Hilâl KAPLAN
BDP Eş Başkanı Gültan Kışanak, mecliste ses getiren bir konuşma yaptı. Ses getirmesinin en büyük sebeplerinden birisi bölge halkının kayda değer bir kısmının paylaştığı ruh haline tercüman olmasındandı. "Kök salmanıza izin vermeyeceğiz" beyanına verdiği yanıt, Kürt meselesinin çetrefilliğini özetler nitelikteydi:
"Neyin kök salması? Biz bu topraklarda bin yıldan beri varız. Köklerimiz, o toprakların, o kayaların, Cudi'nin, Gabar'ın, Ağrı'nın, Munzur'un ta en derinliklerindedir. Buradayız. Tarihten beri varız, bundan sonra da olacağız. Köklerimiz, atalarımız, dedelerimiz, mezarlarımız, kökümüz burada."
PKK ve sempatizanlarının on yıllardır "kökü dışarıda" olarak anlatıldığı bir ülke gerçekliğinde yaşıyoruz. O yüzden bu cümlelerdeki hakikatle yüzleşmek gerekli. Ancak aynı konuşmada sayın Kışanak, Uludere'yi "Kürt halkının varlığını inkâr eden zihniyetin göstergesi" olarak da yorumluyor. Daha günler önce, kendisiyle aynı kürsüden "Bu topraklarda Kürtler var ve onların haklarını vereceğiz" diye meclise seslenen Bülent Arınç'ın sözlerini unutmuş görünüyor.
Kışanak'ın kürsüyü yumruklayarak, "Yok mu vicdanınız, yok mu insanlığınız? Onlar kimin çocukları?" diye isyan edişini izlerken bu haklı öfkenin binde birini neden PKK'nın öldürdüğü Kürtler için göremediğimizi düşünüyorum. Üstelik "Ortada terör sorunu yok" derken öylesine kati bir inanmışlıkla konuşuyor ki daha aylar önce PKK'nın işlediği cinayetlerin hafızamızdan silindiğini zannediyor sanırım.
Hiranur dört yaşındaydı.
Elif on yaşındaydı.
Ferit on üç yaşındaydı.
Hepsi Ekim ayında, Bitlis'teki bir PKK saldırısında öldürüldü.
Veysel 16 yaşındaydı. PKK'lı canlı bomba onları Bingöl'de, anneleriyle beraber gittikleri bayram alışverişinde bulmuştu. Kahraman anne Hatice Belgin, "Allah aşkına patlatma" diyerek canlı bombanın üzerine kapanmasa belki Veysel'in kardeşleri Ceylan ve Hazal da ölecekti. Yaklaşık iki ay yoğun bakımda kalan Veysel, geçtiğimiz haftalarda annesi Hatice Hanım'ın yanına uğurlandı...
Nuran Evin, Siirt'li, 17 yaşındaki bir lise öğrencisiydi. Üniversiteye gidecek olan ablasına veda partisi yapmak için yola çıkmışlardı. Arabada toplam altı genç kız vardı. PKK'nın roketli saldırısı sonucu Nuran o arabada iki ablasını ve iki en yakın dostunu kaybetti. Omuriliğine isabet eden şarapneller yüzünden artık Nuran'ın belden aşağısını tutmuyor... Saldırıdan yaralı olarak kurtulan diğer genç kızlardan Gülcan ise sağ bacağı olmadan hayata devam etmek zorunda...
Mizgin Doğru. Dört kız evlattan sonra, hep istediği gibi bir erkek çocuğu olacaktı. Batman'daki PKK saldırısı onu hamileliğinin son ayında buldu. Uzun namlulu silahlarla yapılan saldırıda dört yaşındaki kızı Sultan'la beraber vefat etti. Mizgin Hanım'ın karnından sağ çıkarılan bebekse sadece 24 saat hayata tutunabildi ve daha adı bile konulamadan annesinin yanına gitti...
"Kürt halkına gözdağı vermeyi düşünenler" diyerek hükümeti suçlayan Kışanak, PKK'nın öldürdüğü bunca Kürt çocuğunu, kadınını da "PKK'nın Kürtlere verdiği gözdağı" olarak mı okuyor acaba?
İşin doğrusu bu zamanda ne hükümetin ne de PKK'nın kasten sivil öldürmesi akıl kârı değil. Çünkü iki taraf da şiddet sarmalını devam ettirse de arkalarındaki halk desteğini kaybetmemek için ahlakî bir üstünlüğü muhafaza etmek zorundalar. Ama savaş, zulmün zirve yapmasına en müsait olan insanlık hallerinden birisi ve çocuklarımız ölüyor. Şiddetten arta kalan en yalın gerçek bu!
Keşke Sayın Kışanak ve BDP'liler Uludere'de kaybettiğimiz canlar kadar Batman'da, Siirt'te, Bingöl'de ve daha pek çok yerde kaybettiğimiz evlatlarımıza da aynı duyarlılıkla sahip çıksalardı. Katil PKK olunca, "şiddet nereden gelirse gelsin karşıyız" yuvarlamalarına düşmeselerdi. Belki o zaman her şey daha farklı olabilirdi...
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları














































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019