RAGIP DURAN
25 Mayıs günü Minneapolis’de George Floyd’un polis tarafından öldürülmesi ve ardından gelişen kitlesel protestolar, küresel çapta yeni bir etkinin/dalganın doğmasına neden oldu.
ABD’de bir siyah ilk defa polis tarafından öldürülmemişti. Neden bu vakaya bu kadar geniş tepkiler doğdu ve gelişti?
ABD’nin 4 eski Başkanından biri halen görevde iki Savunma bakanına, Kanada Başbakanı Trudeau’dan Almanya Şansölyesi Merkel’e, ABD’deki birçok Eyalet valisinden Belediye Başkanı ve Emniyet Müdürlerine kadar neden birçok üst düzey yetkili, hem Trump’ı kınayan hem de mevcut sistemi korumaya yönelik uyarı ve açıklamalar yapmak zorunda kaldı?
George Floyd protestolarının COVID-19 salgını ile bir ilişkisi var mı?
Başta Amerikan medyası olmak üzere, yerleşik düzenin gazeteleri, Floyd protestoları sürecinde, ilk başta daha çok göstericilerden yana bir yayın çizgisi izlerken, 8. günden sonra neden büyük bir tutum değişikliğine gitti? Kimi kentlerdeki protesto gösterilerinin şiddet dozu artıp, nümayişlerin talana dönüşmesi ve tam o dönemde Trump’ın Beyaz Saray’ın altındaki özel sığınağa götürülmesi tesadüf mü?
Yoksullar, mülksüz gençler, işsizler örgütsüz ve plansız bir şekilde sokağa çıkıp cam çerçeve indirdikten sonra dükkânları boşaltınca buna talan deniyor. Muktedirler, aynı eylemi, planlı programlı bir şekilde, yani meşrulaştırmaya çalışıp belirli bir sistem içinde ince bir yöntemle yapınca, hele bir de devlet mekanizmasına sahip iseler, o zaman kapitalizm deniyor. N’est-ce pas?
ABD Başkanının, ülkede yönetim kademesinde olanlar dahil geniş bir kesim tarafından kabul edilmeyen, göstericileri bastırmak üzere Ordu’yu devre sokma girişimi neden gerçekleşemedi? Ve nihayet Trump, Beyaz Saray’ın çevresine neden güvenlik duvarı örülmesini istedi?
Aslında soruları çoğaltmak mümkün. Yanıtları henüz kesin değil ama, George Floyd’un katledilmesi ve ardından gelişen olaylar, sadece ırkçı bir cinayet değil. Olayı öfkeyle karşılayan insanların tepkileri de sıradan ve yüzeysel bir itiraz hamlesi değil.
Bütün somut olayları peş peşe irdelediğimizde, ABD’deki sistemin aslında çok da sağlam bir sistem olmadığı ortaya çıkan ilk gerçek. Düzen, tehlikeyi sezdi, Trump şiddetle, müesses nizamın daha akıllı lider ve sözcüleri ise reformla, yumuşayarak ve uzlaşarak, ölüm kalım aşamasına yaklaşan düzeni korumaya çalıştı. Washington bu süreçte iki önemli imtiyazını kaybetmekte olduğunu gördü: Toplumda liderlik inisiyatifi Trump’dan sokağa kayıyordu. Bir de devletin şiddet uygulama tekeli kırılıyordu.
İnsanların, ABD içinde ve dışında gösterdikleri tepkiler de Washington yönetimini biraz hizaya getirdi. Siyahlar Önemli, Mücadele Değerli!
İşin bir başka ilginç tarafı, ABD’nin birçok alanda dünya lideri olması, ayrıca mevcut küreselleşmenin vardığı düzey, Minneapolis’deki bir cinayeti, çok kısa ve hızlı bir süre içinde bütün dünyanın sorunu haline getirdi. ABD, bu cinayetle, bütün dünyaya pis bir ayna tuttu. Irkçılık, polis şiddeti, yoksulluk, adaletsizlik çok çirkin bir şekilde, Vietnam’dan Arjantine’e, Rusya’dan Madagaskar’a kadar bütün dünya vatandaşlarının gözünün içine sokuldu. Ve Amerikalıların dışındaki bütün insanlar, Floyd cinayetini kendi ülkelerine tercüme etti. Herkes kendi memleketindeki, kendi kentindeki polis şiddetini, ırkçılığı, haksızlığı hatırladı. Çünkü mesele sadece ABD, sadece Floyd, sadece polis şiddeti ve sadece ırkçılıkla sınırlı değildi. ABD’de ordunun sokağa çıkması, lüks dükkânların, alış-veriş mağazalarının yağmalanması, protestocuların hiddeti ve şiddeti meselenin aslında düzenle, sistemle, iktidarla, siyasetle birebir ilişkili olduğunu kanıtladı. Yoksullar, evsizler, dar gelirliler, yıllardır ABD’nin (Ya da başka devletlerin, hatta kendi devletlerinin) baskılarından mağdur olan ülkelerin yurttaşları, kendilerini bir anda George Floyd’la özdeşleştirdi. Çünkü onlar da öldürülmüştü. Sonra neyse ki protestolar kitleselleşince, aynı insanlar kendilerini, Amerika’daki siyah ya da derisinin rengi ne olursa olsun protestocularla özdeşleştirdi. Öfke de yas da küreselleşmişti artık. Üstelik uzun zamandan bu yana ilk defa bu insanlar, çoğunluğu oluşturmanın umudunu da yaşayıp tadıyorlardı.
Yakın zamana kadar sosyologlar, siyasal bilimciler, tarihçiler, “COVID-19 salgını bittikten sonra nasıl bir dünyada yaşayacağız” konusunu tartışıyordu. Şimdi ABD’de soru “Floyd’dan sonra nasıl yaşayacağız?” şekline dönüştü.
Paris Komününden Gezi’ye, Occupy Wall Street’ten Arap Baharına kadar öğrendik ki, düzeni değiştirmek pek de kolay değil. Çünkü karşınızda sizden daha kıdemli, daha esnek, daha örgütlü bir mekanizma var. Silah bunların elinde, mahkemeler hapishaneler bunların denetiminde, okullarda çocuklarımızı bunlar eğitiyor, medyaları ile bütün yurttaşları bunlar aldatıp, zehirliyor. Kısmi ve geçici olsa da ideolojik egemenliği ele geçirmek yeterli değil. Başka bir dünya isteyenler, o dünyayı ayrıntılı ve somut olarak betimleyip, büyük çoğunluk için mevcut evrenden çok daha iyi olduğunu radikal bir şekilde kanıtlamadan ancak mevzi başarılar kazanabiliyor.
Covid-19 ya da Floyd sonrasında adil, barışçı, huzurlu bir dünya bekleyenler çok umutlu, çok hevesli olmasalar, iyi olacak sanki…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları












































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.03.2021
11.03.2021
2.03.2021
12.02.2021
25.01.2021
18.01.2021
15.01.2021
11.01.2021
4.01.2021
31.12.2020