Mümtazer TÜRKÖNE
Daha işin başında 60 milyar dolar zararla yola çıkan 19 Mart Operasyonunun mantığını kavramak adına çok şey söylendi. Ben, “ayağına makineli tüfekle ateş ediyor” demiştim. Kamuoyu araştırmalarında istikrarlı bir şekilde yere çakılmaya devam eden AK Parti oyları, bu “kendi ayağına sıkma” mecazını gerçeğe dönüştürüyor. Yine de Saray, devam eden tutuklama dalgalarına bakılırsa ısrarla bu yolda ilerlemeye devam ediyor.
Siyaset duygularla yapılmaz. 23 yıl ülkeyi tek başına yönetme becerisi göstermiş bir politikacı, duygularının peşine asla takılmaz. Siyasetin konusu gerçekler ve bu gerçeklerin alt alta yazılıp toplandığı, bölünüp çarpıldığı hesaplardır. 2+2 her zaman dört etmese de politikacı hesap kitap işini hiçbir zaman bırakmaz.
19 Mart Operasyonunun matematiği çok basit. Muharebeyi kazanmak harbi kazanmaya yetmez. Toplum bilhassa ekonominin sefaletinden dolayı umutsuzluğa düştü. İmamoğlu geleceğimizi pırıl pırıl aydınlattığı için değil, Erdoğan’a en güçlü alternatif olduğu için pirim yapıyor. O olmazsa başkası olur. Bu inanç da tek başına İmamoğlu’nun önünü açar. Ama her durumda CHP’yi kurumsal bir iktidar rakibi olarak siyasetin ufkuna yerleştirir.
Kısaca Erdoğan 19 Mart Muharebesini kazansa bile Sandıkta verilecek asıl savaşı kaybedecek. 19 Mart sadece bu sonucu hızlandırıyor.
Erdoğan iktidarını, partisini ve kendi prestijini göz göre göre neden ateşe atıyor?
Mantığa aykırı görünen bu tabloya bir açıklama bulunabilir mi?
“Batık Maliyet”
Alper Yağcı’nın Daktilo 1984’te yayımlanan (22 Mayıs 20025) “Batık Maliyet mi, Gemileri Yakmak mı? İktidarın İzlediği Yolun Mantığı” başlıklı yazısı, bu sorunun cevabını analitik bir zekâ ile didik didik eden, Erdoğan’ın girdiği yolda vazgeçemediği tutkusunu anlamamızı mümkün kılan oldukça tutarlı bir yorum.
Yağcı, “zarardan ne kadar çabuk dönülürse kârdır” anlamına gelen “batık maliyet” yerine “patika bağımlılığı” metaforunun daha geçerli olduğunu söylüyor. “Patika bağımlılığı” yanlış yolda ısrar anlamına geliyor. Şu sonuca varıyor: “İBB başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tahliye olması iktidara zarardan kar değil, daha çok zarar getirebilir. Bu ihtimali gerçekleştirmek yerine pazarlık için kenarda tutmak muhtemelen tercih edilecektir.”
Yağcı’nın kullandığı üçüncü metafor “gemileri yakmak”. Malûm, AK Partililer Erdoğan’ın arkasında durmuyor ve ona destek vermiyor. İş dünyasının, iktidar değişikliği hesabıyla CHP’ye demir atması yakından izleniyor. Tek başına savaşan ve muhtemelen arkasından bir yığın dolap çevrilen Erdoğan, İmamoğlu’nu içerde tutarak aradaki köprüleri yıkmış, gemileri yakmış olarak kendi etrafını konsolide ediyor.
Böylece iktidarı kaybetmenin maliyeti, bürokrasi-siyaset ve işadamları için artıyor. Sonunda, tahkimat kuvvetleniyor ve sonucu belirleyen asıl harp, yani seçim bu çıkar ağının bütün gücünü seferber ettiği göstermelik bir seçime dönüyor. Gemiler yakılınca, çaresiz askerler savaşı kazanmış oluyor.
Sonuç: Şayet gemiler yanmışsa, siyasî elitler neye malolursa olsun iktidarı muhalefete vermeyecek. Sonra anayasa değişecek, seçilme oranı % 40’a düşecek ve tek turda yapılacak. Kürt sorunu bu amaçla işlemden geçirilecek.
Yazar aslında muhalefet için kötümser bir tablo çizmiyor. Sadece iktidarın önündeki oyun alanını farklı seçenekleri dahil ederek gösteriyor. Ana iskelet doğru görünüyor.
Partisiz ve halefsiz bir lider:
Bana kalırsa devasa iktidar cihazı, bu oyun alanında manevraları yürütürken iki esaslı zaafla malul.
Birincisi Erdoğan’ın veliahtı yok, ikincisi AK Parti bütünüyle devre dışı ve oyuna dahil edilmesi çok zor.
Tahtın varisi kim? Bu sorunun cevabı geleceği değil bugünü kontrol altına almak içindir.
Veliaht tayini, monarşilerde iktidar değişimi sırasında iç savaşa dönüşen taht kavgalarını engellemek içindir. Veliahtınız yoksa, altınızdakiler kaynamaya, klik oluşturmaya ve altınızı oymaya başlar. Erdoğan’ın halefinin olmaması, bırakacağı miras üzerinden bugün sağlıklı dengeler oluşturmasını engelliyor.
AK Parti, kurumsal bir örgüt olarak işlevsiz ve anlamsız durumda. İktidardaki güç oyunu partide değil sarayda yürütülüyor. İmamoğlu operasyonu sonrasında parti örgütünün devreye girmemesi, Erdoğan’ın yanında saf tutulmaması son derece garip bir tablo oluşturdu. Kimse topa girmiyor. Girenler ise yukardan gelen zorlamalara boyun eğdiklerini göstere göstere kelam ediyor.
“Batık maliyet”le doğrudan karşı karşıya olanlar ise işadamları. Para ürkektir, zoru görünce hemen kendini emniyete alır. Siyaset icabı değil ama bir girişimci olarak 19 Mart muharebesini, kendileri açısından batık maliyet olarak görüp, kenara çekilebilirler.
Asıl soruya dönelim: “U dönüşü” mümkün mü?
Cevabı tayine edecek ölçü siyasî gerçekçilikte saklı. Gerçekçi bir politikacı uçurumdan atlamaz, ne kadar zor olsa da bir u dönüşü yapar.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları






































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.12.2025
28.12.2025
24.12.2025
23.12.2025
21.12.2025
21.12.2025
16.12.2025
13.12.2025
11.12.2025
7.12.2025