Akif BEKİ
Bayramdır, tatlı yiyip tatlı konuşalım, ağız tadımız kaçmasın dedik, acı söylemeye paydos ettik ama konuşulmayınca sorunlar da paydos etmiyor.
Konuşmamak; değil sorunların varlığını, görünürlüğünü bile ortadan kaldırmıyor.
Alın size, irticayla mücadele yıllarından kalma kurban derisi kavgası. Devletin THK eliyle derilere çökme, üstünde bir toplama tekeli kurma çabası meğer bitmemiş, pırtlayarak nüksediyor sanki.
Antalya Türk Hava Kurumu, vatandaşın derisine devlet zoruyla tek başına konmaya kalkışmış.
Deri toplama yetkisinin, valilik emriyle sadece kendilerine verildiğini duyurmuşlar.
Valiliği işe karıştırmakla kalmamışlar. Polisin de adını kullanarak, deri pazarında gözü olan cemaat ve tarikatları korkutmak istemişler.
Emniyet, kendileri dışında deri toplayanlara işlem yapacak, yakalanan derilere de el koyup THK'ya teslim edecek diye anons geçmişler.
Tepkiler üzerine güya düzeltme yaptılar ama ne düzeltme.
Aynı şeyi bu kez tersinden şöyle söylüyorlar: "Herkes kurban derilerini istediği yere verebilir. Ancak deri toplayan vakıf ve derneklerin valilikten onay almaları gerekmektedir. Aksi takdirde suç işlemiş olurlar..."
Anlamayanlar için bir daha: "Antalya'da sadece valiliğin izin verdiği dernekler deri toplayabilmekte, izinsiz deri toplayanlar ise kamuyu zarara uğratma suçu işlemektedirler..."
Valilik de THK duyurularını prensipte yalanladı ama pratikte doğruladı.
Açıklamada, tarikat ve cemaatlere yasak konduğu savı reddedilirken deri toplamanın izne tabi olduğu aynen tekrarlanıyor.
Yani valiliğin istemediği kişiler, uygun görmediği kurumlar toplayamıyor.
Teorik olarak herkese serbest ama sakıncalı görülenlere fiilen yasak. Kimin sakıncalı olduğuna da mahkeme değil valilik karar veriyor.
Ne hakla karışırdı devlet, valiliğin üstüne vazife miydi arkadaş, vatandaş istediği yere verirdi derisini, isterse çöpe atardı, kime neydi hani!
Kanun gücüyle vatandaşın ibadet hürriyetine, bağışta bulunma özgürlüğüne, sadaka verme iradesine müdahale edilemezdi hani!
Kamu otoritesinin burnunu sokacağı işler değildi bunlar, hani bu saçmalıklara son verilmişti!
***
Yahu, üç yıl önce Halkevleri bile davulla zurnayla deri toplama kampanyası düzenlememiş miydi?
Kurbanofobikler bile antipatilerini aşıp kesilen kurbanların derisine talip olmaya başlamamış mıydı?
Ne oldu da deri açılımı birden başa sardı, garip garip haberler hortluyor yine.
Deri toplamanın kaçak, korsan diye kriminalize edilmesini on yıllarca eleştirmedi mi iktidar mahallesi?
Vatandaşın kurban derisini kime bağışlayacağına devletin karışamayacağını söylemedi mi?
İşgüzarlık yapıyor, göze girmek için şunların bunların derilerine el koyuyor diye validen, kaymakamdan az mı şikayet edildi?
Ankara'ya yaranmak isteyen zaptiye amirleri, kaçak deri operasyonlarıyla şov yapmaz mıydı her kurban?
Sözümona korsan depolara kameralı polis baskınları, sokak kovalamacaları filan, ne çabuk unutuldu.
Tekrar suç, tekrar yasak konusu mu olacak deri? Tekrar zararlı cereyanlar ve şüpheli faaliyetlerin yasadışı finansman aracı ha?
Ulusal güvenlik meselesi mi yani, MGK'lık mevzu mu tekrar, değişen bir şey yok mu?
Dönüp dolaşıp, cemaat ve tarikatları denetlemekten bir bunu anladığımız yere geri gelmedik umarım.
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.08.2025
5.08.2025
29.07.2025
26.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
15.07.2025
10.07.2025
19.06.2025
5.06.2025