Mehmet Ocaktan
Her geçen gün dinin etrafının duvarlarla çevrildiği, her köşe başında hurafelere, menkıbelere dayalı şeyhçiklerin din pazarlama dükkanı açtığı bir dünyada Kur’an’ın ve Sünnetin evrensel mesajını kime nasıl anlatabiliriz açıkçası bilemiyorum.
Pakistan’dan Bangladeş’e, Afganistan’dan İran’a, Türkiye’den Yemen’e kadar neredeyse bütün İslam toplumlarında insanların zihninde öylesine bir din algısı oluşmuş durumda ki, dünyadaki hiçbir aklı başında insanın böyle bir din anlayışının yanına bile yaklaşması mümkün değildir.
İslam dünyasının halihazırdaki resmine dikkatle baktığımızda gördüğümüz manzara ürkütücüdür. Dini bilgi ve eğitimde esas olan hoşgörülü, sivil ve özgür ortam kaybedilmiş, dini düşünce giderek içine kapanan, çatışmacı bir dile teslim olmuştur. En dramatik olanı da, dini düşünceye derinlik kazandırması gereken tasavvufi düşünce tarikat oligarşisinin aracı haline dönüşmüştür.
Manzara şudur; temel İslami ölçüleri kaybeden bu tarikat oligarşisi, tasavvufi düşüncenin derinlikli ve gizemli iklimini kullanarak avam üzerinde müthiş bir manevi otorite tesis etmiş bulunuyor. Neredeyse bütün İslam dünyasını “Kutup, aktap, ehlullah, Allah dostu, evliya, mehdi” gibi gizemli kavramları kullanan kutsal otoriteler kaplamış durumdadır. Maalesef kısa yoldan kurtuluş arayan geniş kitleler için bu iklim kelimenin tam anlamıyla bir cazibe merkezidir.
***
Çoğu zaman İslam’ın akaid esaslarıyla örtüşmeyen manevi otorite merkezli bu kapalı sistem, özgür ve sivil bir iklimden mahrum olduğu için çok doğal olarak toplumdaki İslam algısını da tahrip etmektedir. Dolayısıyla sağlıklı İslami anlayışın boşalttığı alanı, bilgiyle bağları kopmuş ve sadece vesayetle, Sıhrıyetle iş gören kutsal otoriteler işgal etmiştir.
Gelinen noktada ortaya çıkan tablo, son derece iç karartıcıdır. Çünkü dinin esas zemini kaybolduğu için, ortalığı dini duyguları pazarlayan kutsal otoriteler kaplamış durumdadır. Kabul edelim ki Hz. Peygamberi kamyonete bindiren ve memleketin başına bela olan Pensilvanya papazı tam da bahsettiğimiz bu zeminde yetişmiştir.
Ve bugün “şeyhin kibrit kutusu ile ihvanlarını cennete götüreceğini ve o kutu içinde muhafaza edeceğini” söyleyenler de, sivil ve özgür düşüncenin olmadığı yine aynı hastalıklı iklimden beslenmektedirler.
Ne yazık ki gelinen noktada Hz. Peygamber’in sünneti varit olduğu ortamdan koparıldığı için İslam’ın herkesi kuşatıcı birleştirici zemini kaybolmuş ve bu boşalan alanda kendisini din adına otorite kabul edenler tarafından gecekondular inşa edilmiş bulunmaktadır.
Biraz dramatik bir durum ama, dinin akide esaslarıyla çatışma halinde olan günümüz tarikat ve cemaatleri elde ettikleri ekonomik ve siyasal güçle insanları cennete götürme sektörü haline dönüşmüşlerdir.
Eğer dinin evrensel mesajını dünyanın değişen şartlarına göre yeniden yorumlayıp, yeni bilgiler üretemezsek korkarım bu çamurlu ortamdan kurtulmamız mümkün olmayacaktır.
***
Oysa insanlık tecrübesi göstermiştir ki, yaşanan sosyal değişimler ilahi olandan asla kopuk değildir. Çünkü din her zaman insanın önünü aydınlatan ve rehber olandır. Böyle olduğu içindir ki, Allah peygamberleri vasıtasıyla vahiy göndermiştir. İnsanın Allah’ın bahşettiği özgür iradesiyle doğruyu ve yanlışı bulabilmesinin hikmeti de budur.
Maalesef dinle hayat arasındaki bağ giderek zayıfladığı için, günümüz İslam toplumlarının hem Kur’an ve sünnetin rahmet mesajı ile aralarındaki mesafe açılmış, hem de gerçek dünyanın dışında kalmışlardır. Bu yüzden de İslam ülkelerinin hemen hepsinde insan hakları ihlalleri, hukuksuzluk, adaletsizlik diz boyudur.
Modern dünyada Müslümanların esas yapması gereken; “Muhammed’ül-emin”vasfını yeniden kazanmalarıdır. Bunun için de öncelikli olarak adaletin, iyiliğin, doğruluğun, liyakatin esas olduğu ve herkesin emin olduğu bir yönetim modelini inşa etmek zorundadırlar.
Yazarlar
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları








































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.12.2025
3.12.2025
1.12.2025
26.11.2025
21.11.2025
19.11.2025
17.11.2025
12.11.2025
10.11.2025
7.11.2025