YSK’nın gerekçeli kararı üzerine konuşulacak elbet. Ancak bununla kalmayıp tarihî hukuksuzluğa kayıt düşmek, unutmamak ve takip etmek gerekiyor.
Anayasa hukukçusu Doç. Dr. Didem Yılmaz’ın 21 Mayıs’ta artıTV’de SözBizim’de aktardığı kanun ve içtihada göre YSK, seçimin iptalinde bir değil, iki değil... En az yedi ağır hukuksuzluğa imza attı. Neydi bunlar?
I- SEÇİMİN İPTALİ, SÜRE BAKIMINDAN HUKUKSUZ:
1. Seçim hukukunu bilenlerin, süre bakımından itiraz etmesi gerekiyordu. Nedense bu, hiç konuşulmuyor! Oysa sandıklar açıldıktan sonra ilçeye gider. İlçeden ile gönderilir, tutanaklar birleştirilir ve seçim sonuçlanır. İtirazlar, ancak tutanağın verilmesinden sonraki 7 gün içinde yapılabilir. AKP ise 16 Nisan’da olağanüstü başvurusunu yaptı.
2. İtiraz süreci, mazbatanın verilmesiyle başlamıyor. Mazbatanın hukuki değeri yok. 1 Nisan’da il birleştirme tutanağı hazırlandığına göre süre 8 Nisan’da bitti. Büyükçekmece için yapılan itirazın da süresi geçmişti.
3. Diyelim ki YSK, 58 yıllık içtihadını bir kenara bıraktı, mazbatadan itibaren süreyi işletti. İmamoğlu’na mazbata 17 Nisan’da verildi. Olağanüstü itiraz 16 Nisan’da yapıldı. Ek dilekçeler 20 ve 22’sinde verildi. İlk dilekçenin zaten süre yönünden reddi gerekiyordu. Öbürlerinin de reddedilmesi gerekiyordu, zira yeni bir başvuru değildi.
SONUÇ: Seçimin iptali kararı, ne kanuna ne içtihada uymayan bir süredeki itiraza dayanarak verildi. Kanun düzenlemelerinde, bazılarına uyarım bazısına uymam denemez.
II- SEÇİMİN İPTALİ, KONU AÇISINDAN HUKUKA AYKIRI
1. YSK; gerekçeli kararında belirttiği gibi sandık kurulu oluşumuna ilişkin iptal kararı vermez. Çünkü seçim tarihi belirlendiğinde seçim takvimi belirleniyor. Kurulların ne zaman oluşturulacağı, itiraz ve şikâyetlerin süresioturmuş bir düzene bağlı.
YSK, şimdiye kadar sandık kurullarının oluşumuna dair iptal kararı vermedi.
2 Mart’ta sandık, ilçe ve il seçim kurulları kesinleşti. Şunu karıştırmamak lazım: Sandık kurulu oluşumu, sandık kurulu işlemlerinin hukuki geçerliliğini etkilemez. Çünkü oluşum, kanunda belirtiliyor. Kanun, kurul üyesi eksik kaldıysa çevredekilerden seçebilir, diyor.
Eğer ilçe seçim kurulu buna aykırı hareket ettiyse bu bir seçim suçu. Seçimin iptaline ancak ne zaman götürür? Kanuna aykırı oluşan bir sandık kurulu, seçmenin oy kullanmasını engeller, muhalefet şerh düşmek ister, engellerse... Bunlara İŞLEM deniyor.
Seçim kanununda usul çok net. O yüzden oluşumlar, iptal sebebi olmaz.
3- Yine AKP, kendi itirazında “tam kanunsuzluk var” diyor. Dolayısıyla sandıklarda yapılan TÜM seçim ve seçim işlemleri yok hükmündedir, yolsuzdur diyor. Ama sadece bir tanesinin, İBB’nin iptalini istedi.
Üstelik AKP, YSK’dan önce bu talebini açıkladı ve “YSK buna uymak zorundadır” dedi. Eğer hukuka aykırılık, seçimin iptali dışında giderilmeyecekse tüm seçim iptal edilir. Ama bu da yapılmadı.
4- Mazbatanın iptaline gelelim. En yakın örnek, Yalova seçimi. (2014 Yalova kararı da yayınlanmadı). Malum, 6 oyluk farkla seçim iptal edildi fakat mazbata iptal edilmedi. Mazbata, ancak seçilme yeterliliği olmadığı zaman iptal edilir. Yani 23 Haziran’a kadar İmamoğlu’nun görevde kalması lazım.
5- Hadi o da olmadı. Büyükşehir başkanlığı koltuğunun boş kalması durumunda Meclis, kendi içinden birini başkan seçer. Meclis seçemezse İçişleri devreye girer. Ne oldu? Mazbata iptal edilince vali görevlendirildi.
O ZAMAN 24 HAZİRAN DA İPTAL EDİLMELİ
Kamu görevlilerine ilişkin düzenlemenin 2018’de yapıldığını da hatırlatalım. Dolayısıyla sandık kurullarında ağır yetki gaspı varsa, 24 Haziran genel seçimi ve Cumhurbaşkanlığı seçimini de kapsıyor...
31 Mart’ta seçim hukuku uygulanmadı. Keyfiliğin ötesinde bir durum söz konusu. Bu durumda 23 Haziran seçimi, hangi kurallara göre yapılacak?
Doç. Dr. Yılmaz, iptal kararıyla oy ve yurttaşlık hakkı etkisizleştirildi, diyor. Yani hukuken bir değeri kalmadı. Sonuçta 13 bin farkla biri seçildi, biri seçilmedi. Siyasi tercihlerin güvence altında olması lazım.
Seçimin yapılması kabul edildiğine göre en azından bir takım yollara -ayrıksı durumdaysa ayrıksı tedbirlere- ihtiyacımız var. Bu, her aday için geçerli.
Aksi takdirde 23 Haziran’da ve sonrasında seçme ve seçilme hakkı güvence altında değil.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2025
28.02.2025
20.02.2024
4.02.2024
6.11.2023
19.09.2023
28.07.2021
21.07.2021
13.07.2021
22.06.2021