Aydın Selcen
Netanyahu başbakanlığındaki İsrail’in kaçıncı Gazze saldırısı? Hamas’ın denetimindeki Gazze’den İsrail’in nüfus merkezlerine ve bu defa Kudüs’e de kaçıncı füze yağmuru? Erdoğan yönetimindeki Türkiye’nin kaçıncı “sert” tepkisi ve diplomatik etkisi veya etkisizliği? Filistin sorununda çözümsüzlüğün kaçıncı onyılı? AB’nin bir ortak dış politika “fakiri” oluşunun kaçıncı kez ikrarı? Farklı olan, İsrail’in –yine bu defa- iç savaş eşiğine mi gelmesi ve kurucu kimyasının bozulması mı? ABD’de –yeni- Biden yönetiminin mi iş başında olması? Arap devletlerinin ilgisizliği mi, yoksa aksine Arap gençliğinin yeniden canlanan, yok olmayan ilgisi mi? Batı Şeria ve Gazze’nin ötesinde, İsrail yurttaşı Filistinlilerin –bu defa- eşgüdümlü tepki verebilmeleri mi? Kim kazandı, kim kaybetti, ne aynı kaldı, ne değişti?
Hoşgörünüze sığınarak iki yayın önereyim dinlediklerim arasından: Önce, Soli Özel’in Cengiz Çandar’la söyleşisi. Bir diğeri, Ruşen Çakır’ın tarihçi Cemil Aydın’la söyleşisi. Okuduklarım arasından da Kareem Shaheen’in Newlines’da çıkan makalesi. Dahası da var kuşkusuz ve ben de kendimce bunları peyderpey okudukça sosyal medyadan paylaşmaya gayret etmiştim esasen. Tarihsel, somut ayrıntılar için sütun komşum İslâm Özkan’ın yazısı böyle bir diğer örnek.
Çıkış noktam biraz da Ruşen Çakır’ın değindiğim söyleşide Türkiye’de Filisitin’i savunmayanlar ya da pek umursamayanlar da olduğunu anımsatmasına tarihçi Aydın’ın içtenlikle şaşırdığını gösteren tepkisi. Dolayısıyla, provokatif olmak adına bu yazının başlığı “islâmcılığın bedeli/faturası” yahut “islâmcılığın çıkmazı/sonu” da olabilirdi. Belki, Kudüs’ten Gazze’ye, Lod’dan Ramallah’a yayılan, hem nesil hem yöntem ve ideoloji bakımlarından “yeni” direniş de o varsayımı tescil ediyor. İbrahim Anlaşmaları’na rağmen (“Abraham Accords” terimini Özel ve Çandar üstadların bu biçimde Türkçeleştirmelerinden cesaret aldım, bence de doğrusu bu) Fas’tan BAE’ne Arap ülkelerinde özellikle gençliğin Filistin’i unutmayışı veya yeniden gündemleştirme biçimi de bir diğer olgu. Sanıyorum bu durum, bir yandan seküler esinli pan-Arap milliyetçiliğinin de, büyük ölçüde İhvancılığın ama selefiliğin de türevi islâmcılığın da aşıldığı, bunların raf ömürlerinin tükendiğini de gösteriyor.
Biz ikisinin, islâmcılığın ve milliyetçiliğin, tuhaf bir harmanıyla yönetiliyoruz, önce örtük sonra açık biçimde neredeyse yirmi yıldır. Üstelik Aslı Aydıntaşbaş, Foreign Affairs dergisinde çıkan son yazısında, Türkiye’nin Erdoğan sonrası dönemde de artık geri dönülemez biçimde Batı’dan kopuk “yalnız süvari” dış politikasının kalıcı olacağını öne sürüyor. GMF Türkiye Direktörü Özgür Ünlühisarcıklı ise DW Türkçe’nin sorusuna cevaben “ABD’nin rest çektiği, kırmızı çizgiyi çizdiği ve 'eğer ilişkilerin normalleşmesini istiyorsanız yaklaşımda değişiklik yapması gereken sizsiniz' dediği” yorumunu yapıyor. Buna karşılık, güncel durumda ABD Dışişleri Bakanı Blinken bölgeyi ziyaret duraklarına Ankara’yı da kattı. Ayrıca, Türkiye NATO müttefiği, AK ve AGİT kurucu üyesi, AB adayı.
Türlü sorular beliriyor. Onu hangi dönemde kimlerin sancak haline getirdiği bir yana, günümüzde Filistin sorununun küresel önemi bunlardan biri. Bir diğeri, haritadaki konumu tabiatıyla aynı kalan Türkiye’nin diplomatik ağırlığının ve dış politika önceliklerinin evrimi. Bunlar artık kesinlikle geri döndürülemez, mutlak gelişmeler mi? Böyle olduğunu kabullenirsek liderliğin, hatta belki siyasetin de bitmiş olduğunu kabul etmiş oluyoruz. Geçenlerde Mitterand’ın 1982 seçimlerini kazanması anlatılırken, o günlerden bu yana Fransa halkının artık başkan seçiminden herhangi bir anlamlı değişiklik beklentisinin dolayısıyla siyasete yönelik heyecanın da kalmadığı vurgulanıyordu. Son iki yazımda, Batı’da “dış politikanın sonu” ve yerelde her dış politika dosyasının “milli dava” kabul edilmesinden söz etmiştim. Erdoğan sonrası için bugünün muhalefetinin de aklını kurcalamalı herhalde bu sorular.
Boyumu fazlaca aşan düşüncelere daldık, düzayak gerçeklere de bakalım. Hamas Netanyahu’yu, Netanyahu Hamas’ı Gazze’de tuttu. Ankara’nın sözüne Filistin konusunda Batı’da, bölgede, ötesinde kulak asan kalmadığı anlaşıldığı gibi, konunun Erdoğan açısından bir iç politika başlığına dönüştüğü, Erdoğan’ın sözlerinin de bunu böyle anlayıp, önem vermediği de anlaşıldı. Genel olarak genç Arap halklarının, özel olarak ama Batı Şeria ama Gazze olsun Filistin gençliğinin yönetimlerinden mutlu olmadıkları ve yönetimlerinin de onları temsil etmediği görüldü. Başka deyişle, Filistin sorununun unutulup gitmediği gibi, Arap Baharı’nın da bitmediği ortaya çıktı. Sürekli eli Ortadoğu’nun içinde olduğu gerekçesiyle eleştirilen ABD’nin diplomatik yokluğunun da olumsuz etki yaptığı kanıtlandı. ABD Başkanı Biden “temkinli/perde arkası diplomasi” yaklaşımını öne çıkarırken, bunun insan haklarını önceleyen genel dış politikasıyla uyumunda zorlandı. Hatta dış politikada hafiften patinajın başladığı da gözlendi. Ankara’nın kendi kendini oyun dışı bırakışı da Yunanistan’a alan açtı.
Gazze’den atılan füzelerin tamamına yakını İsrail’in tüm ülkeyi kapsayan Demir Kubbe hava savunma sistemi tarafından durduruldu. Buna karşılık, salgınla mücadelede küresel ölçekte en başarılı performanslardan birini ortaya koyan İsrail tam da Tel Aviv için “dünyanın en seksi kenti” sloganıyla turizm kampanyası başlatmışken, o ev yapımı füzeler uluslararası Ben Gurion Havaalanı’nı kapattırdı. İsrail’e ne Arap komşularından ne Filistin’den varoluşsal bir tehdit gelmediği yeniden belli olurken, bu kez İsrail varoluşsal tehdidi kendi içinde barındırdığı gerçeğiyle yüzleşti. Arap ülkeleri açısından kendi baskıcı rejimlerini ayakta tutmak için Filistin’e gereksinim ortadan kalkarken, Türkiye’de otokrasi kendini yeniden üretmek için Filistin’e sarıldı. “Arap Sokağı” diye bir şey halen kaldıysa, orada Erdoğan’ın da Türkiye’nin de imgelerinin en azından epey tartışılır olduğu herhalde herkes tarafından görüldü.
Yakın geleceğe doğru biraz bakarak sözü bağlarsak, İsrail’de seçim sistemiyle işbaşına gelip, o meclis aritmetiğinden bir hükümet kurmayı başaracak hangi başbakan Filistin ve Kudüs konularında anlamlı bir adım atabilir, bilemiyorum. Böyle bir gelişme olabileceğini de sanmıyorum. İsrail’e eğer ABD’nin de katılacağı “BDS” (“boycott-divest-sanction”) baskısı olursa belki. Onun da olacağı yok. Netanyahu’nun içeride iktidarda kalmak, dışarıda diplomasi ağı kurmak yeteneğini teslim etmeli. Filistin’de ertelenen, İsrail’de beşinci kez yinelenecek seçimler herhangi bir umudu canlandırmıyor. BMGK üyelerinin Filistin konusuna yaklaşımları da yakın gelecekte bir diplomatik baskı ya da çözüm işareti vermiyor. Ölen öldüğüyle, evi başına yıkılan yerinden yurdundan olduğuyla kalıyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
















































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.04.2025
23.02.2025
27.01.2025
9.12.2024
19.11.2024
11.11.2024
2.11.2024
1.08.2024
14.06.2024
14.04.2024