Mustafa Karaalioğlu

Mustafa Karaalioğlu
Mustafa Karaalioğlu
Karar gazetesi Tüm Yazıları
Hapiste yedi ay sonra İmamoğlu…
20.10.2025
196

Üzerindeki yargı gölgesi gittikçe uzasa da ve demokrasinin temel değerleri baskı altında inliyor olsa da siyasetin tabiatı işlemeye devam ediyor. Millet iradesi hala ayakta ve onun tercihleri siyasete yönelik bütünü girişimlerin üzerinde otoritesini koruyor. Siyasi hayat hiç bu kadar gergin ve kuralsız olmadı belki ama neticede iki tarafın üzerindeki bu toplumsal güç otoritesini sürdürüyor. CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, sokağın kabul etmediği bir kararla hapiste olmasına rağmen hem o hem de partisi -anketlere göre- hâlâ yarışta önde gidiyor.

Bundan tam yedi ay önce, cumhurbaşkanı adayı ilan edileceği oylamaya dört gün kala diploması iptal edildi. O kararın sabahında sahur vaktinde gözaltına alındı, ardından tutuklandı. Devamında hâlâ sürmekte olan tutuklama furyası geldi. Yedi ay böyle sert bir iklimde geçti ama nihai kararı verecek seçmen; daha ilk gün tutuklamaların siyasi olduğu kararını vermişti ve o karar değişmedi.

Ekrem İmamoğlu dün t24 sitesinden Murat Sabuncu’ya bir mülakat verdi. Söyledikleri önemli…

Özellikle, zor ve dışarıdan bakıldığında umutsuz sayılabilecek şartlarda siyasete kesintisiz devam eden bir liderin penceresinden olup bitenleri yorumlamak tabiatıyla daha da önem arzediyor.

Önce mehşur Nobel Barış Ödülü kutlaması hakkında yaptığı paylaşımdan sonra yaşanan tartışmalara ne dediğine baktım. Ödülü, Venezuela muhalefet lideri Machado almış ve ardından ödülü ABD Başkanı Trump’a ithaf etmişti. Gayet tabii bu ithaf bütün dünyada olduğu gibi bizde de suratları ekşitmişti. İmamoğlu da ödülden dolayı bir kutlama mesajı yayınladığı için eleştirilerden payını aldı. Mülakatta bu süreci anlatıyor:

“Nobel Barış O¨du¨lu¨’yle ilgili paylas¸ımım, bir kis¸iyi degˆil bir ilkeyi, demokrasiyi, o¨zgu¨rlu¨gˆu¨ ve halk iradesini selamlayan bir dayanış¸ma mesajıdır. Norveç Nobel Komitesi, “diktato¨rlu¨klerin go¨lgesinde bile demokrasiye inananlara” ithaf etti bu o¨du¨lu¨. Ben de bu ac¸ıklamaya, bu evrensel demokrasi çagˆrısına yanıt verdim. Ne yazık ki bu tebrik yapılırken ne kendisinin Filistin ile alakalı fikirlerinden ne de o¨du¨lu¨ ABD Bas¸kanı’na ithaf etmesinden haberdardım. Go¨rdu¨gˆu¨mde bu¨yu¨k bir hayal kırıklığına da ugˆradım. Niyetim çok ac¸ık olmakla birlikte bu konuda incittiğim, u¨zdu¨gˆu¨m bir kardes¸imiz bile varsa, bundan bu¨yu¨k bir u¨zu¨ntu¨ duydugˆumu bu vesileyle ifade etmek isterim.”

Bir liderin hatasından dönmesi, olayı geçiştirmemesi ve özür dilemesi siyasette pek rastladığımız davranış değil. İsabetli bir açıklama…

Bir başka tartışma konusu da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Meclis resepsiyonunda, bir dönem altılı masada bulunan partilerin liderleriyle bir araya geldiği fotoğraf. CHP lideri Özgür Özel, Gelecek, DEVA ve Saadet’e yönelik eleştirilere karşı durmuştu. Benzer bir tavrı İmamoğlu da gösteriyor:

“Bu fotogˆrafın olması değil, bugu¨ne kadar bu bulus¸maların olmaması bu¨yu¨k talihsizliktir… Yıllardır ülkeyi geren, muhaliflere hakaret ve tehditlerle saldıran kişi bizi bu hale getirdi…. Bu fotogˆraf, kendini yalnız ve güçsu¨z hisseden bir iktidarın bugüne kadar hic¸ degˆer vermedigˆi, yok saydığı, düşmanlas¸tırdığı, en ko¨tu¨ hakaretleri sarf ettigˆi muhalif siyasi partiler u¨zerinden mes¸ruiyet arayışına mecbur kalma halidir… Sayın Davutoğlu’nu genel bas¸kanlık yaptığı partiden ihraç eden, Sayın Babacan’a parti kurdu diye “u¨mmeti bo¨lu¨yor” gibi ne dinimize ne de siyasi ahlaka sığan ifadeler sarf eden, DEM Partilileri yıllardır terörle suc¸layan kis¸i bugu¨n mes¸ruiyet arama yolunda bo¨yle bir fotogˆrafa ihtiyac¸ duyuyorsa bu ancak iktidardakilerin c¸aresizliklerinin ifadesidir.”

Bu noktadan hareketle muhalefetin iktidara karşı siyaset tarzını ve kendi içinde mutabakat yaklaşımını da anlatıyor İmamoğlu:

“Bizim bahsettigˆimiz dayanışma hattı, Türkiye’nin gelecegˆini du¨s¸u¨nen bu¨tu¨n demokratların ortak bir mücadele yu¨ru¨terek u¨lkemizi koruması meselesidir. Genel Başkanımız mitinglerde demokratlara çagˆrılar yapıyor. Neden? Çünku¨ millet egemenligˆinin kurtulus¸u tu¨m demokratların kendi iradesine sahip c¸ıkmasından geçiyor. S¸u¨phesi olanlar cezaevinde yattığımız günleri saysınlar.”

Bu noktada Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın içeride olmasına da kesin itirazı var:

“Sayın Demirtaş¸ ve Sayın Yüksekdagˆ du¨n de ic¸eride olmamalıydı, bugün de. Her ikisi de siyasi faaliyetlerinden, yaptıkları konus¸malardan dolayı cezaevine konuldu. 2013’te başlayan c¸o¨zu¨m su¨reci bitmeseydi cezaevine de konulmayacaklardı, hepimiz biliyoruz. 2013-2015 arasında suç sayılmayan fiiller 2015’ten sonra yasa, kanun değişmedigˆi halde iktidar ve yargı tarafından suç sayılmaya başladığı için ic¸eri atıldı. Şimdi madem yeni bir süreç bas¸layacak, daha ne demeye sayın Demirtaş’la sayın Yu¨ksekdagˆ ic¸eride tutulur ki?”

Ve Gazze…

İmamoğlu ateşkes anlaşmasından memnun ama… ‘Ama’sı şu: “Gazze’de iki yıl süren yıkımın, on binlerce sivilin ölu¨mu¨nu¨n ardından bir ateşkesin ve barış anlas¸masının imzalanması, kuşkusuz insanlık adına umut verici bir gelişme. Ancak bazı temel zafiyetler göze c¸arpıyor. Öncelikle, uygulama, denetim ve yaptırım mekanizmaları açık biçimde tanımlanmadığı için bu anlas¸manın sahada ihlal edilme riski yu¨ksek. Ne bagˆımsız bir izleme organı öngo¨ru¨lmu¨s¸ ne de yu¨ku¨mlu¨lu¨klerin yerine getirilmemesi durumunda devreye girecek yaptırımlar belirlenmiş.”

İmamoğlu’nun bir itirazı da CHP’nin ülkede yaşanan hukuksuz uygulamaları dünyaya anlatmasına yönelik eleştirilere: “Bizim dış mu¨dahalelerden medet umdugˆumuzu iddia edenler, o¨nce kendilerinin yurt dış¸ından “mes¸ruiyet” arayışlarını ve başka u¨lkelere kapı arkasından verdikleri tavizleri açıklasınlar.”

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar