A.Turan ALKAN
Söz bitti; “Söylenecek her şey söylendi” mânâsında değil, herhangi bir haber veya yorumun anlamını kaybettiği şeklinde anlamalı bu cümleyi. Kimsenin yekdiğeri hakkında sarf edebileceği, “şunu unutmuşum” diyebileceği bir zannı kalmadı.
Kamuoyu, yazılıp çizilen şeyler hakkında bir hüküm vermiş olmalı ki, ocağın ikinci haftasında bütün gazeteler toplamda 211 bin tiraj kaybına uğradı. Oysa ki, habercilik bakımından iklim münbit; gazeteler ve ekranlar, sair zamanlarda izleyicilerin çok itibar ettiği köşeli lâflar, açık ithamlar, vahim iddialar ve sert eleştirilerden geçilmiyor. Yeni tiraj yerine okuyucunun gazete almaktan vazgeçmesini neye yormalı?
Yolsuzluk ithamlarının ortaya çıkışı konuyu hızla siyasileştirdi. Hükûmet meseleyi öz varlığına yönelik bir tehdit olarak kabullendi ve işi yargıya bırakmak yerine tam aksine çok sert tarzda karşı atağa geçti. Çatışma, medya üzerinden yürüyor. Haydi büyük lâf edeyim, Türk kültüründe seviyeli ve çözüme yönelik bir tartışma tarzı geliştirememiş olmamız yüzünden medya, çatışmada hakem mevkiinde duramadı, basın tarihimiz de bu hususta iyi bir sicil vermiyor zaten. Hakemler (!), maçın sonucunu belirlemek için sahaya atlayıp oyuncularla kavgaya başladılar; federasyon (!) ise mücadele sürerken kural kitabının beğenmediği maddelerini alelacele değiştirmeye koyuldu.
Olup bitenler hakkında yapılabilecek en soğukkanlı, en âdilâne değerlendirme bence budur.
Bu kriz yatışıp da sular durulunca medya yöneticilerinin sâkin kafayla hasar tespitinde bulunacaklarını tahmin edebilirim fakat basının itibarını yükseltmek için bir şeyler yapabileceklerini sanmıyorum. Biz Türklerde teorik doğrulardan, başka kültürlerin birikiminden hareketle yanlış düzeltme alışkanlığı yok maalesef. Doğruyu ancak bütün yanlışları sırasıyla uygulayıp zararını gördükten sonra kabulleniyoruz. Eh, bu da bir öğrenme biçimidir fakat bunca yüksek maliyetten sonra neye yarar ki?
Yine “Milli kültür”ümüzü silkelemek ve biraz da sevimsiz görünmek pahasına devam edeyim: “Biz Türkler”in problem çözme, daha doğrusu problemi algılama hususundaki “millî” alışkanlığımız da masaya yatırılmayı hak ediyor. Nüfusun çoğunun köylerde yaşadığı zamanlarda, hakkına tecavüz edildiğini düşünenler, saldırıyı mümkünse (dişdişe) fizikî direnme ile ikinci safhada ise aile, sop, mahalle, aşiret şemsiyesi altına sığınarak engellemeye, hukuk tesisine çalışırlardı ve mer’i hukuka sığınmak zaaf sayılırdı. Sosyolojik tablolar zamanla değişti ama büyük harflerle Hukuk’a müracaat etmenin medenî bir icab sayıldığı merhaleye hâlâ ulaşamadık. Genetik alışkanlıklarımız şekil değiştirdi; bu defa güçlü muhitlerden (eşraftan, emniyetten, doktordan, silahlı kuvvetlerden, mahkemelerden vb.) tanıdık edinmek çaresine tutunduk. Bir ferdin tek başına hukuka yaslanarak rutin işlemle hakkını koruyabilmesi, yaşayan kültürümüzde hâlâ lüks kabilindendir!
Hukuk, ihtilâflarımızda hakem olamıyor. Birileri çıkıp büyük bir medeniyet kurmaklığımızdan, milli kültürümüzün üstünlüğünden filan bahsedince yüreğim burkuluyor, “keşke doğru olsa” diye geçiyor içimden.
Halbuki adâlet, bütün insanlığın ihtiyacıdır, her kamu idaresinin temel taşıdır. Âdil bir idare kurmak, insanları seri ve doğru işleyen bir adlî cihazla zulümden emin kılmak mânâsında ne medeniyetimizin, ne de milli kültürümüzün yüz ağartıcı ve mânidar bir başarısı yoktur. Hepimiz hâlâ “Adl-i Ömer” devrini hasretle yâd ederken, o adli niçin sistemik bir kamu fonksiyonu haline koyamadığımızı pek az düşünüyoruz.
Ne yapsak; milli kültürün alt başlık listesinden “adil kamu idaresi kurmak”, “Hukuku herkesin saygı duyduğu bir ortak değer haline getirmek” maddelerini çıkarsak nasıl olur?
Yazarlar
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.07.2016
13.07.2016
11.07.2016
10.07.2016
8.02.2016
7.02.2016
6.02.2016
4.02.2016
3.02.2016
2.02.2016