Kemal ÖZTÜRK
Alman medyasının üç, dört günlük özetini istedim bir dostumdan. Nedense çok tanıdık geldi haberler ve yorumlar.
Türkiye'deki medyanın Almanya politikalarına karşı tavrı neyse, onlarınki de tersinden aynı.
ALMAN MEDYASINDA TÜRKİYE
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları, özellikle Nazi benzetmesi, Almanya medyasını epey tahrik etmiş.
En önemli gazetelerden Bild, “Merkel'in sabrı ne zaman tükenecek”diye başlık atmış. Erdoğan'ın bu sert sözlerine neden sessiz kaldığını eleştiriyor.
Bild, tüm Türk siyasetçilerinin Almanya'da konuşmasının yasaklanmasından yana. Haberdeki dil ilginç: “Neden bu Türkiye nefretçilerinin bizde konuşmalarına izin veriliyor”. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi'nin konuşmasına tepki gösteriyor gazete.
Frankfurter Allgemeine Zeitung da ilişkileri koparma noktasına getirmiş. “Almanya Türkiye'ye çok bağımlı bir ülke değil. Bugüne kadar çok sabır gösterdi”.
AVRUPA'DA PROPAGANDA ŞİDDETE DÖNÜŞÜYOR
Sanırım Hollanda, Fransa, Avusturya medyasını da incelesek aynı tür haberleri göreceğiz.
Çünkü Türkiye, Avrupa seçimlerinin ana malzemesi olmuş durumda. Tıpkı İngiltere'deki Brexit referandumunda ana malzemelerinden biri olduğu gibi.
Buna dış politikanın, iç siyaset malzemesi yapılması denir. Son derece tehlikeli. Zira etkileri şiddete dönüşüyor.
Mülteciler, İslamifobia ve Türkfobia şu anda Avrupa kamuoyunun en duyarlı olduğu sinir uçları. Siyasetçiler de bu sinir uçlarına dokunarak halktan oy topluyor. Oy toplamak için Türkiye ve İslam aleyhine yapılan tüm yorumlar, açıklamalar, propagandalar bir süre sonra şiddet olarak geri dönüyor aslında.
Almanya'da sadece 2016'da 91 cami kundaklandı. Almanların %40'ı Müslümanların ülkeye girişinin yasaklanmasından yana.
Hollanda'da halkın %48'i Müslümanların vatandaşlık haklarının iptal edilmesini istiyor.
İngiltere'de 2016 yılında 1000'de fazla İslamifobia temelli saldırı oldu. Saldırıların %60'ı Müslüman kadınlara yönelik.
Fransa'da aynı yıl 360'dan fazla saldırı gerçekleşti.
Hollanda'da 100, İsveç'te 30, Avusturya'da 90, Belçika'da 20 Müslümanlara yönelik nefret ve şiddet saldırısı oldu.
2016 yılında Avrupa'da İslamifobik, göçmen karşıtı saldırı sayısı 2000'den fazla oldu (kaynak @trdiplomasi).
AVRUPA'DA IŞİD'E KATILIM ARTIYOR
Görüleceği gibi siyasetçiler, Türkiye ve İslam karşıtı söylemlerini arttırdıkça, bu, toplumda şiddet olarak yeniden yeşeriyor. Şiddet arttıkça, radikal tutumlar artıyor. Bunu en iyi kullananlar da terör örgütleri oluyor.
2014 yılında, eski FBI ajanı Ali Soufan'ın yaptığı araştırmaya göre, 86 ülkeden IŞİD'e katılım olmuş. Batı Avrupa'dan örgüte katılan militan sayısı bir yılda ikiye katlanmış. Avrupa'dan IŞİD'e katılan militan sayısı 5 Bin.
Bu katılımlar arttıkça, IŞİD militanlarının Avrupa'dan olduğu anlaşıldıkça, Müslümanlara yönelik nefret ve şiddet daha çok artıyor. Bu da karşı tarafta radikalleşmeyi daha çok körüklüyor. Yani bir birini besleyen kısır döngü içinde boğuşuyor Avrupa.
Almanya, Fransa, Hollanda, Avusturya, Macaristan'da iki yıl içinde yapılacak seçimlerde bu propagandanın, dolayısı ile şiddet olaylarının artmasına kesin gözüyle bakılıyor.
Peki buna karşı İslam ülkeleri ve özellikle Türkiye ne yapıyor?
BM: “GLOBAL TERÖRİZMİN KAYNAĞI İSLAMİFOBİA”
Yeni seçilen BM Genel Sekreteri Guterres, Şubat 2017'de yaptığı konuşmasında, “Global terörizmin artması, İslamifobia yüzünden oldu” diyerek çok esaslı bir tespit yaptı. Ancak konu hiçbir zaman ciddi biçimde BM Güvenlik Konseyi'nde ya da genel kurulunda gündeme gelmedi.
İslam İşbirliği Teşkilatı da sorunu gündemine alıp bir kamuoyu oluşturmadı. Saldırıya uğrayanların neredeyse tamamı Müslüman olmasına rağmen, bir dayanışma, işbirliği, ortak hareket mekanizması kurulmadı.
Türkiye, retorik olarak İslamifobia ve Türkfobia konusunu dillendirse de, bu retorik sahayı etkileyecek adımlara dönüşmedi.
Avrupa'daki konu her geçen gün Türkiye üzerine doğru evriliyor bir de. Türkiye'deki referandum ve Avrupa'daki seçimler nedeniyle, karşılıklı sert açıklamalar tansiyonu yükseltiyor.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, “Oraya gelirim, beni kimse tutamaz”derken, Bahçeli çıtayı yükseltti, “Türkiye kaynarsa, Berlin yanacaktır”.
Bu açıklamaların hepsinin Avrupa'da bir aksi sedası oluyor doğal olarak. Böylece uluslararası bir sorun, iç gündem malzemesine dönüşüyor, içinden daha çok çıkılmaz hale geliyor.
AVRUPA'DAKİ SORUNU DÜNYA GÜNDEMİNE TAŞIMAK GEREK
Oysa sorun tüm dünyayı ilgilendiren, BM Genel Sekreteri'nin dediği gibi, global terörizmi körükleyen bir durumken, Avrupa-Türkiye kavgasına evriliyor. Bu yanlış.
Türkiye meseleyi daha global bir düzlemde, zarar gören tüm İslam ülkelerini yanına alarak, BM düzeyinde kamuoyu oluşturmak zorunda.
BM'nin işlevsizliği sanırım herkesin ilk aklına gelen konu olacaktır. Ancak meseleyi burada bırakmamak ve bu durumun ekonomik ilişkilere zarar verdiğini de ikinci sıra gündeme taşımak lazım.
Türkiye-Almanya ticaret hacmi 36.8 milyar Euro ve Almanya lehine. AB-Türkiye ticaret ilişkilerinde, Türkiye en çok ticaret yapılan ülkeler arasında 5. sırada.
İslam ülkeleriyle AB ticaret ilişkilerinin ise ne kadar büyük farkla AB lehine olduğunu söylemeye gere yok.
Avrupa'nın vicdanı yoktur, çıkarları vardır.
Türkiye bu nedenle daha global stratejiler üreterek, Avrupa'daki sorunun, dünya genelini ilgilendiren sorun olduğunu daha güçlü anlatmalı.
Yoksa retorik yapınca sorun çözülmüyor maalesef.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları













































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.05.2024
20.04.2024
20.04.2024
12.04.2024
25.01.2024
9.05.2022
7.04.2021
26.03.2021
19.03.2021
11.03.2021