A.Turan ALKAN
Yandaş basını zevkten bayıltan deyişle FETÖ dâvâsı, halkı kutuplaştırarak bizden olanlar ve olmayanlar diye iki ana öbeğe ayırmakta demir manivelâ görevi görüyor.
17-25 Aralık ertesinde Haşhaşîler tâbiriyle tutturulmaya çalışılan düşman tarifi, yerini daha kriminal ve teknik bir ifadeye bıraktı: Terör örgütü!
Haşhaşî iftirasını kullanıma sokan danışmanın zeki biri olduğu muhakkak. Bu tabir Anadolu ahalisinin genetik hafızasında çakılı duran Heretik, Heteredoks İslâmi cereyanların kötü izlerini hatırlatan bir benzetmeydi. Selçuklu ve Osmanlı yönetimlerinde Müslüman olmayan Zımmî tebâ, haraç ve cizye gibi vergileri (baç) ödedikten sonra kendi hallerine bırakılırlar, aralarındaki dini ihtilâflara ise o dinin ruhânileri bakardı. Eğer bunu hoşgörü saymak gerekirse, aynı hoşgörü Müslüman tebâdan esirgenmiştir zira Sünni topluluk içinde Heteredoks cereyanlar, dini ve ilmî bir mesele olarak değerlendirilmekten ziyade ‘Nizâm-ı âlem'i yani kamu düzenini hedef alan sapkın tehditler olarak görülmüştü. Çoğu tamamen mistik, yani tasavvufi çerçevede ortaya konulan görüşlerin, İlmiye ile Sûfiye zümreleri arasındaki geleneksel çatışmadan da yararlanılarak siyasi bir çehreye büründürüldüğüne dair hayli örneğe sahibiz. Buna ilaveten, sisteme yönelen politik itirazlar da dini bir retoriğe büründürülerek savunuluyordu. Nihai tahlilde Osmanlı Devlet ideolojisinin zannedildiği gibi hoşgörülü değil, aksine çifte standartlı davrandığı açıktır. Sisteme yönelme ihtimali taşıyan her itiraz önce ulemadan fetva alınıp hemen akabinde devletin cebriyle ezilmiştir.
Hizmet hareketi'nin evvelâ “Sahte şeyh, hoca görünümlü şaklaban, Haşhaşî” hakaretlerine uğratılıp dinî nokta-i nazardan zaafa düşürülmek istenmesinden sonra bu defa terör örgütü olmakla itham edilmesi, yukarıdaki tarihi şablona birebir uyuyor. Osmanlı iktidarı ve ulemâsı, muhaliflerine alçaltıcı ve gözden düşürücü bir sıfat olarak genellikle “Zındık ve Mülhid” yakıştırmasında bulunur ve nihai planda ‘karşı düşünce'yi katl ve imha ile sona erdirirlerdi. Aynı şablonu şimdi de görüyoruz.
Prof. Dr. Ahmet Yaşar Ocak'ın, “Osmanlı Toplumunda Zındıklar ve Mülhidler” isimli araştırması, bu açıdan son derece ilginç tesbit ve tahliller ihtiva ediyor. Yukarıda özetlemeye çalıştığım mekanizma Osmanlı siyasi hayatında ‘Muhalefet'in niçin gelişemediğini de izah etmektedir. Sünni Ortodoks görüşün temsilcisi ve hâmisi mevkiindeki Osmanlı saltanatı, dini veya politik her itirazı, Sünnî ulemâyı bürokratik bir sınıf olarak avucunda tutmanın üstünlüğünü kullanarak sindirmiştir.
Hurufîlik, Bedreddincilik, Bayramiye Melâmileri, Gülşenîlik gibi kaydadeğer tasavvufî kurumlar dışında, Osmanlı resmi tarihlerinde kötü sıfatlarla anılan Alevîlik de en sert biçimde cezalandırılmış ve merkeze sokulmalarına meydan verilmemişti. Günümüzde iktidara biat eden dini ve tasavvufi cemaatler, şimdilik kaydıyla devletin geleneksel demir yumruğundan emin görünüyorlarsa da ilk itirazlarında evvelâ itikadî açıdan hücuma uğratılıp ardından terörist filan ilan edilebileceklerini çok iyi biliyorlar; çünkü bu çirkin hâtıra, Türkiye'de dini düşünce ve endişe sahibi her ferdin genetik hâfızasına demir süngüyle kazılmış gerici bir gelenektir. Hizmet hareketi'nin dini nokta-i nazardan itibarsızlaştırılması kamuoyunda ciddi bir karşılık bulmadı; şimdi devlet düşmanı, terörist ve vatan hainliği ile suçlanıyorlar. Tarih hafızası ise şöyle uyarıyor: Kamuoyu bu gibi kritik durumlarda, bodoslamadan devletin yanında saf tutar. Onun ‘Zalim-mazlum' tefriki, devletin taraf olmadığı naif ve basit çatışmalarda işlerlik kazanır. Zalim ağa, mazlum çoban hikâyelerinde olduğu gibi...
Bu durumda, “Neyse ki hukuk var” diyebilmek ne iyi olurdu!..
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.07.2016
13.07.2016
11.07.2016
10.07.2016
8.02.2016
7.02.2016
6.02.2016
4.02.2016
3.02.2016
2.02.2016