Vahap COŞKUN
Dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin AKP’nin Meclis Başkanlığı’na sunduğu öneri, “geçici” bir niteliğe sahip. Buna göre, Anayasa geçici bir madde konulacak ve kanunun yürürlüğe girdiği anda mevcut bütün dosyalar ilgili savcılıklara gönderilecek. Böylece Anayasada dokunulmazlığın kaldırılması için gerekli olan bütün şartların etrafında dönülecek ve dokunulmazlık haklarından mahrum edilen milletvekillerinin doğrudan yargılanmasına geçilecek.
Meclisin görüşeceği bu düzenleme tamamen hukuka aykırı. Bir kere, mevcut anayasa milletvekillerine ceza yargılamasında bir muafiyet hakkı tanımıştır. Geçici bir madde ile milletvekillerine tanınan bu hak ellerinden alınamaz. Zira ceza yargılamasında şüpheli, sanık ve hükümlülerin aleyhindeki bir düzenleme geriye yürütülemez.
İkincisi, bir milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılması için takip edilmesi gereken bir prosedür var. Dosyalar ilk önce Karma Komisyon’da ele alınır. Ardından Meclis Genel Kurulu’na gelir, tek tek görüşülüp karara bağlanır. Genel Kurul’un iradesi dokunulmazlığın kaldırılması yönünde tecelli ederse, o vakit hem dokunulmazlığı kaldırılan milletvekili ve hem de başka bir milletvekili bu karara karşı 7 gün içerisinde Anayasa Mahkemesi’ne başvurma hakkına sahip olur.
AKP’nin önerisi, bütün bu süreçleri tepetaklak ediyor. Vekillerin savunma ve itiraz haklarını ellerinden alıyor. Açık bir hukuk kuralıdır: Hiç kimse bir fiili işlediği esnada tatbik edilmesi gereken usul kurallarının aleyhindeki bir düzenlemeye tabi tutulamaz. Oysa Meclis’teki düzenleme tam da bunu yapıyor. Anayasanın 2. maddesindeki “hukuk devleti” ilkesini, 38. maddesindeki ceza hukuku güvencelerini, 83 ve 85. Maddelerindeki vekillere tanınmış hakları berhava ediyor. Ve bu yönüyle de hem hukukun evrensel değerlerini, hem ceza yargılamasının temel prensiplerini ve hem de mer’i anayasayı ayaklar altına alıyor.
HUKUKUN KATLİ
Aslında hem iktidar, hem de muhalefet partileri söz konusu düzenlemenin açık bir hukuk ihlali teşkil ettiğinin farkındalar. Nitekim basına akseden sözleri de bunu kanıtlıyor. Mesela AKP’nin önde gelen hukukçularından biri “Meclis’teki tüm süreçleri bir kereleğine by-pass edeceğiz” diyorlar.
CHP Genel Başkanı, önerinin hukuka aykırı olduğunu bildiklerini ama yine de öneriyi destekleyeceklerini ifade ediyor.
MHP sözcüleri, dosyaları tek tek görüşmenin zaman alacağından bahisle, hukuki açıdan birtakım sıkıntılar taşısa da bu teklifin arkasında duracaklarını belirtiyorlar. Yani herkes bile isteye hukuku katlediyor. Bu önümüzdeki günlerde üç önemli problem doğurabilir:
Her şey den önce, bu düzenleme bir kereye mahsus. Yasa geçecek, Meclis’teki bütün dosyalar savcılıklara intikal edecek ve bu düzenlemenin hükmü bitecektir. Eğer yasanın kabulünün ardından bir milletvekili hakkında tekrar bir dosya açılırsa bu yeni dosyaya ise mevcut hükümler uygulanacaktır. Böylece aynı anda ve aynı kişiler için iki farklı dokunulmazlık rejimi söz konusu olacaktır. Meclis’i bu denli absürd bir konuma düşmemeli.
İkincisi, ilgili hüküm gereğince dosyaya bakacak yargı mercileri, ceza muhakemesine göre milletvekillerinin aleyhine olan bu düzenlemenin gereğini yerine getirmekten imtina edebilirler.
Ve üçüncüsü, vekiller gerek dosyalarının görüldüğü mahkemelerde ve gerek bireysel başvuru mekanizmasıyla Anayasa Mahkemesi’nde (AYM) bu hükmün hukuksuzluğunu ileri süreceklerdir. Kanımca önüne böyle bir başvuru geldiğinde AYM, hükmün hukuka aykırılığını tespit edecektir. Bu da yeni bir hukuk karmaşasına ve tartışmasına sebebiyet verecektir.
Hülasa göz göre hukuku çiğnemek herhangi bir sorunu çözmez. Aksine atılması düşünülen bu adım, sorunu hem boyutlandırır ve derinleştirir, hem de Meclis’in saygınlığına büyük darbe vurur. Dolayısıyla en doğrusu, tez elden bundan vazgeçilmesidir.
Meselenin siyasi boyutuna da bir sonraki yazıda değineceğim.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Mesele CHP Değil!
8.09.2025 - Yıkıcı korku değil kurucu cesaret
3.09.2025 - Hepimize Yetecek Evrensel Bir Utanç
27.08.2025 - Suriye’de dahil olunacak bir ordu var mı?
23.08.2025 - İnsan Bazen Kendi Tavsiyesine Uymalı
19.08.2025 - Niyet Hayır, Akıbet Hayır
14.08.2025 - Kalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın!
5.08.2025 - “Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?”
29.07.2025 - Çözüm Sürecinin Hukuki Mutfağı
22.07.2025 - Geri Dönüşsüz Yol
15.07.2025
Yazarlar
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları















































ahmet
" Cemaat, kurumsal ve demokratik teamüller açısından Hükümet’ten çok daha ilerici..." hiçbir kurumu "gerçek ve tüzel kişiler" temsil etmezken, cemaat yapısında FG dışında "kim kimdir, nerededir bilinemezeken" nasıl "daha demokratik" olabiliyor?