Aydın ENGİN
Yıl: 2413
Bir ilkokulda öğretmen öğrencilerine anlatıyordu:
- Çocuklar bir zamanlar insanlar zamanı yerkürenin, uydusu olduğu güneşin çevresinde bir tur atmasıyla ölçüyorlardı ve buna yıl adını vermişlerdi. Yılı 12’ye bölmüşler her birine ay demişlerdi. Ay da günlere bölünmüştü. Yerkürenin kendi çevresinde attığı tur bir gün sayılıyordu. Günü saat adını verdikleri 24 dilime bölmüşler; saatın 60’da birine dakika, onun 60’da birine de saniye, onun 60’da birine de salise demişlerdi. Zamanı böyle ölçüyorlardı…
Arka sıralardan bir yumurcak söz istedi, aldı:
- Ama öğretmenim bu ölçme yöntemi baştan yanlış. Yerkürenin güneşin çevresindeki turu 12 eşit dilime bölünmez; ondan sonraki dilimler de ya fazla, ya eksik olur…
Öğretmen yorgun ve sıkıntılı gülümsedi:
- Ben size doğru, hassas bir ölçüm demedim ki… Bir zamanlar “zaman”ı nasıl ölçtüklerini anlattım. Mesela dört yılda bir yıl 365 gün değil 366 gün oluyordu. Sonra bazı aylar 30 bazıları 31 gün tutuyordu ve ikinci ay 28 gündü. Dört yılda bir o artan günü bu cüce aya ekliyorlardı. Bir de yılbaşı dedikleri bir gün vardı. Her defasında yerküre güneş çevresindeki eliptik yörüngenin başka bir noktasında bulunuyordu ama insanlar yine de o günü yılın başlangıcı saymışlardı.
Çocuklar önce kıkır kıkır, sonra kahkahalarla güldüler…
* * *
Yıldız yılı: 942 (eski: 3013)
Üniversiteye hazırlık okulunda tarih öğretmeni anlatıyordu:
- İnsan türünün, yani bizlerin ilk ortaya çıktığı yıldızın adı Dünya idi. Yani bizden 237 ışık yılı uzakta küçücük bir gezegen. Samanyolu galaksisindeki güneşlerden birinin çevresinde dönüyordu. Koşulları, yani gece ve gündüz arasındaki sıcaklık farkları, nem oranı, atmosferindeki gazların bileşimi, su ve hidrojenden oluşan sıvının bolbulunması türümüzün gelişmesi ve çoğalması için çok elverişliydi. Şimdi bizim gibi cam kubbe içinde ışınımlardan korunan kentlerde yaşamıyorlardı. “Açık hava” dedikleri ve atmosferle dolaysız temas edebildikleri koşullarda yaşıyorlardı ve o dönemin belgelerine bakılırsa bu onları mutlu ediyordu. Ancak yaklaşık bin yıl -yıl dediğim o eski, şimdi kullanmadığımız zaman ölçüsünden sözediyorum tabii- evet, bin yıl kadar önce yaşadıkları çevreyi tahrip etme hızları olağanüstü arttı. Denizlerin dipleri onların plastik dedikleri ince plakalarla örtülmüştü; O3 atomlarından oluşan ve yerküreyi çevresinde döndüğü güneşin ışınlarının zararlı etkilerinden koruyan gaz tabakası incelmiş, hatta delinmişti ve teknolojik olarak güvenli kontrol sağlanamayan nükleer enerji yerkürede korkunç etkiler yaratmaya başlamıştı. Yerkürenin derinliklerinden elde ettikleri ve petrol adını verdikleri yanıcı sıvı ve uranyum gibi radyoaktif elementlerden enerji elde etmekte ısrar ediyorlardı ve bu yerküreyi yokoluşa götürüyordu. Yerkürenin yok olmasının önüne çok büyük zorluklarla geçilebildi.
Dersten sonra aralarında sohbet eden küçük bir öğrenci grubunda genç bir kadın “Sizce öğretmen tarih diye saçma sapan masallar anlatmaya başlamadı mı? Bugün anlattıklarına inanmamızı mı istiyor? Yani türümüz bin yıl önce zekadan yoksun budala ya da çılgınlardan mı oluşuyordu” diye sordu.
Arkadaşları genç kadını kafalarını sallayarak onayladılar. Tarih öğretmenini okul konseyinde bilim değil saçmalık öğrettiği için eleştirmeye karar verdiler.
* * *
Galaksi yılı: 72
Morangonia galaksisindeki bir yıldızın ünlü üniversitesinde öğrenimin son döneminde gelmiş bir öğrenci doktora tezini bilim insanları jürisine sundu.
Tezde “İnsan türünün ortaya çıktığı çok uzak ve çok küçük bir gezegende birkaç bin galaksi yılı önce insanların milletvekili, bakan, senatör, temsilci gibi adlar verilen kişileri seçtiği ve bütün kararları onların verdiği; geri kalan ve kendilerini seçmen olarak adlandıran geniş insan kitlelerinin yeni bir seçime kadar hiçbir konuda karar veremedikleri, karışamadıkları” savunuluyordu.
Tez “Doğru olması mümkün olmayan söylenceler”e ağırlık verdiği, bilimsel olmadığı ve belgelerle kanıtlanamadığı gerekçesiyle reddedildi.
* * *
Yıl 2013, ay 1, gün 1
Dün yılbaşıydı. Yeni, yepyeni bir yıla başlıyoruz.
Çok mutluyuz…
Herkese nice yıllar…
Yazarlar
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları




























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021