Mehmet TIRAŞ
Suriye’de 13 yıl süren iç savaştan sonra 13 güde yıkılan 61 yıllık Baas rejimi ve 58 yıllık Esad ailesinin saltanatının yıkılması geçen yılın en unutulmazı oldu.
İlk 24 yılını geride bıraktığımız “Çağ Dönüşümü”, “Orta Doğu” da devam eden depremin sınırları da yeniden çizilebileceğini gösteriyor.
Orta Doğu’da çetrefil bir süreç işliyor.
Esad rejiminin düşmesinin hemen ardından hiçbir engelle karşılaşmadan “İsrail’in 50 yıl sonra Suriye topraklarına girmesi” ve Şam’a 30 km yaklaşması tartışılan en önemli konuların başında geliyor.
Ankara’nın ivedi olarak yanıtlaması gereken iki soru öne çıkıyor.
1-İsrail’in Suriye’de ne işi var?
2-İsrail Suriye’ de yeni komşumuz mu oluyor?
Belli ki İsrail Suriye’de kalıcı...
Zaten İsrail’in 50 yıl sonra Suriye topraklarını işgal etmesinden,HTŞ’nin üst düzey yöneticileri de şikayetçi gözükmüyor.
”İsrail’le karşı karşıya gelmeyi düşünmüyoruz” mealinde açıklamaları bunu teyit ediyor.
İktidar ve uzantıları “Şam düştü” sıra “Kudüs’te” deseler de…
Suriye’de işlerin Anakaranın istediği gibi gitmediği, ayrıca ortada bir ton iddia dolaşıyor.
“HTŞ, Suriye Milli Ordusunu (SMO) kendi kurdukları orduya dahil etmemelerinden tutunda…
Suriye Demokratik Güçleri(SDG) İle görüşmelerine hız vermesine kadar…
Ne nedir Ankara bunların neresinde çok berrak değil…
İsrail’e ağzını açmayan HTŞ’nin ilk yurt dışı ziyaretini Ankara’ya değil de, Riyad’ı seçmesi somut bir gösterge değil mi?
Suriye de gelişmeler, olaylar ve tartışmalar Trump’ın 20 Ocak’ta ABD Başkanlığına başlaması ile daha netleşecek…
Suriye’de ki tabloyu tümüyle görmeye başlayacağız.
Şimdilik haber ve analizler, “ABD’nin Suriye’de İsrail’e bir saldırı olmadığı sürece sahaya inmeyeceği” doğrultusunda.
Siyasal iktidar yoksul kitleleri milliyetçi bir hamaset ile Suriye üzerinden oyalamaya çalışıyor ama mızrak çuvala sığmaz bir halde.
Ülke içerisinde olanları iktidar ve medyası özellikle de ekonomiyi ve hukuk garabetini unutturmaya çalışsa da, bu mümkün mü?
Asgari ücrete yapılan komik zam,16 milyon emekliye verilen sadaka düzeyindeki enflasyon farkı, 50 milyon insana hayal kırıklığı yaşatırken…
Yoksulluk ve açlık toplumun değişmez kaderi olurken,bütün ekonomik göstergeler tepe takla olmuş durumda.
Gelir dağılımının ortaya çıkarttığı adaletsizlik bir avuç tuzu kuru insanın dışında, toplumun her kesiminin yakasına adeta katran gibi yapıştı.
TÜİK yeni yıla girerken 2024 yılı gelir dağılımı rakamlarını açıkladı:
-Toplumun en yüksek yüzde 20’lik gelir grubunun toplam gelirden aldığı payın, bir puan gerileyerek yüzde 48.1’e düştüğünü,
-Toplumun en yoksul yüzde 20 kesimi ise milli gelirden aldığı payın ise yüzde 6.3’e çıktığını yani bir puan arttığını açıklıyordu.
Bunu da besleme medya manşetlere taşıyor, televizyonlarda birinci haber olarak girip,ekonomi iyi yolda diye vermeleriydi.
Halbuki toplumun en varlıklı “yüzde bir kesimi milli gelirin yüzde 40’nı aldığını” ne görüyorlar, ne de haber yapıyorlardı.
Bunlar değişmezken…
Yargıda ise değişen bir şey yok yine muhalefete karşı iktidar tarafından sopa olarak kullanılıyor, yargı kararları uygulanmıyor, hukuk garabeti hız kesmeden sürüyor.
2025 bütçesi ise Suriye olaylarının gölgesinde kalırken hiç mi hiç tartışılmadan geldi geçti.
Milli eğitim bakanlığı ödenek olmadığı için okulda on binlerce yoksul çocuklara bedava öğle yemeği ve okulların temizliğini yapamazken…
Bütçenin aslan payı yine Diyanet İşler Başkanlığına (DİB) ayrıldı.
DİB’in 91 Milyar lira olan bütçesi,2025 yılında 130.1 Milyar liraya çıkarak,6 Bakanlığın bütçesini geride bırakıyordu.
Diyanet Maliyeden de 2025 yılı için 4 bin kişilik imam kadrosunu da kaptı.
Böylece DİB personel sayısı 144 binden 148 bine çıkıyordu.
Biz din,ırk ve mezhep üzerinden siyaset yapıp, yeryüzünde olan bitenden habersiz içeride kavga ederken…
Dostum Mehmet Altan 30 Aralık 2024 Tarihli,” İmralı,Emevi Camii ve Arizona” başlıklı yazısında, dünyadaki gelişmeleri küresel boyutta ele alıp rakamlarla anlatıyordu.
Bende Altan’ın yazısından bir bölümü aldım:
“Dünyada dönen toplam 106 Trilyon dolar (GSYİH) nin dolaşımda olduğunu,27 Trilyon Dolarının ise ABD’ye ait olduğunu. Katma değerli üretim yapmayan ülkelerin zenginleşemeyeceğini, Bilgi ekonomisini kavrayamayan ve ÇİP üretmeyen ülkelerin de çağa ayak uyduramayacağının altını çizerken.Tayvan’ın dünyada üretilen ÇİP’in yüzde 60’nı üreterek yılda 600 milyar dolar üretmesini örnek gösterirken.
Türkiye’nin ihraç ettiği mallarının ortalama kilosu 1.4 dolar iken,Tayvan’ın ihraç mallarının ortalama kilosunun 5 dolar olduğuna dikkat çekiyordu.”
Dünyanın bir ışık hızında ilerlerken aynı zamanda zenginleştiğinin de somut örneği;
“İki yüz yıllık sanayi döneminde insan oğlunun toplam ürettiği katma değerin 10.5 Trilyon dolar olduğunu;son 35 yılda üretim biçiminin değişmesi ile insan oğlunun ürettiği katma değerin ise, 106 Trilyon Dolara çıktığını biliyor musunuz?”
Biz bize yetmeyiz sınırları genişletelim demekle ne zengin olursunuz, ne içte ne de dışta huzur bulursunuz.
Ortaya çıkan tablo da bunu göstermiyor mu?
Burada yeni komşumuza da hoş geldin diyelim mi acaba?
Yazarlar
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.07.2025
21.07.2025
14.07.2025
7.07.2025
30.06.2025
23.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
9.06.2025
2.06.2025