Markar ESAYAN
25 Eylül Salı günü BM çatısı altında Türkiye olarak önemle beklediğimiz ve yakından takip ettiğimiz iki konuşma oldu. Önem sırası açısından ilki Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, ikincisi ise ABD Başkanı Trump’ın yaptıkları konuşmalardı.
Başkan Trump’ınkine bir konuşma denebilir mi, bilemiyorum. Kısaca Trump tüm dünyayı büyük bir kibir ve sorumsuzlukla tehdit etti. “Amerika’nın yağmalanmasına izin vermeyeceğim” dediği “tarihi” konuşmasıyla ABD dünya liderliğini, arabulucu rolünü resmen terk etmiş oldu. Bu konuşmanın bir milat olduğunu kabul etmeliyiz. Benim gördüğüm bir tehlike var: Başkan Trump sergilediği sorumsuz, grotesk tavırlar ile sanki küçümseniyor, ciddiye alınmıyor gibi... Oysa o ABD’nin resmi, meşru başkanı. Söyledikleri asla hafife alınmamalıdır.
Başkan Trump aslında ABD için bir sonuç… Bu sürecin taşlarının Bushlar döneminde döşendiğini, lakin uslüp ve dil olarak “Negatif ABD”nin zarfına biraz daha özen gösterildiğini söyleyebilirdik. Artık bu noktaları da epeyce geçtiğimiz ortada.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise, oldukça nazik noktalara değindiği ve oldukça eleştirel olan konuşmasını bir çerçeveye oturtuyor, nezih bir dille insan haklarını, terör illetini, ekonomik eşitsizliği, mülteci sorununu küresel düzeyde sorunsallaştırmaya çalışıyordu. Dünya ve Türkiye için sıkıntıların ne olduğunu açık ve net biçimde anlatırken, çözüme giden yolun da hangi anlayışla döşeneceğini ifade etti.
Trump’ın konuşma metni, Erdoğan’ın okuduğu metinle yer değiştirse, ABD Türkiye’nin sergilediği tutumu benimseyen bir ülke olsaydı, dünya bugün çok daha farklı, çok daha iyimser bir yer olabilirdi. Ama öyle değil… Maalesef, ABD bugün tüm dünyayı karşısına alan, tüm kurumları yıkmaya çalışan, yerine de alternatif sunmayan bir görüntü arz etmekte. Adeta bir korku tünelinden geçiyoruz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, değerler sistemi ile reel politik ihtiyaçların “kazan kazan” zihniyetiyle daha insani ve daha optimal bir noktada buluşabileceğini bir kez daha dünyaya hatırlattı.Dünyanın şu an içinde bulunduğun hazin durum, bir mecburiyet değil bir tercih idi. Erdoğan bu tercihi yapanların yüzüne, kendi ülkelerinde yakıcı gerçekleri bir bir çarptı.
Bu konuşmalar beyhude yapılıyor ve suya yazı yazılıyor zannedilmesin. Tarih böyle inşa ediliyor; tüm sevap ve tüm günahlarıyla… Türkiye üzerine düşeni hem söylem, hem de icraat bakımından yapıyor ve işlevi, Türkiye’nin fiziksel kapasitelerinden çok daha fazla. İşlevsel kapasitedeki bu geniş/ahlaki vizyon, fiziksel kapasiteye de yansıyacak, Türkiye kısa sürelerde çok daha farklı bir noktaya ulaşacaktır.
Hasılı, Başkan Trump konuşmasıyla ABD’yi küçültürken, Cumhurbaşkanı Erdoğan ülkesini, en önemlisi de insani değerleri yüceltti ve dünyanın beklediği tavrı ABD değil, Türkiye ortaya koydu.
Biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak bu noktada en azından dünyanın geri kalanından daha şanslıyız.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019