Alper GÖRMÜŞ
Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) iktidarının ilk beş ayında bu partinin etrafında örülen “meşru değilsin” baskısının, 23 Nisan 2003’te zirveye ulaştığını anlatmıştık. Hatırlayacaksınız, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Bülent Arınç, geleneksel 23 Nisan resepsiyonu için bastırılan davetiyelerde davet sahibi olarak kendisini ve eşini gösterince kıyamet kopmuş, genelkurmay başkanı ve kuvvet komutanları ile ana muhalefet partisi konumundaki Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Deniz Baykal, “türbanlı” bir davet sahibinin elini sıkmayacaklarını ve törene katılmayacaklarını duyurmuşlardı. Sonunda, resepsiyona bir gün kala Arınç, sadece kendisinin imzaladığı yeni davetiyeler bastırmak ve eşinin törende bulunmayacağını ilan etmek zorunda kalmıştı.
“Seçimle iktidarı gaspeden” AK Parti’ye verilen bu dersten sonra, askerlerin her zaman olduğu gibi bu defa da gereğini yapıp iktidarı geldiği yere göndereceği hususundaki inanç yeni bir ivme kazandı.
Resepsiyon boykotu ve benzeri görünür tepkilerin paralelinde, yıllar sonra ortaya çıkacak başka süreçler de işliyordu: Darbe hazırlıkları ve darbe planları... Bunlar o gün için toplumun bilgisinin dışındaydı ama, iktidardaki siyasetçiler, TSK içinde kendilerini her an diken üstünde hissettirecek birtakım gelişmeler olduğunu biliyorlardı.
Kendi aralarında “bir şeyler” yapan paşalar
Ağustos 2003’te Deniz Kuvvetleri Komutanlığı görevini devraldıktan iki gün sonra günlüğüne, “Anlaşılan bundan sonra Bahriye işlerine daha az zaman ayırıp siyasi gelişmeleri takip etmek zorundayız” diye yazacak olan Orgeneral Özden Örnek, 27 Şubat 2003’te, henüz Donanma komutanıyken de şu notu düşmüştü:
“27 Şubat günü sabahleyin Genkur. denetlemesi için bölgeye gelen Tümg. Can Teller beni ziyarete geldi. Oldukça ilginç bir görüşme yaptık. Önceleri konuşmada çekingendi ama kendisini cesaretlendirdim ve konuşmaya başladı. Genelkurmay Başkanı'nın şahsına karşı bir tepki olduğunu, dinci kesimlere kendisine yaraşır bir şekilde tepki vermediği gibi adeta onlarla işbirliği yaptığını ve Çetin Doğan Paşa ile Hurşit Tolon Paşa'nın bu konulardan çok rahatsız oldularını ve kendi aralarında bir şeyler yaptıklarını, benim de onlarla görüşmemi ima etti. Bir tümgeneralin böyle konuşması beni şaşırttı.”
Bu sözler, 2007’de Nokta dergisinin yayımladığı Darbe Günlükleri’nde yer almıştı. Biliyorsunuz, o tarihten üç yıl sonra, 2010’da ortaya çıkacak yeni belgelerde, 27 Şubat 2003’te Özden Örnek’i ziyaret eden Tümgeneral Can Teller’in o ziyareti hangi amaçla yaptığını öğrenecektik: O ziyaretten birkaç gün sonra, İstanbul’da Birinci Ordu’da meşhur “plan semineri” gerçekleştirilecek ve AK Parti’nin iktidardan nasıl uzaklaştırılacağı tartışılacaktı.
“Kulak çekme günü...”
Bu arada iktidarı kamuoyu önünde yıpratmaya dönük asker-medya prodüksiyonu her gün yeni katkılarla zenginleşiyordu... 23 Nisan resepsiyonundan sonraki ilk fırsat 30 Nisan’daki Yüksek Askeri Şûra idi.
Basında, generallerin 30 Nisan'daki MGK toplantısına “irtica raporu” ile gelecekleri yönünde yoğun bir beklenti oluşmuştu. Beklentiyi habere dönüştüren gazete Hürriyet (26 Nisan 2003) oldu:
“Askerden irtica raporu / Milli Görüş genelgesi ve resepsiyon boykotuyla tansiyonun yükseldiği Ankara'da gözler 30 Nisan'daki MGK'ya çevrildi. Askerler, Kurul'a kapsamlı bir irtica raporu sunmaya hazırlanıyor.”
Dönemin Sözcü'sü Gözcü, "30 Nisan Çarşamba kulak çekme günü" başlığıyla eli en fazla artıran gazete olmuştu.
“Genç subaylar tedirgin”
Generallerin, 30 Nisan Şûrası’nda “irtica raporu” üzerinden “kulak çekecekleri” beklentisi vardı ama, medyanın daha şahin kesimi yüksek rütbelilerin iktidara had bildirme performansından hiç memnun değildi. Cumhuriyet gazetesi, işte tam o şûra öncesinde, generalleri ordunun ana gövdesinin hissiyatını yansıtmaya çağıran ünlü manşetiyle çıkageldi: “Genç subaylar tedirgin!”
Habere göre, bu sözler, görevi Abdullah Gül’den henüz devralan Başbakan Tayyip Erdoğan ile Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’ün başbaşa buluşmasında, Özkök tarafından sarf edilmişti. Haber, ânında Hilmi Özkök tarafından yalanlandı. Fakat manşet işlevini görmüş, ordunun yakın bir gelecekte mevcut “irticai iktidar”ı alaşağı etmek üzere harekete geçeceği beklentisi, toplumun böyle bir gelişmeyi memnuniyetle karşılayacak kesiminin moralini yükseltmişti.
Haberin hangi duyguyla kaleme alındığını anlamak için, altındaki imzanın sahibinin (Mustafa Balbay) 3 Kasım 2002 seçimlerinden sadece iki gün sonra kendi günlüğüne düştüğü şu notu okumak yeterli olacak:
“Aynı gün saat 19:00 sıralarında Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Aytaç Yalman aramama yanıt verdi. (...) Dikkatle izlediklerini, başlangıçta hemen tepki vermenin uygun olmayacağını söyledi, en azından bir mesaj deyince, o olabilir dedi. 10 Kasım var önümüzde, o olabilir dedi...”
“Hemen tepki vermek doğru olmaz” diyen generali gazeteci zorluyor: “En azından bir mesaj...”
2003’ün yaz aylarını heyecana boğan “Genç subaylar tedirgin” haberinin ne kadar objektif, ne kadar manipülatif olduğuna siz karar verin.
Garnizon komutanından hükümete posta!
1 Mayıs'ta (2003) Hürriyet'in verdiği bir haber, “irticaya karşı mücadele”de sadece MGK'nın, sadece generallerin değil, garnizonların, tümen komutanlarının da inisiyatif kullanabildiklerini gösterdi:
“Askerden irtica afişi / Adapazarı'nda konuşlu, 15'inci Kolordu Komutanlığı'na bağlı 1'inci Piyade Tugay Komutanlığı, özel afişler bastırarak irticaya savaş açtı. Milli Güvenlik Dersi'nde öğrencilere görsel olarak da bilgi verilmesi için okullara gönderilen afişlerde, cumhuriyet ve şeriat rejimleri fotoğraflarla karşılaştırıldı.
“(...)
“Afişteki ‘kıyafet’ bölümünde, geçen yılki güzellik yarışmasında birinci olan ve daha sonra ‘Dünya Güzeli’ de seçilen Azra Akın'ın ikinci ve üçüncü güzellerle çekilen gülümseyen fotoğrafları, şeriatla yönetilen ülkelerde görülen burkalı ve sarıklı insanların fotoğrafıyla karşılaştırıldı.”
Öyle günlerdi ki, bir tugay komutanı bile açık siyasi mesajlar vererek iktidarı hırpalıyor, fakat ne üstlerinden ne de siyasi iktidardan herhangi bir tepki geliyordu... İlaveten, ülkenin en büyük ve en etkili gazetesi, bunu dünyanın en normal durumuymuş gibi haberleştirebiliyordu.
Kantarın topuzunun kaçtığı bir an: “Şeriat tatili!”
Şeriatın “gelmekte olduğu”na dair uyarılarda kantarın topuzunun kaçırıldığı da oluyordu. Bu türden “paranoya”ların “AKP'nin ekmeğine yağ sürdüğünü” öne süren laik köşe yazarları böyle anlarda ne yapacaklarını bilemiyorlar; “malzeme malzemedir” düsturuyla mı hareket edeceklerine, yoksa “yok artık, saçmalamayın” diye uyarılarda mı bulunacaklarına bir türlü karar veremiyorlardı.
Bu türden gelişmelerin en ilginçlerinden biri “şeriat tatili” idi...
Mesele şuydu: 2003 Mayıs'ının ilk haftasında Meclis'in gündemine gelen İş Kanunu tasarısında haftalık tatille ilgili maddede gün ismi belirtilmemişti. Bunun üzerine CHP'liler, AK Parti'nin haftalık tatili cuma gününe çekmek için ince bir “dolap çevirmekte” olduğunu söyleyerek “laiklik uyarısı”nda bulundular. CHP'lilerin iddialarına göre, AK Parti kanunda pazar gününü resmî tatil günü olarak özellikle belirtmeyerek (oysa bunu düzenleyen aynı bir kanun vardı), tabanına tüyo vermişti... Böylece “şeriatçı firmalar” cuma gününü tatil ilan ederek firmalarını o gün kapatacaklar, pazar günlerini ise işgünü olarak kabul edeceklerdi.
Başta Cumhuriyet olmak üzere bazı gazeteler okurlarından “tehlikenin farkında olmalarını” isteyen yayınlar yaptılar, “şeriat tatiline” karşı internette de “lütfen bu mail'i mümkün olduğu kadar çok kişiyle paylaşınız” uyarılı zincirler oluşturuldu. Fakat laik kesimin daha rasyonel düşünebilen ve dolayısıyla her “malzeme”ye atlamamayı öğrenmiş bölümü bu iyice zıvanadan çıkmış tehlike uyarısının “AKP'ye yarayacağı” yönünde yayınlar yaptılar da, mesele kısa bir süre içinde sönümlendi.
24 Ağustos 2016: 2003 yazının endişesi: Cumhuriyet’in 80. yılını bu iktidarla mı kutlayacağız?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
17.06.2025
8.06.2025
1.06.2025
11.05.2025
8.05.2025
4.05.2025
29.04.2025
25.04.2025
21.04.2025