Bülent KORUCU

Telekulak mağdurlarına çağrı
28.02.2014
1939

 Hukuksuz dinleme ve takip, Türkiye'nin önemli sorunlarından biri. Teknolojinin ilerlemesinin beraberinde getirdiği önemli riskler arasında, telekulağı kolaylaştırması var.

Dinleme ve fizikî takipten, suçun önlenmesindeki faydasından dolayı vazgeçmek zor. Hele terör belasıyla mücadele eden bir ülke iseniz fazla seçeneğiniz kalmıyor. Bir anlık gözden kaçırmanın Ankara Anafartalar, İstanbul Güngören patlamaları gibi ağır faturaları oldu. Dinlemeleri sıfırlamayı talep etmek gerçekçi değil. Fakat bütün bütün teslim olmamız da gerekmiyor. Özgürlük esas, kısıtlama istisnadır. İstisnayı kaide haline getirecek yolları tıkamak ve kötüye kullanımı ortaya çıkarıp cezalandırmak caydırıcı olacaktır. Her kamu yetkisi beraberinde denetleme mekanizması ve istismarı cezalandıracak mevzuatla birlikte var olmalı.

Bugünlerde yine telekulak haberleri havada uçuşuyor. Star ve Yeni Şafak gazeteleri hafta başında ortak manşetle çıkıp yedi bin kişinin tek bir dosya üzerinden dinlendiğini ileri sürdü. Sonra bu rakam 2.280'e indi. Başsavcılığın açıklamasında dikkatli gözlerin yakalayabileceği ‘doğrudan ve dolaylı' ifadesi yer aldı. Radikal bir terör örgütü iddiasıyla yapılan soruşturmada Ertuğrul Özkök, Defne Samyeli ve Metin Şentürk gibi isimlerin yer almasının tuhaflığı henüz izah edilmedi. Hayalet, pardon paralel avcısı gazeteler gelen tepkilere göre haberi güncellemeye devam ediyor. Önce iki savcının inisiyatifi olarak sunulan haberi Star, ‘240 mahkeme kararı var' şeklinde dönüştürdü. Dosyaların Terörle Mücadele Şubesi'ne teslim edildiğini ve başsavcılığın hâkimler ve savcılar hakkında işlem başlattığını yazdı. Hâkimleri ne zamandan beri başsavcılık, hatta polisler denetliyor! Denetim, itiraz açısından üst mahkeme ve temyiz yönünden Yargıtay tarafından yapılır. İdarî denetim ise Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun yetkisinde. Dosyalar birine teslim edilecekse ancak müfettişler olabilir. En komik haberi ise Sabah Gazetesi yaptı. ‘Paralel yapının arşivi yeraltından çıktı' başlıklı haber basın tarihine geçebilecek nitelikte. LAW silahları gibi ormanlık bir arazide toprağın altına gömülmüş dosyalar hayal ediyorsunuz değil mi? Haberin içini okuduğunuzda Çağlayan Adliyesi'nin arşive ve adlî emanetinin eksi 6. katta bulunduğunu ve klasörlerin orada muhafaza edildiğini öğreniyorsunuz. Muhabir müthiş bir ayrıntı da yakalamış: Çuvalların ağzı mühürlüymüş! ‘Başka nerede ve hangi halde bulunması gerekiyordu ki?' diye sorduğunuzu duyar gibi oluyorum. Bu algı mühendisleri kendilerini çok zeki, milleti ise aptal sanıyor.

Başından beri söylüyorum bu tür haber ve yaklaşımlar telekulakla mücadeleye en büyük zararı veriyor. Özel hayatın mahremiyeti mücadelesini fertlerin, sivil toplumun ve biraz da mağdurların yapması kaçınılmaz. Devlet ricali yani siyaset ve bürokrasi havanda su dövmekten öteye geçmiyor. Ankara Emniyet Müdürü Cevdet Saral ve ekibine suçüstü yapıldığı halde zamanaşımından ceza almaktan kurtuldular. 8. Kat Çetesi diye ünlenen ekibin icraatlarından dolayı devlet, Yargıtay Daire Başkanı Naci Ünver'e ve başka mağdurlara tazminat ödedi. İşte o kadar. Deniz Baykal kendisine kurulan kumpasla ilgili “Artık somut gelişme ve belge istiyorum.” diyor. Başbakan Erdoğan “Yarım saat içinde o görüntüyü kaldırttım.” demekle yetiniyor. Siyasetçiler belirsizlikten haz ve siyasî rant alıyor. Ne MHP ve ne de Baykal'ı hedef alan çirkin kasetler konusunda ilerleme var. Belirsizlik mağduru daha mağdur ediyor, siyasî iradenin ise seçim malzemesi olarak işine yarıyor. Şimdi ortaya çıkan dinleme iddialarıyla ilgili de mağdurlar harekete geçmezse aynısı olacak. Akabe Vakfı çok doğru tavırla suç duyurusunda bulundu. Bütün mağdurlar aynı yolu takip etmeli. Gerçekten kanunsuz bir dinleme varsa ortaya çıkarılmalı ve hesabı sorulmalı. Yok, bir algı mühendisliği yapıp kamuoyunu yönlendirmek üzere operasyon çekiliyorsa o da ortaya çıksın. Mağdurların girişimi iki açıdan da önemli sonuçlar doğurur. Hem kendi adlarına hem de bundan sonraki istismarların önüne geçmek üzere lütfen mücadeleden vazgeçmesinler.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar