Fehmi KORU
Bir Orta Amerika ülkesiyle diğerinin sınırında çekilmiş yukarıdaki fotoğrafa dikkatle bakın. Yaşadıkları ülkedeki şartların bozulması, kundaktaki bebeklere süt bile bulamayacak hale gelinmesi yüzünden onbinlerce insanın komşu ülkeye sığınmak istemesinin tablosu bu. Komşu ülke böylesine bir göç dalgasını kaldıramayacağı endişesiyle sınırını kapattığı için bu insanlar gördüğümüz o köprüde sıkışıp kalmışlar…
Feci bir görüntü bu.
Doğrusunu söylememiz gerekirse biz bu tablonun yabancısı değiliz. Irak ve Suriye’de işler karıştığında da, insanlar çıkınlarını alıp, kundaktaki bebekleriyle yollara düşmüş, ölümü de göze alarak hayatlarını sona erdirmesi muhtemel sandallara doluşarak yeni bir geleceğe doğru yol almak istemişlerdi.
Hala bir yerlerden ülkemize böyle umutsuz insanlar geliyor ve bir yolunu bulup refah ülkelerine erişmenin hayalini kuruyorlar. Öyle yüzbinlercesi için hayal ülkesinin ülkemiz olduğu ve buraya yerleştikleri de biliniyor.
Kaşıkçı’yı aldatan devlet
Yazıya böyle girdim, ama aklım yine Cemal Kaşıkçı cinayetinde.
Devleti tarafından kendisine devletine ait bir binada tuzak kurulmuş, devletinin görevlileri eliyle ve muhtemelen devletinin yönetiminden birilerinin emriyle hayatına kastedilmiş biri Cemal Kaşıkçı.
Basit bir belgeyi vesile ederek İstanbul’daki başkonsolosluğa davet edilmiş, geldiğinde muhtemelen oraya özel gönderilmiş bir infaz timi eliyle öldürülmüş biri…
Her insanın devletiyle arasında daha doğduğu günden başlayarak bir zımni anlaşma vardır. Hiçbirimiz hangi ülkede doğacağımıza kendimiz karar vermiyoruz; sonuçta ‘devlet’ denilen aygıt da bizler gibi insanlardan oluşuyor. Bütün istediğimiz, devletimizin bize asgari yaşama şartlarını sağlaması, her insanın hak ettiği uluslararası belgelerle teyit edilmiş özgürlükleri vatandaşlarına sağlayıp onlara huzur ve güven vermesidir. Bunun karşılığında da bizler yasalara uyan vatandaşlar olma sözünü yerine getirmekle mükellefiz.
Vatandaşı olduğumuz devletten bir şey daha bekliyoruz: Bizi aldatmamasını…
Cemal Kaşıkçı‘yı vatandaşı olduğu devlet aldattı.
Sadece onu öldürüleceği başkonsolosluğa davet ederek aldatmadı; Cemal Kaşıkçı özgür olmadığını, huzur ve güven içerisinde yaşayamayacağını anladığı için ülkesini terk etmişti, devleti kendisini çok önceden hayal kırıklığına uğratmıştı.
Devletler vaat ettiklerini yerine getirmemeye başlayınca vahşileşirler de. Dünyanın en örgütlü acımasız kıyıcıları -o hale gelmeye karar verdiklerinde- devletlerdir. Ellerinde bunu sağlayacak silahlı güçleri, en vahşi yöntemleri uygulamaya hazır görevlileri, yaptıklarında üstünü örtmelerini sağlayacak resmi mekanizmaları bulunur.
Uluslararası sistem devletleri dizginleyemezse
Tarih boyunca birçok devlet o kara alana sürüklenmiş ve insanlık için en vahşi dönemler onlar yüzünden yaşanmıştır.
Uluslararası hukuk ve o hukukun dünyanın dört bir tarafında geçerli olmasını sağlayacak kurumlar ile örgütler, tarihin karanlık sayfalarının günümüzde de yaşanmaması için oluşturulmuşlardır.
Devleti tarafından aldatıldığını anlayınca ülkesini terk etmiş gazeteci Cemal Kaşıkçı‘nın devletinin kendisine vermesini beklediği basit bir belge bahanesiyle uzağa düşürülerek öldürülmesi günümüzün hukuka dayalı uluslararası sistemi açısından bir sınava dönüşmüş durumda.
Öyle anlaşılıyor ki, vaktiyle hukuka dayalı uluslararası sistemin oluşmasında başı çekmiş olan ülke, şimdiki yöneticisi eliyle, Kaşıkçı olayının fazlaca üstüne gitme niyetinde değil. Kaşıkçı‘nın vatandaşı olduğu devletin yaptığı açıklamayı ve sorumluları cezalandıracağı vaadini yeterli buluyor.
Başkonsoloslukta yaşanan olayın vahşet boyutunu, bireyle-devlet arasındaki zımni anlaşmayı bozması yönünü önemsemiyor o ülke. Ticari çıkarları çok daha önemli…
Uluslararası sistem üzerinde etkisi olduğu için bunu sağlayabilecek durumda da.
Ne olacak peki?
Cemal Kaşıkçı bir mezartaşından bile mahrum bir devlet kurbanı olarak mı kalacak?
Öyle de kalabilir.
Ancak kaldırmamak da elimizde.
Ne yapıp edip Cemal Kaşıkçı olayının üzerine gitmeli, önce onun vatandaşı olduğu devleti, sonra da vatandaşlarını aldatmayı göze alan başka devletleri bu yaptıklarına pişman edecek bir yol bulmalıyız.
İnsan olmanın haysiyetine her insan sahip çıkmak zorunda.
Cemal Kaşıkçı olayı ile ilgili önceki yazılarım:
1. Cemal Kaşıkçı olayında bilinmeyenler… Tam bana göre bir olay bu…
2. Mükemmel infaz yoktur… ‘Vardır’ diyenler CIA ve Mossad’a sorabilir… İşte gerçekler…
3. Erdoğan neden ‘sivrisinek’ dedi? ‘Kaşıkçı Olayı’ için Türkiye’nin seçilmesinin bir sebebi var…
4. Cemal Kaşıkçı olayı ile Agatha Christie arasında ne ilişki var? Var elbette…
5. Cemal Kaşıkçı olayı üzerindeki sis dağılırken… Ben yıllar önceki başka bir olayı hatırladım…
6. Kaşıkçı için her gün senaryo yazılıyor… Hangisi doğru, hangisi yanlış…
7. Kaşıkçı gazeteciydi, Brunson da dinadamı.. Onların durumuna gösterilen ilgi bizi düşündürmeli…
8. Kaşıkçı olayı giderek ‘komplocu’ yaklaşımlara zemin hazırlıyor.. Farkındasınız değil mi?
9. Kaşıkçı’nın öldüğü resmen açıklandı.. Sorular ise hala cevapsız…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025