Fehmi KORU
Bizlerin de güzel ve anlamlı yas tuttuğumuz söylenemez: İstanbul’daki son terör eyleminde 41 canı kaybettik, 250 kadar yaralı da can derdinde; ancak bulduğumuz her fırsatı eğlenme amacıyla değerlendirmekten geri durmuyoruz.
Dünkü Osmangazi Köprüsü açılışını bazılarımızın göbek atarak kutladığına tanık olmadık mı?
Hükümet İstanbul’daki saldırdan sonra bir günlük ‘yas’ ilân etmişti oysa…
Psikolojiden az buçuk behredar olanlar bilir: Kişisel veya toplumsal büyük felâketler yaşayan insanların, normale dönebilmeleri, ancak o olayın yasını yeterince tutmaları sonrasında gerçekleşebilir.
Yas tutmak önemlidir.
Aile büyüklerimizden birinin kaybı sonrasında yedisinde, kırkında okutulan Mevlid’ler, bir çok başka şeyle birlikte, aslında aynı zamanda yasımızı o dönemeçlerde hatırlamamız için…
Batı’nın yası tek taraflı
İstanbul’daki terörün kapımıza dayadığı felâketin bir benzeri, önce Paris’te sonra Brüksel’de yaşanmıştı. Her iki olaydan sonra Batı Dünyası hemen göze çarpan bir ‘yas’ dönemine girdi. Fransa ve Belçika’yla iyi ilişkileri olsun olmasın bütün ülkelerde ‘yas’ ilân edildi. Bütün eğlence hayatı durdu âdeta. Bayraklar yarıya indi, pek çok devlet kurumuna olayın olduğu ülkenin bayrağı çekildi.
O kadar insanın hayatını kaybettiği, ondan çok daha fazlasının da hastanelerde iyileşmeyi beklediği İstanbul saldırısı sonrasında görebildiğim tek uluslararası tepki, Portekiz ile Polonya arasındaki UEFA 2016 çeyrek final karşılaşması öncesinde saygı duruşunda bulunulması… Onu da FİFA önce engelleMek istedi, sonra ne olduysa kabul etti.
Teröre karşı mücadelenin başarı kazanabilmesi için her şeyden önce terör belâsına birlikte ve benzer tepkiler vermek gerekir.
Neyse, sağduyulu Batılılar da var
”Çifte standardı fark eden ve bu düşüncede olan bir tek ben miyim?” diye düşünürken, Ortadoğu konusunda uzmanlaşmış, yazılarıyla daha çok ‘muhalif’ yayınlarda karşılaştığım Matt Ayton’un İngiliz ‘Independent’gazetesinin internet sitesinde, ‘Paris ve Orlando’da yaptığımız gibi neden Türkiye’nin de yanında durmuyoruz?’ başlıklı makalesi gözüme çarptı.
‘Gazetede de yayımlandı mı, yoksa yalnızca internet sitesine mi kondu?’ bilmiyorum; ama sonuçta erişilebilen bir yerde böyle bir yazı çıktı işte.
Okuyun: ”Brüksel saldırısı sonrasında Başbakan David Cameron çalışma ofisinin tepesine Belçika bayrağını astırmıştı; bu defa böyle bir şey olmadı. (..) Cameron terör eylemini ‘hâince’ diye nitelemekle yetindi, sanki öyle olduğunu kimseler fark etmemiş gibi…”
Matt Ayton Irak’ı da hatırlatıyor ve iyi yapıyor: Sadece geçen ay (haziran 2016) Irak’ta intihar saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı 1.087…
”Eğer eylemler Batı’daysa veya Batılı birileri ölüyorsa” diyor Ayton, ”Bu bir trajedi sayılıyor; eğer terörist eylemlerde ölenler Araplar (veya Türkler) ise, istikrarı bulunmayan bir bölgede gerçekleşmiş talihsiz bir durum muamelesi görüyor.”
‘Aşiretvari bir düşünce tarzı’ diyor bu davranışa ve medyanın da bu çifte standardı uygulamasını Batı’nın‘politik seviyesinin gelişmemişliğinin üzünülecek bir dışa vurumu’ olduğu teşhisinde bulunuyor. IŞİD’e ve benzeri örgütlere karşı mücadelenin başarıya ulaşmasının zorluğunu da bu çelişkili ve sempati yoksunu tavra bağlıyor.
Bilin istedim.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.12.2025
26.12.2025
25.12.2025
23.12.2025
19.12.2025
18.12.2025
16.12.2025
14.12.2025
12.12.2025
9.12.2025