Sezin ÖNEY
Türkiye, neredeyse 24 saatlik bir zaman dilimi içinde önce ABD ve sonra da Çin Dışişleri Bakanlarıyla görüşen tek ülke oldu. Brüksel’deki NATO Zirvesi’nin “yan ürünü” olarak Anthony Blinken ile “yapıcı” olarak niteledikleri bir görüşme gerçekleştiren Çavuşoğlu, ertesi gün Ankara’da Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi ile bir araya geldi. Normal şartlar altında, dünyanın en güçlü iki ekonomisi ile bir araya, art arda gelebilmek büyük bir güç. Bu da Türkiye’nin kendisinin stratejik öneminden kaynaklanıyor. Ancak, bu görüşmelerden hemen önce “Kara Pazartesi”yi yaşamış, iç ve dış politikada kutuplaşması ve sorunları arttıkça artan bir Türkiye’den bahsediyoruz.
Kendi içinde ve dışında büyük ve kronik sorunlar biriktirmemiş, büyütmemiş bir Türkiye, ABD ve Çin arasında “iklim krizi” gibi konular başta olmak üzere yeni bir Soğuk Savaş’ın engellenmesi için arabuluculuk yürüten bir ülke olabilirdi.
Şimdi ise, iki tarafı da birbirine oynamaya çalışarak kendine kısa vadeli çıkarlar elde etmeye çalışan bir konumda. Çin’den, Kara Pazartesi kayıplarının yeniden yaşanmasını ve derinleşmesini engelleyecek finansal destek ve yatırım gelebilir. ABD ile de, NATO üyeliği üzerinden Halkbank ve çeşitli diğer konularda baskı gelmesini engelleyecek “zaman kazandırıcı” temaslar gerçekleşebilir. Ancak gerek Çin gerekse de ABD ile ilişkilerinde, Türkiye’nin bir muhatabı daha var: o da hiç şakası olmayan Rusya. Putin yönetimi, engellemek istediği gelişmeyi engelleyebilecek denli güçlü kartları elinde tutuyor Ankara nezdinde...
Avrupa Birliği Liderler Toplantısı, Türkiye’ye yaptırım uygulanıp uygulanmayacağının belirleneceği çok kritik bir buluşma olacaktı. Tabii ki böyle olmadı. Aralık 2020’de top nasıl taca atılıp, kararlar Mart 2021’e ertelendiyse; şimdi de Haziran-Temmuz 2021’e ertelendi.
2021 yazı da, Avrupa Birliği ile ABD’nin ilk kez Joe Biden’ın yüz yüze katılımı ile liderler teması gerçekleştireceği dönem olduğundan, hemen her kritik karar için işaret edilen tarih. Sadece Türkiye ile ilgili değil, AB’nin kendi içinde Polonya ve Macaristan’a dair yaptırım kararları için de 2021 yazı bekleniyor. Şu an AB için “Bakalım Joe Biden yönetimi ne diyecek” kullanışlı bir bahane. Türkiye’ye yaptırımlar konusunda, Reuters kanalıyla “ABD yönetimi istediği için AB’nin yaptırım kararını ertelediği” yönündeki haber de, aslında Beyaz Saray’ın yalanlayamayacağı bir sorumluluğu Biden tarafına yıkma hamlesiydi. Bu açıdan, bir dönem nasıl AB, Türkiye’de insan hakları ilkeleri ve demokratikleşme konusunda etkili olduysa; şimdi de Türkiye, riyakâr politikaları AB’ye öğretme ve benimsetme konusunda “ilham verici” bir rol oynuyor. Diğer bir deyişle, Türkiye’ye yaptırım uygulanmaması, bilfiil AB’nin ve özellikle de Almanya’nın kendi politikası olsa da, top Biden yönetimine atılıyor ve “ABD istedi” deniyor. Beyaz Saray, tam da Transatlantik müttefiklik ilişkilerini yeniden canlandırmak ister ve 23-24 Mart’ta da Brüksel’de NATO çatısı altında Avrupa’daki ilk büyük temasını gerçekleştirecekken, bu haberi çıkıp da yalanlayabilecek durumda değildi. Ertesinde de Joe Biden, AB Liderler Toplantısı’na sanal olarak katıldı ve Avrupa siyaseti önünde “görücüye çıktı” -bunu da hatırlatalım.
2021 yazı da, Joe Biden’ın temmuzda gerçekleştirilmesi beklenen Avrupa ziyareti esnasında Türkiye ve diğer konularda durumun tam netleşebileceği bir zaman değil. Almanya’da 26 Eylül’de gerçekleşecek genel seçimler, tarihi bir dönüm noktasına sebep olacak: Hep vurguluyoruz, Angela Merkel siyaseti bırakıp emekli oluyor. Forsa Araştırma’nın son verilerine göre, Merkel’in partisi Hıristiyan Demokratlar (CDU) ve Yeşiller (Grünen) arasındaki fark şu an sadece yüzde 4: CDU yüzde 26 ve Yeşiller yüzde 22’lik desteğe sahip. Yeşiller ve Sosyal Demokratlar’ın koalisyon hükümeti de hiç uzak bir ihtimal değil: Her halükârda giderek netleşen, Yeşiller’in Almanya siyasetinin merkezine oturmaya başladığı. Bu da demektir ki, Türkiye’nin Merkel sonrası muhataplarından biri büyük ihtimalle, Yeşiller’in eş başkanı Cem Özdemir olacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2018’deki Almanya ziyaretinde Özdemir’in elini sıkmamış ve kendisi hakkında “Birileri de diyor ki, güya Türk... Ne Türk'ü be? Bunların kanlarının laboratuvar testinden geçmesi lazım” demişti.
TEMMUZ'DA...
“Im July” (Temmuz’da), yönetmen Fatih Akın’ın bir filmi. Filmi de, temmuzun bir gününü anımsar gibi hayal meyal anımsıyorum; kader bağı olduğuna inandığı bir kadının peşinden Avrupa’yı boydan boya aşıp İstanbul’a gelen Alman bir öğretmenin hikayesiydi. Filmin özü, Avrupa’da sınırların “beyhudeliği” ve kültürlerin nasıl iç içe geçtiği üzerine kuruluydu.
Şimdi, korona virüsünün yarattığı sınırlamaların ötesinde, Avrupa’nın kendisini sınırlaması söz konusu: Bugün, Avrupa Birliği sınırları içinde serbestçe dolaşmak, AB’nin kendi vatandaşları için bile kolay değil. Dahası, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in, “AB’nin kendi aşı ihtiyacını karşılamakta zorlanırken, diğer ülkelerin aşı talebine yanıt vermeyeceğini” açıkça ifade etmesi, son derece “içe kapanmacı” bir yaklaşımdı. AB’nin yıllardır geliştirmeye çalıştığı “Avrupa aidiyeti”, böylelikle Birlik’in en üst düzeyinde “milliyetçi” ve “dışlayıcı” biçimde somutlaşıyordu.
AB içe kapanırken, öncelikle kendi sorunlarıyla uğraşmak istiyor: Kendi üyeleri Polonya ve Macaristan’ın hukuk devleti-demokrasi ile ilgili sorunlarını çözemezken, Türkiye’ninkileri yüklenmek niyetinde de değil. Vurguladığımız gibi, AB şimdilik her kritik kararını temmuza bıraktı. Ancak temmuz da, Almanya’nın yeni hükümetinin nasıl şekilleneceğinin belirlendiği ekim-kasım olabilir. Sonra da devreye aralık ve Noel tatili-sene sonu toparlaması girer. Konular 2022 başına yığılır. Tabii, eğer Türkiye’deki gelişmeler AB için de “midenin kaldırmayacağı” noktaya gelmezse...
BORRELL’İN İKİ KULVARLI RAPORU
AB’nin Dış İlişkiler ve Güvenlik Komisyoneri Josep Borrell’in 20 Mart’ta tedavüle giren ve AB Liderler Toplantısı’na çerçeve olarak alınan Türkiye raporu, “pozitif” ve “negatif” gündem gibi iki kulvarlı bir kurguya sahipti. Ancak, her ne kadar kulvarlarla ayırsanız da havuz aynı havuz. Bir taraftaki toksik etkinin öbür tarafı etkilememesi imkânsız.
Öncelikle bu rapor, Türkiye’deki son hızlı gelişmeler nedeniyle daha paylaşılırken eskidi. Dahası, raporda Borrell, “pozitif gündeme” sadece Türkiye-AB Göç Mutabakatı'nın yenilenmesini koyabilmişti. Bu mutabakat şu veya bu şekilde yenilenmek zorunda, çünkü AB’nin 2021 ertesinde Türkiye’deki Suriyelilere destek olmak için ayırdığı bir bütçe yok. “Pozitif” gündem çerçevesinde, Türkiye’nin ek bir kazanımı, AB ile Gümrük Birliği’nin güncellenmesine sarı ile yeşil ışık arasında bir yarım yamalak bir geçiş kapısı aralanması. 1995 tarihli bu anlaşmanın çoktan güncellenmesi gerekiyordu. Bu açıdan, zaten olması gerekenin olabilme ihtimalinin belirmesi de bir kazanım mı, -tartışılır.
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanGenel Yapay Zeka aslında bir büyük yalanın mı adı? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTuhaf yasa maddeleri 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciPahalılık turisti de vurdu... 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENDiyanet iğneyi çuvaldızı kendisine batırırsa… 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAKürt Halkı: Barışın ve Demokratik Toplumun Evrensel Öncüsü... 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNENeler olacağını bilmek 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKKM kalktı, müjde! 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün10 yıl sonra nasıl bir Türkiye? 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNSuriye’de dahil olunacak bir ordu var mı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUAklını başına, vicdanı kalbine toplasan ya! 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBir hâkim Caprio'muz niye yok? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcı, sosyalist ve milliyetçi bir düşünür 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluDemokratikleşme paketleri beklenirken hangi kanunlar gelecek? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKeser döner sap döner… 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMete Tunçay mı yanılmıştı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİddia: Ziraat’te ‘Gizem B. skandalı’! “Günooo kızlar… Paralar sizin için yükleniyor” 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNAK Parti’den yeni tarzı siyaset: seçmeni kazanamıyorsan seçileni kazan 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKudüs, ey Kudüs! 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBir Devletin ve Toplumun İçten İçe Çözülüşü 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Alevi Hakları… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunBarışın gerekleri, Cumartesi Anneleri ve Ablam… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMutlak kötülüğün mutlak zaferine doğru mu? 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİller Bankası Genel Müdürü Recep Türk: Listemizde sadece Aydın yok 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuYargı, Mafya ve Beyaz Toros… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. Yılmazİpe un serme komisyonu mu? 21.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSeyfettin Çilesiz’in çilesi 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu17 Ağustos ve 6 Şubat niye akılları başa getirmedi? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan24 yıl sonra CHP’ye muhtaç hale gelmek… 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANBelediye başkanları ne yaptıklarının farkında mı? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayEnflasyon raporu: Faiz, fiyatlar, sofradan eksilen tabaklar 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANBitmeyen CHP tartışmaları (II): Yelin kayadan toz koparması 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçDiyanet anayasaya aykırı bir hukuk rejimi öğütleyemez! 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024
20.05.2024