Ali Türer
Antalya geçtiğimiz hafta sonu 19. Milli Eğitim Şurası’na ev sahipliği yaptı. Heyet-i İlmiye ile başlayan (1921-1923) 1939’dan itibaren Milli Eğitim Şurası adıyla devam eden şura geleneğinin eğitim yaşantımız içinde önemli bir yeri var.
Milli Eğitim Şuraları AKP elinde 2006’dan itibaren (17. Şura) eğitim sistemini siyaseten şekillendirmenin birer aracı haline geldiler yazık ki. Eğitim Sistemi’ndeki hastalığı “otoriterlik” olarak tanımlayan Ali Nesin yerden göğe haklı.
Eğitim Şuraları adet olduğu üzere eğitim sistemine yön veren bürokrasisi, bu bürokrasinin uygun gördüğü insanlar ve gündem ile toplandığı sürece buradan eğitim alanındaki sorunları çözmek adına dişe dokunur bir şey çıkmayacak. Çıksa da çıkanı uygulayacak bulunmayacak. Ola ki Nesin’in önerdiği gibi Türkiye eğitim bölgelerine ayırılır. Şura çalışmaları bu bölgelerde kurulan Eğitim Akademileri eliyle yürütülür; Ulusal Şura bu birikim üzerinde toplanır. Eğitim Sistemi bürokratları teknisyenlerden oluşur ve ikide bir değişmez. Bakan Şura kararlarının arkasında durur. İşte o zaman Şuralar eğitim sisteminin sorunlarına gerçekten çare üreten organlar olarak hayat bulabilir, iş görebilirler. Benim düşüncem bu.
17. Şurayı toplarken (13-17 Kasım 2006) AKP’nin amacı yükseköğretime geçişte branşlara uygulanan katsayıyı kaldırmaktı. 17. Şura ardından katsayı kaldırılınca iddia edildiği gibi mesleki eğitime yönelişte bir artma yaşanmadı; bu sadece İmam Hatiplerin işine yaradı. Kızılcahamam’da toplanan 18. Şura ise okullaşmaya 4+4+4 ayarını getirdi. Bu da gene en fazla İmam Hatiplerin işine yaradı.
Çalışma konuları "Öğretim Programları ve Haftalık Ders Çizelgeleri", "Öğretmen Niteliğinin Arttırılması", "Eğitim Yöneticilerinin Niteliğinin Arttırılması" ve "Okul Güvenliğiolarak belirlenen 19. Milli Eğitim Şurası (6 Aralık 2014) zorunlu din dersi uygulamasını ilkokuldan başlatan, ana sınıfından başlayarak çocukları cennet/cehennem kavramlarıyla tanıştıran Şura olarak anılacak. İnsan Hakları Yurttaşlık ve Demokrasi Dersini İlkokuldan (4. Sınıf), "Alkollü içki ve kokteyl hazırlama" dersini ise Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Liseleri programlarından kaldıran, karma eğitime son vermeyi tartışmaya açan kurultay olarak tarihe geçecek.
Eğitimin kalitesinin arttırılması bakımından 17. Şura’da alınan okul öncesi eğitimin zorunlu olması, 18. Şura’da alınan öğretmen ve eğitim yöneticilerine lider özellikler kazandırma kararları önemliydi. M.E.B bunlar için kılını kıpırdatmadı. Aksine öğretmenleri, eğitim yöneticilerini iktidarın dümen suyunda birer memur haline getirmek için elinden geleni yaptı. 4+4+4 düzenlemesi ile de Okul Öncesi Eğitime zarar verdi. Şura kararları iktidarın eğitim politikaları için kamuoyu oluşturmak amacıyla kullanıldı.
19. Şura’dan ne beklediğini Cumhurbaşkanı Şura açılışında açıkça ortaya koydu. Eğitim sistemi yükü kitap olan, ama kendi toplumunun değerlerini tanımaktan aciz eşekler yetiştiriyordu. Bu sıkıntıları anaokulundan başlayacak bir hayat tarzı sunarak aşmak şarttı. Eğitim Bir Sen mücahitleri kadın ile erkek arasındaki eşitsizliği “fıtrat” ile açıklayan mesaj doğrultusunda 19. Şura’da kolları sıvadılar. Milli Eğitim Temel Kanununda (1973) yer alan ilkelerden “karma eğitimi” ana sınıfından başlayacak şekilde kaldırma tartışması açtılar.
Şura üyesi değerli bir müfettişimiz “Cinsel farkındalıkla başlayan karşı cinse duyulan ilgiden kaynaklı” okullarda “güvenlik sorunları” tespit etti. Bu güvenlik sorunlarını bertaraf edebilmek için okullarda kızlar ile erkekleri birbirinden ayırmak şarttı. Elbette eğitim sisteminde kız okulları, erkek okulları olabilir, bütün dünyada var. Osmanlıca ek ders olarak okutulabilir. Ama bunlar siyaseten, belirli bir yaşam biçimini dayatan modeller olarak sunulduğunda ve kullanıldığında işin rengi değişiyor.
Eğitimciler yıllardır cinsel rollerini, karşı cinsi tanımaları için öğrencilerin kızlı erkekli gruplarda; ortak müzik, sanat, spor, zihin etkinliklerine yönlendirilmelerini savunurlar. Cinsel rolü tanımayı çocuğun gelişim görevleri arasında sayarlar. Karşı cinsi doğal biçimde tanımanın, cinselliği hayatın doğal akışı içinde normal karşılamanın, bir tabu olmaktan çıkarmanın sapkın alışkanlıkların, karşı cinse düşmanca tutumların, zorbalığın önlenmesi bakımından önemli ve gerekli bulurlar. Demek ahlaksızca bir teklifte bulunurlarmış, fıtratı farklı erkek ile dişiyi bir birbirinden uzak tutmak şartmış.
Bu ülkede her gün bir kadın ya saldırıya uğruyor ya töre cinayetine kurban gidiyor ya da tacize, tecavüze uğruyor; hem de en yakınları tarafından. Kadına şiddet uygulayan ahlak abidesi, töre tutkunu erkek tipi merak ediyorum acaba daha çok hangi familyanın ürünü? Erkekli kadınlı bir arada yaşayanlar arasından mı çıkıyor bunlar, yoksa haremlik selamlık yaşayanlar arasından mı?
19. Şura’dan “karma eğitim” ilkesini kadük hale getirecek bir karar çıkmadıysa galiba nedeni Türkiye’nin genel seçimler sathı mahalline girmesi. Şu günlerde koşulların bunun için henüz uygun olmaması. Ama toplumu bu fikre alıştırmak için ilk adım da böylece atılmış oldu. Arkası gelecektir. Anlaşılan bu toplumda kadını ne pahasına olursa eve kapatmadan, cariye haline getirmeden içi rahat etmeyecek insanlar var. Umarım azınlıktadırlar.
Şura’nın aldığı tavsiye kararları hayata geçirilirse okullarda haftalık ders saatleri azalacak. 35 saatlik ders süresi 30’a, zorunlu ders sayısı 25’e düşecek. Peki, sizce bunun gerçekleşmesi durumunda hangi dersler gözden çıkarılır?
Şura’nın önerisi 4. Sınıfta iki saat verilen İnsan hakları, Yurttaşlık ve Demokrasi dersinin kaldırılması. “Dil ve Anlatım”, “Türk Edebiyatı” dersleri de artık ayrı dersler olarak değil “Türk Dili ve Edebiyatı” adı altında birleştiriliyor. Fakat buna karşın Kuranı Kerim, Hz. Peygamber’in Hayatı ve Temel Dini Bilgiler derslerinden birini yoğunlaştırılmış biçimde haftada 6 saate çıkarıyoruz. Bir sonraki dönem ise bu gruptan diğeri yoğunlaştırılmış biçimde uygulanacak.
Cennet, Cehennem kavramlarını içeren değerler eğitimini çocuklar ana sınıfından itibaren almaya başlayacaklar. A.İ.H.M. zorunlu din dersini kaldırın diye tuttursun dursun. Biz 19. Şura ile birlikte artık Din Dersini İlkokul 1.2.3. sınıflar için de zorunlu hale getiriyoruz. Üstelik ilk dört yıldan sonra çocuklara kuran kurslarına gitmeleri için iki yıl da izin veriyoruz.
Şura’nın getirilerinden biri de okulların özel güvenlik ekiplerince korunması. Öğrencilerin ve ailelerin emniyet şubelerindeki bilgilerine öğretmen ve yöneticilerin ulaşabilmesi de Şura’da en fazla tartışılan konulardan oldu.
Öğretmen niteliklerinin arttırılması boyutunda Şuranın ruhuna uygun alınan en önemli karargaliba ilahiyat fakültesi mezunlarının hem din kültürü ve ahlak bilgisi derslerine hem de İmam Hatip Lisesi meslek derslerine, alan değişikliği olmadan girebilmesi. Öğretmenliğe eğitim fakültesi dışından hazırlananların öğretmenlik meslek eğitimini iki yıl gibi bir sürede alması, eğitim fakültelerinde verilen öğretmen meslek bilgisi programlarının gözden geçirilmesi gibi önemli kararlar da var ama bu tür kararlara M.E.B.’nın ve YÖK’ün ilgisi ne olur bilinmez.
İşte eğitim sistemindeki sıkıntıları aşmak için 19. Şura’da önerilen “reformlardan” bazıları bunlar.
Demek ki Tamer Akçam’ın “Yeni Türkiye’nin ders kitapları” ile ilgili köşesinde yazdıkları birer hayal ürünüymüş. Program içeriklerinde, ders kitaplarında farklılıklara saygı, cinsiyet ayrımcılığıyla ilgili hiçbir sorunumuz yokmuş. Bu ülkede eğitim adına verilen yalan yanlış bilgilerle inancı farklı, etnik yapısı farklı insanlar arasında düşmanlık tohumları ekilmiyormuş. Öğretim Programlarını masaya yatıran bir Şura’dan kitap içerikleri, program içerikleri, program geliştirme, program geliştirmenin örgütlenmesi ile ilgili dişe dokunur hiçbir öneri gelmemiş olması size de garip gelmiyor mu?
II. Abdülhamit modern eğitimi yaygınlaştıracak adımlar atarken bir yandan da bütün okul programlarını dinselleştirmişti. Bütün okulların başına bu içeriklerin birebir uygulanıp uygulanmadığını denetleyecek müfettişler dikmişti. Ama bütün bunlar Jön Türklerin bu okullar içinde yetişmesini engelleyemedi. Toplum mühendisliği ile yukardan ne kadar dizayn edilmeye çalışıldıysa da hayat bu topraklarda hep kendi bildiği gibi aktı.
Ne dersiniz, 19. Şura’nın tavsiyeleri gençleri eşeklikten kurtarmaya bu sefer yetecek mi?
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları




























































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.11.2025
6.09.2025
18.07.2025
12.06.2025
22.12.2024
3.12.2024
26.09.2024
2.09.2024
5.08.2024
7.07.2024