Akın ÖZÇER
Birleşik Krallık’la Arjantin’i otuz yıl kadar önce (2 Nisan 1982) bölgesel bir savaşa sürüklemiş olanMalvina Adaları sorunu hâlâ çözümlenebilmiş değil. Önceki yazılarımda aktardığım gibi, Arjantin başından beri adalar üzerindeki egemenlik hakkını, bağımsızlığını kazandığında İspanya’dan “uti possidetis juris” ilkesi uyarınca devraldığını savunuyor. 1833’te adaları işgal etmiş ve halkını kovup yerine kolonisini yerleştirmiş olan Büyük Britanya’nın tutumuysa sorunun çözümünde egemenlik hakkının kime ait olduğunun değil, adalar halkının kendi kaderini belirleme hakkı çerçevesinde ne istediğinin esas alınması gerektiği yönünde. Ancak BM Genel Kurulu, 1960’dan bu yana aldığı kararlarda sürekli olarak adalar halkının sömürgeci ülke kökeninden geldiği gerekçesiyle kendi kaderini belirleme hakkı olamayacağını vurguluyor.
Ne var ki Birleşik Krallık bu tutumundan vazgeçmek bir yana, 1983’te yürürlüğe giren Britanya Vatandaşlığı Yasası ile adalılara bir de vatandaşlık hakkı veriyor. Hâl böyle olunca, sömürgeci ülkenin, sömürgesinde yaşayan vatandaşlarına “oto-determinasyon” hakkı tanınmasını istediği tuhaf bir durum ortaya çıkıyor. Büyük Britanya bir bakıma Malvina Adaları’nın geleceği hakkında karar verme yetkisini dolaylı yoldan eline geçirmiş oluyor. Sorunun, adaların egemenlik hakkına sahip olduğu uluslararası platformlarda kabul gören Arjantin’in talebi çerçevesinde çözümlenmesi imkânı da böylelikle ortadan kalkıyor.
Büyük Britanya, BM Genel Kurulu’nun Ekim 1982’den itibaren her yıl aldığı kararlarla tarafları sorunun çözümü için müzakerelere başlamaya çağırmasına kulak asmıyor. 1985’te alınan aynı doğrultudaki kararın giriş bölümü ve işlem paragrafında yine halkların kendi kaderlerini belirleme hakkını vurgulayan değişiklikler yapmaya kalkışıyor ama bu girişimi ezici bir çoğunluk (dörde karşı 107 oy) tarafından reddolunuyor. Genel Kurul’un izleyen yıllarda aldığı benzer kararlara karşın Büyük Britanya’nın savaşla birlikte diplomatik ilişkilerini askıya aldığı Arjantin’le müzakere masasına oturmaya yanaşmaması 1989’a kadar bu konuda tam bir sağırlar diyalogu yaşanmasına yol açıyor.
İki ülke 1989’da konsolosluk, 1990’ da diplomatik ilişkilerini yeniden tesis ediyor ama ilişkilerde bir tür normalleşme getiren bu süreçte sorunun çözümü üzerinde değil, bu konudaki farklı görüşlerini koruduklarına dair bir formül üzerinde anlaşabiliyor. Büyük Britanya, adalar sorununu bu formül sayesinde ikili ilişkilerin kapsamından çıkarıyor. Böylece sorunun çözümünde statükoyu korumayı ve bir bakıma çözümsüzlüğü esas alan tutumunu dayatmayı başardığını söylemek mümkün.
Sorunun çözümünü güçleştiren bir başka gelişme de Arjantin’de meydana geliyor. 1994’te yapılan bir değişiklikle Arjantin Anayasası’na geçici bir madde ekleniyor. Bu maddeyle Malvina ve benzer şekilde tartışmalı Güney Georgia ve Sandwich Adaları ile karasularının ülke topraklarının ayrılmaz parçası olduğu hükme bağlanıyor. Maddede ayrıca sakinlerinin yaşam biçimi ve haklarına saygı çerçevesinde bu adalar üzerindeki egemenlik hakkının devletler hukukuna uygun şekilde tesisi ve kullanılmasının Arjantin halkı için vazgeçilmez olduğu vurgulanıyor.
Malvina Adaları sorunu 2004 yılından beri BM Genel Kurulu’nun daimi gündeminde yer alırken 29 üye ülkeden oluşan Dekolonizasyon Özel Komitesi de her yıl tarafları sorunu en kısa zamanda çözümlemek üzere müzakereleri canlandırmaya çağıran bir kararı benimsiyor. Konuyla ilgili olarak BM Genel Sekreteri’ne bağlı bir iyi niyet heyeti de görev yapıyor. Sorun ayrıca başta Amerika Devletleri Örgütü (OEA) olmak üzere bölgesel kuruluşların gündeminde bulunuyor.
Ne var ki İngiltere çağrılara yıllardır kulaklarını tıkayıp bu konuyu müzakere etmeye yanaşmadığı gibi, Başbakan David Cameron geçen Ocakta Avam Kamarası’nda yaptığı konuşmada Arjantin’i “sömürgecilik” ile suçluyor. Cameron Arjantin basınında “Şaka gibi” başlığı altında yayımlanan konuşmasında diyor ki “Biz Falkland Adaları’nın kendi kaderini belirleme hakkını savunuyoruz, onların yaptığı bence çok daha sömürgecilik; çünkü halk Britanya vatandaşı olmaya devam etmek istiyor, Arjantin ise başka şey yapmalarını arzu ediyor.”
Bu sözlerle birlikte iki ülke arasında gerginliği arttıran bir tür söz düellosu başlıyor. Cameron’un konuşmasını “argümanları zayıf olanların saçmalaması” olarak niteleyen Arjantin Devlet BaşkanıCristina Fernández de Kirchner ayrıca İngiltere’yi adaları militarize etmekle suçluyor. Arjantin’e göre Büyük Britanya adaları Güney Atlantik’i kontrol etmek amacıyla adeta deniz üssüne çeviriyor. Dışişleri Bakanı Héctor Timerman 9 şubatta İngiltere’yi hem adaları militarize ettiği iddiasıyla, hem de 40 kadar Genel Kurul kararını yerine getirmediği gerekçesiyle BM’ye şikâyet ediyor.
İki ülke arasında tırmanan gerginlik, adaların karasularında petrol arayan İngiliz şirketlerinden Rockhopper’in kayda değer rezervler bulduğunu ve üretime geçmek için ortak aradığını açıklaması ile yeni bir boyuta ulaşıyor. Timerman BM kararları bilindiği halde adaların karasularında petrol çıkaran şirketlere karşı idarî tedbir alınacağını ve mahkemelere başvurulacağını açıklıyor. Buna Foreign Office’in yanıtı gecikmiyor: “Bu (petrol arama) hak, BM’nin Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi’nde yer alan kendi kaderini belirleme hakkının ayrılmaz parçasıdır.”
Bu şaka gibi açıklamaya bakılırsa sorunun çözümü yok gibi görünüyor.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları






















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.12.2025
13.12.2025
6.12.2025
1.12.2025
13.11.2025
6.11.2025
30.10.2025
19.10.2025
14.10.2025
8.10.2025