Mustafa Karaalioğlu
Siyaset gündemi ve ülkenin kendi özel konuları yoğun bir tartışma konusu haline geldiğinde en çok dünyayla ilişkileri sağlıklı bir şekilde tartışmak imkansızlaşıyor. Sadece Türkiye ile herhangi bir ülkenin ikili ilişkileri değil, topyekün dünyada olup bitenlere bakış zayıflıyor. Çünkü, zaten can yakıcı sorunlarımız var üstüne bu sorunları konuşurken de birbirimizin canını yakmakta beis görmüyoruz. Hal böyle olunca yani, bütünüyle sübjektif ve militanca bir saflaşma hali tezahür ettiğinde uluslararası sahada yaşananlara karşı tedirgin, önyargılı ve bir noktadan sonra da komplocu bakmak kaçınılmaz hale geliyor. Zira, siyasette bazı izahları yapmanın en kolay yolu denkleme uluslararası sistemi katmak ve tabiatıyla bu sistemin karanlık oyunlarından bahis açmaktır. Ki, bu yeni değildir ve esasen Türkiye’ye özgü de değildir. İslam dünyasından Latin Amerika’ya, Asya’dan Uzakdoğu’ya kadar benzer bir analiz sistemi, bütün modern zamanlar boyunca egemen olmuştur.
***
Abartılı tartışmalar sadece böyle bir yolu açmıyor beraberinde hassasiyet alanlarımızın ufkunu da daraltıyor. Filistin meselesi, Suriye iç savaşı, Irak’ta yaşananlar, Kırım’ın ilhak, Afganistan’ın bitmeyen trajedisi, Mescid-i Aksa’da yaşananlar ve en nihayet Arakan Müslümanlarının yeniden katliamlarla karşı karşıya kalması…
Bütün bu konularda sadece Türkiye değil, bütün İslam dünyası ve hatta Avrupa’da geleneksel bir hassasiyet vardır. Nitekim, Mymmar’da yaşanan drama ilişkin en sağlıklı bilgiler ve rakamlar Avrupa merkezli insan hakları izleme örgütlerinden geliyor. Ama konumuz bu değil…
Konu, kendi içimize kapandığımızda, ilgi gösterdiğimiz dosyalarda uluslararası hassasiyet ve tepkilerin oluşturduğu birikimden istifade edememektir. Her konuda tepki gösteren, isyan eden veya birşeyler yapılması için çağrıda bulunan tek ülke biziz zannediyoruz. Gerçek öyle değil… Yeterli olmayabilir veya bazen çok politik davranışlar da olabilir ama birçok ülke yaşananlara tepki gösteriyor ve çeşitli kanallardan diplomatik çabalar örgütleniyor. Bu sahada tek değiliz ve dolayısıyla yalnız da değiliz. İçeride kabaran bulutlar ve yükselen sis bazen yalnız hissettirse de gerçek böyle değil.
Türkiye’nin süreçlere katılımda bu gerçeği ıskalamaması isabetli olacaktır.
Sadece baskı altında ve mağdur ülkelerle ilgili olanı değil, Avrupa’dan ABD’ye bütün dış politikayı iç tartışmalardan biraz olsun arındırmak verimliliği ve fonksiyonu da artıracaktır. Özellikle de sürekli şikayetçi olduğumuz küresel duyarsızlığı tersine çevirmek için…
“Dünya uyuyor…” la başlayan manşet ve açıklamalar hepimize rahatsızlık verecek boyuta geldi de geçti. Bütün İslam aleminin ortak problemi ve isyanı budur. Muhtemelen bütün bu coğrafyada “dünya uyuyor” veya “dünya seyrediyor” cümlelerinden daha sık kullanılan başka bir slogan yoktur. Biz dahil her ülke kendisi dışında kalan bütün ülkeleri aynı kefede zannedip bunu söylüyor. İslam dünyası toplumları, küresel iletişim zenginliğinden nasibini alamamış halde, hâlâ eski dönemlerin seviyesinde emekliyor. Böyle olduğu için de kimsenin parmak kımıldatmadığı zannedilen dünyada hiç olmazsa isyan etmenin bile yeterli olduğu duygusu ülkeleri tatmin edebiliyor. Oysa herkes kendi kendine ses yükseltiyor ve sonra yeni bir krize kadar mikrofonlar kapanıyor. Sarmal da budur.
***
Mucizevi çözümler yok ama yapacak çok şey var… Başta Türkiye olmak üzere, Suudi Arabistan, Malezya, Ürdün, İran hatta Mısır gibi ağırlık sahibi ülkelerin sabırla bu sarmalı kırması ve ortak sorunlara karşı yeni diplomatik ve politik modeller denemesi gerekiyor. Yoksa dünya uyuyor sloganı dönüp dolaşıp İslam dünyasının başına kalacak…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
1.05.2025
14.04.2025
7.04.2025
31.03.2025
10.03.2025
9.02.2025
13.01.2025