Mehveş EVİN
Sayıştay raporu tartışmasıyla rakamları ‘farklı’ yorumlamanın, kağıt üzerinde yazanı bile reddetmenin mümkün olabildiğini bir kez daha gördük. İstanbul tekrar seçimi, “olmayan”ın nasıl oldurulduğuna dair de ilginç bilgiler dolaşıma sokuldu:
İstanbul’un yeşil alan miktarından “Dünyanın en temiz havası olan 3. Metropolü” olduğuna, gerçekle uzak yakın alakası olmayan bilgiler, şimdi siyasi kampanya malzemesi...
Öte yandan, Gezi Parkı’nda ağaçların kesilmesi üzerine 2013 Haziran’ında başlayan, polis şiddeti nedeniyle tüm Türkiye’ye yayılan ve barışçıl gösteri hakkı kapsamındaki eylemler, altı yıl sonra “darbe girişimi” olarak yorumlanarak yargıya taşındı.
İkisi tutuklu, toplam 16 sanık için toplam 47.520 yıl hapis istenen iddianamede “delil”lerin arasında mala zarar verme, gasp gibi suçlar da listelendi.
Sadece İstanbul değil, Adana’dan Zonguldak’a, kırılan her cam, atılan her taş, bozulan her kamera, vatandaş ve esnafın pek çoğu şikâyetçi olmadığı halde söz konusu iddianamede sayfalarca yer alıyor. (Sayfa 554’ten itibaren şu linkte bulabilirsiniz)
Çarpıcı bir örnek: Mersin’den bir vatandaş, dosyada müşteki olarak yer aldığını UYAP mesajıyla öğrendi.
Gezi döneminde vitrini kırılan, “fon kurulmuş, zararları ödeyeceklermiş” dendiği için karakola müracaat eden kişi, hiçbir ödeme yapılmadığını açıkladı. Ama haberi olmadan müşteki yapılmış!
139 MİLYON LİRALIK ZARARDA POLİSİN PAYI NE?
Gezi eylemlerine dair ilk kez 2013’te İçişleri Bakanlığı'nca açıklanan, bugünlerde tekrar dolaşıma sokulan zarar bilançosu 139 milyon lira.
Zararın yarısı (74 milyon lira) işyerlerinin tahribatı olarak gösterilirken, polis araçlarında hasar (15.5 milyon lira), belediye araç hasarı ve kaldırım tadilatı (20 milyon lira), kamu binaları ve AKP binalarına verilen zarar (2 milyon lira) olarak verilmiş.
Özel araçlar, otobüs durakları, reklam panoları, ambülans araçlarına verilen zarar için 17 milyon TL denmiş.
Ancak söz konusu bilançonun neye göre hesaplandığını altı yıl boyunca bir türlü öğrenemedik. Bu süreçte “mala verilen zarar” suçlamasının da yöneltildiği Gezi davalarının bazılarında ceza verildi.
Meşhur “camiyi ayakkabılarıyla kirlettiler” iddiası vardı ya... İstanbul Bezm-i Alem Camii’ne sığınan göstericilerin de bulunduğu 255 sanıklı davada, “mala zarar verme”nin de bulunduğu suçlamalardan 2.5 ayla 1 yıl 2 ay arasında hapis cezaları verilmişti.
Edirne ve İzmir’de de benzer “mala zarar” davaları sonuçlandı. Peki neden şimdi, Gezi dönemindeki mala zarar konusu sil baştan gündeme getiriliyor?
139 milyon liralık bilançonun hangi kısmının polis saldırılarından, hangisinin eylemcilerden kaynaklandığına dair bir kanıt da yok... Bu ayrımı yapmak, artık zaten neredeyse imkânsız.
DÖNEMİN BAŞBAKANI TALİMAT VERMİŞTİ
Taksim Dayanışması üyelerine daha evvel açılan soruşturmada “mala verilen zarar” gündeme gelmişti.
Mücella Yapıcı’ya sordum; klasör klasör dosyalarda o döneme dair alakalı alakasız her türlü asayiş suçununmahkemeye yollandığını ve hepsinin Gezi eylemleriyle bağlantılandırıldığını belirtti. Söz konusu davada beraat ettiler. Ancak şimdi, aynı suçlamaların bin beteriyle mahkemeye çıkarılacaklar.
Temmuz 2013’te “mala zarar”a dair iddialara değinen ekonomi yazarlarından biri, merhum Güngör Uras’tı:
“Önce 415 esnaftan söz edilirken, giderek sayı arttı. Gezi Parkı eylemlerinden 2 milyon esnafın zarar gördüğü konuşulmaya başlandı.” (23 temmuz 2013)
Uras ayrıca, Gezi eylemleri, ekonomideki durgunluk ve Ramazan ayının etkisiyle piyasanın daraldığını ancak dolaylı etkinin genelde abartıldığını belirtiyor.
Bugün ısıtılıp kullanılan işyeri zararlarının (75 milyon lira), dönemin başbakanı Erdoğan ve TESK Başkanı Bendevi Palandöken’in talimatıyla çıkarıldığını da Uras’ın yazısından anlıyoruz.
Gezi’nin verdiği ekonomik zararlardan dem vurulurken öldürülen, gaz bombası ve kapsülü nedeniyle ölümüne, sakatlanmasına sebep verilen vatandaşlardan bahis yok...
GEZİ’DEKİ “ZARAR”LARA DAİR KAYNAK ÖNERİLERİ
- http://www.mahfiegilmez.com/2013/06/piyasada-fed-ve-gezi-park-etkisi.html
- https://www.sozcu.com.tr/2013/gundem/gezi-parkina-hazine-davasi-374929/
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2025
28.02.2025
20.02.2024
4.02.2024
6.11.2023
19.09.2023
28.07.2021
21.07.2021
13.07.2021
22.06.2021