Kurtuluş TAYİZ
Liberal İslamcılar işi o kadar çok abarttı ki, sanırsın Barzani doğuştan bağımsızlıkçı, milliyetçi bir Kürt lider. Ve sanırsın ki, Barzani ekmek su gibi bağımsızlığa ihtiyaç duyduğu için Kuzey Irak’ı “bağımsızlık referandumu”na götürdü.
Tam da burada “Biraz kendinize gelin” demek gerekiyor. Barzani için her övgüyü yapabilirsiniz ama Barzani’yi bir tek “bağımsızlıkçı” olarak tanımlayamazsınız. Bütün varlığını yabancı güçlerle geliştirdiği ilişkiye borçlu olan birini, bari “bağımsızlık bir lider” olarak sunmayın.
Irak’ta olup biteni bölgesel yönetimin “bağımsızlaşma”çabası olarak görürsek yanılırız. Kuzey Irak’taki referandumun her adımını yabancılar planladı, organize etti. Dolayısıyla yabancı güçlerin düzenlediği bu referandum sandığından her şey çıkar ama bir tek “bağımsızlık” çıkmaz.
Kuzey Irak’ta 25 Eylül’de gerçekleşen referandumda Kürtler kendi kaderini oylamadı; ama yabancı güçler, Barzani üzerinden Kürtlerin kaderini tayin etme girişiminde bulundu. Referandum esnasında Erbil’de Barzani’nin yanında duran, etrafını saran ünlü isimlere bakıldığında ne söylemek istediğimiz daha iyi anlaşılacaktır. Barzani, küresel Siyonist lobinin istediği yönde bir adım atmıştır, hepsi bu!
Bu tablo karşısında kalkıp “Kürtler kendi kaderini tayin ediyor” demek ne kadar doğru? Buna inanan gerçekten var mı? Evet, Kürtlerin kaderi tayin ediliyor hem de en pis şekilde; Barzani de PKK gibi Kürtleri, küresel Siyonist çeteye asker yazmaya çalışıyor, bundan daha kötüsü de olamaz zaten.
Kuzey Irak’ta olup biten işin aslı budur; liberal İslamcıların, buna rağmen “Kürtler kendi kaderini tayin ediyor” propagandası yapması, olsa olsa Barzani ile İsrail arasındaki bu kirli ilişkiyi, işbirliğini örtmeye yarar ki, galiba amaçları tam da bu.
Şu gerçeği artık görelim; Barzani, Kürtlerin kaderini tayin etmiyor; bölgeyi işgal eden yabancı güçler, Barzani aracılığıyla Irak Kürtlerinin kaderini tayin etmeye uğraşıyor. Bununla da Ortadoğu’nun kalbine ikinci bir İsrail’i daha yerleştirmek istiyorlar. Hedef, Irak ve Suriye’de halen devam eden kanlı süreci en az yüz yıl kadar daha sürdürmek. İslam’ın bu coğrafyadaki gücünü kırana kadar, izlerini silene kadar saldırmaya devam edecekler.
Batı’dan bakıldığında Türkiye, İslam’ın ayakta duran, hâlâ tam anlamıyla feth edilememiş tek temsilci ülkesi, toprakları olarak görülüyor. Suriye sınırımızda olup biten Türkiye’nin kuşatılmasıdır. Irak’taki “bağımsız devlet” denemesi de Türkiye’yi biraz daha köşeye sıkıştırma hamlesidir. Ankara, bu kuşatma harekatı ve saldırı dalgası karşısında boyun eğme, teslim olma yerine direnmeye çalışıyor. Ankara, güçlü durmaya çalışıyor, yeni taktik ilişkiler geliştiriyor, bölgesel ittifaklar kuruyor. Yani elinden ne geliyorsa onu yapıyor. Türkiye bu badireleri atlatmasına atlatır da, bu liberal İslamcıların İsrail bayraklarıyla bağımsızlık ilan etmeye çalışan Barzani’ye arka çıkmasına ne yapacağız, onu pek bilemiyorum. Anlayan varsa, beri gelsin!
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019