Yasin AKTAY
Afrin operasyonu başta ABD’nin olmak üzere bir çok uluslararası aktörün bütün ayarlarını altüst etmiş durumda. ABD’nin aslında yıllardır yürütmekte olduğu bir stratejik planın içine çomak sokan bir operasyon bu.
ABD Türkiye’nin kendi planlarına çomak sokan bu adımına karşı fazla bir şey yapamıyor, çünkü yıllardır yürütmekte olduğu bu stratejik plan şeffaf değildi. Temel unsurları bizzat kendi müttefiklerinden gizleniyordu, açıkça ifade edilmiyordu ve bugün açığa çıktığında bunu savunabileceği, insan içine çıkarabileceği hiçbir geçerli argümanının olmadığını kendisi de görüyor.
Hiç sonraya bırakmadan peşin peşin söyleyelim ki, bu stratejinin mızrağının çuvala bir türlü sığdırılamayan tarafları, ancak 15 Temmuz darbe girişimi başarılı olsaydı Türkiye’de kendilerine hizmet edecek darbeciler tarafından gizlenmiş olacaktı. O adım eksik kaldığı andan itibaren mızrağı hiçbir çuvala sığdıramıyor olmanın dağınıklığını sergiliyorlar.
Amerikan sözcülerinin Türkiye’nin Afrin operasyonu karşısında sarılabildiği tek zavallı argüman “Bu operasyonun asıl işe, yani DAEŞ’e karşı savaşa odaklanmaktan alıkoyduğu” şeklinde oluyor ki, artık bu argümana kargalar gülüyor.
Bilakis DAEŞ’e odaklanmaya davet ederek herkesi ayakta uyuduğu ortaya çıkmış olduğu için epey zamandır ABD’nin DAEŞ’e karşı savaş söyleminin hiçbir inandırıcılığı kalmamış bulunuyor. Hem DAEŞ’e karşı Türkiye’nin Fırat Kalkanı harekatıyla birlikte ortaya koyduğu tutarlı, dürüst ve etkili performans, hem de ABD-PYD ve DAEŞ arasında artık gizlenemeyen bir dansın görüntülerinin ayyuka çıkmış olması dolayısıyla.
Rakka’da DAEŞ militanlarının ABD ve PYD askerlerinin gözetimi ve koruması altında tahliye edilmesi görüntülerini bütün dünya BBC’den izledi. DAEŞ’le mücadeleye odaklanmış ABD öncülüğündeki koalisyonun açıklayabileceği bir durum değil bu. Bu durum öteden beri PYD ve DAEŞ arasındaki ancak anlaşmayla mümkün kılınabilecek ritmik oyunun arkaplanına dair ihtiyaç duyduğu bütün verileri sunuyor.
ABD’nin Türkiye’nin Afrin operasyonundan da hiç memnun olmadığı açık, ama içine girmiş olduğu tuhaf durum onu tutarsızlıklar içinde bocalamak durumunda bırakıyor. Konuyu Kürt meselesine getirse bile bu konuda kendi resmi söylemleriyle icraatları arasında derin bir uçurumla karşı karşıya kalacak. Çünkü baştan beri bütün tarafların Suriye’nin toprak bütünlüğünde ısrar ettiği bir yerde PYD’nin temsil ettiği Kürtleri silahlandırarak Suriye’yi parçalamaktan başka bir işe öncülük etmiş olmaz. Bu kadar silahlandırdığı ve çok ağır bir terörizm ve etnik temizlik bagajı olan müttefiklerinin Suriye’de şiddeti, anlaşmazlığı, çatışmaları daha fazla körüklemekten başka hiçbir rolü olmaz.
Üstelik, Türkiye gerek Zeytin Dalı operasyonunda gerekse de önceki bütün süreçlerde Kürtlerle bir meselesinin olmadığını anlatıyor. Salih MüslimZeytin Dalı Operasyonu başladığında Afrin’in Kobani’den aşağı kalmayacağını söyledi. Kendisine ve Avrupalı dostlarına kötü bir haberimiz var: Türkiye’nin Afrin’e yönelik operasyonunu herkesten önce Kürtler destekliyor. Kürtler Afrin operasyonuna katılmak üzere TSK’ne gönüllü olarak yazılmak üzere yarışıyorlar.
Türkiye’nin Suriye’nin parçalanmamasını istememesi Kürtlere karşı olduğunu göstermez. Haddi zatında Amerikan bayrakları altında mevzilenmiş, o bayrak altında bölge halklarına karşı savaşan insandan Kürt de olmaz.
Amerika ile Türkiye’nin bu kadar açık bir biçimde karşı karşıya kaldıkları bir ihtilafta kimliğini, kişiliğini, ahlakını, namusunu satmış olanlardan başka hiç kimse işgalci ABD’nin yanında saf tutmaz. O kişiler de Kürt olmaz.
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) toplantısında benim de katıldığım bir Afrin tartışması yaşandı. Bu vesileyle Avrupa kamuoyu değilse bile AKPM’de kamuoyunun nasıl oluştuğuna ve şu aralar ne tür etkilere maruz kaldığı hakkında önemli gözlem imkanı bulduk.
Burada Türkiye adına katılan HDP’li temsilcilerinin açık dezenformasyonlarına hep birlikte ibretle şahit olduk. Afrin operasyonu konusunda Türkiye’nin tartışmasız haklılığını bile sulandırmaya ve onu kuşkulu kılmaya, hele operasyonu Kürtlere karşı yapılıyormuş gibi göstermeye çalıştılar.
Ne yazık ki, ikna ettikleri, zaten Türkiye aleyhtarlığı sözkonusu olduğunda ikna olmaya çok teşne Avrupalı vekiller de söz aldıklarında Afrin operasyonunun yeni mülteci dalgaları doğuracağını söyleyerek durumu Avrupalılar için vahim kılmaya çalıştılar. Doğrusu Avrupa’nın umursadığı tek konu bu aslında. Suriye’den veya başka bir fakir ülkeden bir göç dalgasının kapısını çalması. Yoksa insan hakları, Kürt hakları onlar için tamamen hikaye.
Meclisin HDPKK sevici vekilleri de Avrupa kamuoyuna karşı bu kozu kullanmaktan çekinmiyor. Hiç birinin de aklına biraz haya edip zaten Suriye’deki bütün hareketliliklerini ilk bedelini sadece Türkiye’nin ödemekte olduğu gerçeği gelmiyor.
Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu, HDP’li vekillerin Afrin operasyonu dolayısıyla AKPM’ni ajite eden yaklaşımlarına karşı Kürtlerin oyunu almış bir vekil olarak çok etkili bir konuşma yaptı. “Huzur ve istikrarı terör örgütlerine silah vererek, bu örgütlerden ordular kurarak mı inşa edeceğiz?” canalıcı sorusunu sordu.
AKPM Türk delegasyon başkanı Akif Çağatay Kılıç da konuşmasında ABD’nin 5000 tır dolusu silahı Suriye’ye geçtiğinde sadece adını PYD olarak değiştirmiş olan PKK terör örgütüne vermiş olduğunu ve Afrin operasyonunun bir Avrupa ülkesi olan Türkiye’nin güvenliği için kaçınılmaz hale geldiğini anlattı. Dolayısıyla bu açıdan bakıldığında Afrin operasyonu Avrupa’nın sınır güvenliğini sağlamak üzere atılmış bir adım olarak değerlendirilmeliydi.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.06.2020
6.01.2019
16.10.2019
14.10.2019
9.09.2019
8.07.2019
8.07.2019
22.04.2019
1.02.2019
25.02.2019