Yıldıray OĞUR
Atatürk’ün vasiyetinde adı geçen son yakını da hayatını kaybetti. (O vasiyette İsmet İnönü’nün çocukları ifadesiyle geçen Özden Toker’i saymazsak.)
Deniz sefalarında, yazlık teraslarda, güvertelerde, salıncaklarda çekilmiş Atatürk’ün en sevimli fotoğraflarında üzerine titrediği görülen manevi kızı küçük Ülkü, 80 yaşında tedavi için gittiği Ankara’dan dönerken geçirdiği bir trafik kazasında hayata veda etti.
Vefatının ardından gazetelerde Wikipedia’dan copy-paste edilmiş birbirinin aynısı küçük biyografiden başka bir şey çıkmadı. Ülkenin kurucu liderinin son yıllarında yanından ayırmadığı Ülkü hakkında da tıpkı Atatürk’ün diğer manevi evlatları gibi o kadar az şey biliniyor ki.
Yine de İstanbul’a gelirken Paris yakınlarında trenden atlayarak/ düşerek/ atılarak hayatını kaybeden manevi kızı Zehra Aylin’den daha çok şey bilindiği kesin.
Hikâyenin başı Selanik’te Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’ın, annesi Vasfiye Hanım’ı 1,5 yaşında yetim kalınca evlatlık almasıyla başlıyor. Sonu ayrılıkla biten evlilikler yapan Vasfiye Hanım, ölümüne kadar Zübeyde Hanım’ın yanında kalıyor. Onun ölümüyle ortada kalan Vasfiye Hanım’a Atatürk sahip çıkıyor ve onu Gazi Orman Çiftliği’nde istasyon şefliği yapan Mehmet Tahsin Bey’le (Çukurluoğlu soyadını alıyor) evlendiriyor.
Doğumundan önce “Erkek ya da kız ne olursa olsun adı Ülkü olacak” diyen Atatürk isim babası olduğu küçük kızı çok seviyor, 1,5 yaşına kadar gün aşırı annesiyle birlikte evlerinden aldırıp Çankaya’ya getiriyor, onunla oyunlar oynuyor. Sonra bakıyor ki bu iş böyle olmayacak Ülkü ve annesini Çankaya’ya yerleştiriyor. 1,5 yaşından 5,5 yaşına kadar son yıllarında Atatürk’ün yanında kalıyor Ülkü.
Anlatılanlara bakılırsa Atatürk harika bir ebeveyn değil. Küçük kızı gece gezmelerine bile götürüyor, Ülkü’nün bir TRT röportajında gösterdiği fotoğrafa bakılırsa ona bira fabrikasında bira bile içiriyor, ama Atatürk’le birlikte Ülkü’nün çok eğlenceli bir çocukluk geçirdiği kesin.
Buraya kadarının çoğunu Wikipedia da biliyor.
Peki, Atatürk’ün ölümünden sonra, vasiyetinde aylık 200 lira maaş bağladığı, Atatürk Orman Çiftliği civarında bir ev tahsis ettiği Ülkü’ye ne oluyor?
Anlatan olmadığı için tam olarak bilmiyoruz. Kılıç Ali’nin anlattığı kadarını okuyalım: “Atatürk’ün ölümünden sonra, Atatürk’ün candan sevdiği bu çocuğa da az mı eziyetler çektirmek istediler. Adeta çocuktan bir hınç çıkarıyorlarmış gibi sağlıklarında kendi elleriyle döşediği ve Ülkü’ye tahsis ettiği evin eşyalarını birtakım bahanelerle geriye almak, vaktiyle adeta lalalık ettikleri yavrucağızı eşyasız, kuru tahta üzerinde bırakmak için az mı gayret harcamışlardı.”
Bilinen, küçük Ülkü’nün İstanbul Amerikan Kız Koleji’nden hemen sonra daha 16 yaşındayken diğer manevi kızlardan Sabiha Gökçen’in amcaoğlu üsteğmen Fethi Doğançay’la evlendirildiği.
Bu evlilikten iki çocuğu olan ve uzun süre adı unutulan Ülkü Doğançay’ı, 1962 yılında yeniden gazete manşetlerine çıkaran olay ise yaşadığımız ülke ve rejimimiz hakkında çok şey anlatmakta.
İki çocuk annesi 30 yaşındaki Ülkü, 1962 yılında kendisinden yaşça küçük Nişantaşı’nın 1.90 boyunda sarışın en gözde zengin bekârlarından birine âşık olur ve onunla evlenmek için subay eşinden boşanır.
Bu evliliği gazete manşetlerine çıkaran yaş farkı ve boşanma hikâyesi değildir. Atatürk’ün manevi kızı Ülkü’nün evlendiği genç adamın İstanbul’un ünlü Musevi yağ tüccarı ailelerinden birinin oğlu olanYeşua Bensusen olmasıdır.
27 Mayıs darbesinin hemen arkasıdır. Basın ve “devrim”in bekçileri Milli Türk Talebe Birliği ve Mustafa Kemal Derneği bu evliliğe karşı ayağa kalkar, protesto gösterileri düzenler.
Atatürk’ten Ülkü’ye intikal eden hakların kendisinden alınmasını istemekle yetinmez, okul kitaplarından Atatürk ile Ülkü’nün anlatıldığı tüm bölümlerin çıkarılmasını da isterler.
Mustafa Kemal Derneği Başkanı Muhtar Kumral, “Atatürk’ün manevi kızının bir Yahudi genciyle evlenmesi bütün Türk halkında kuvvetli bir memnuniyetsizlik yaratmıştır. Bizler bunu protesto ediyoruz. Atatürk’ün kızını örnek alan birçok genç kız yabancı gençlerle evlenme arzusu göstermekteler,” diyerek tepkisini dile getirecektir.
Kampanyanın basındaki ayağını ise Hürriyet, Gece Postası ve Yeni Sabah götürmektedir. Tepkileri manşetlerden veren gazetelerin yer verdiği okuyucu mektuplarında Ülkü ve Yahudi eşinin vatandaşlıktan çıkarılması, memleketten kovulması bile istenmektedir. Çiftle konuşan Hürriyet, röportaja “Ülkü bu izdivacı normal görüyormuş” başlığını uygun bulur.
Tepkiler üzerine Yeni Sabah ’a konuşan Yeşua Bensusen kendisini şöyle savunmaktadır: “Türk vatandaşıyım, vatanî görevimi şerefli Türk ordusunda yaptım. Memleket için gerekirse kanımı akıtabilirim. Her Türk genci gibi Atatürk’e son derece bağlıyım, içimdeki Atatürk sevgisi sonsuzdur, Atatürk’ün hatırasını yaşatabilmek, Ülkü’yü mutlu kılabilmek amacıyla elimden gelen gayreti göstereceğim.”
Ama yetmez. Sonunda Yeşua Bensusen adını Yaşar Bensu olarak değiştirdiğini bile açıklar.
Ülkü’ye bu evlilikten sonra uzun yıllar yok muamelesi yapılır. Gazete arşivlerinde onun adına 1980’lerin başından itibaren yeniden rastlanıyor. Bu kez yeni Türk ve Müslüman olan eşinin soyadıyla.
Ömrünün son dönemlerinde adını maddi durumundan şikâyet ederken, kendisine bir araba ve şoför tahsis edilmesini isterken duyduk Ülkü’nün. Ve son olarak belki de o arabayla ve şoförle hayatına mal olan kazayla.
Kurucusunun üzerine titrediği küçük kızını bile mutlu edememiş, hatta linç etmeye çalışmış bir cumhuriyetin hazin bir hikâyesini daha okudunuz.
(Bu yazıda Ülkü Adatepe’nin Yeşua Bensusen’le evliliğiyle ilgili anlatılanlar ve alıntılar Toplumsal Tarih Dergisi ’nin 2008 Ağustos sayısında yayımlanan Rıfat N. Bali’nin “Atatürk’ün Manevi Kızı Ülkü- İkinci Evliliği ve Yarattığı Tepkiler” makalesinden alınmıştır.)
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
15.06.2025
11.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
1.06.2025
26.05.2025