Cemile Bayraktar
Ortadoğu ile ilgili yapılan sık hatalardan biri de tüm Ortadoğu ülkelerini aynıymış gibi değerlendirmektir ki bölgeyi bilmediği halde bölge üzerine konuşanların sıkça yaptığı hatalardan biri budur. Ortadoğu da kendi içerisinde ülkelerin tarihleri, yönetim biçimleri, siyasi gelenekleri, dini/mezhebi yapıları ile farklılık arz etmekte, dolayısıyla tek bir Ortadoğu’dan bahsetmek mümkün değil.
İran da her ne kadar Ortadoğu ülkelerine yönelik toptancı tanımlamadan nasiplenerek “klasik Ortadoğu ülkesi” olarak değerlendirilse de aslında kendine özgü haliyle renkli, kapalı, sürprizlerle dolu bir ülke…
Ortadoğu’daki tüm yönetimlerin monarşi, krallık, demokratik seçimlerden uzak ülkeler olarak lanse edilmesi doğru değil ayrıca demokrasinin şartlarından biri olan seçimlerin bir yerde var olması her zaman orada demokrasi olduğu anlamına da gelmiyor. Ancak bir yerde seçimlerin olması, demokratik bir yönetim olduğu düşüncesini doğurabiliyor. Bu düşünce çoğu kez doğru olana tekabül etmiyor. Zira; bir yerde seçimlere katılım oranı düşükse, seçilenlerin üzerinde “dokunulmaz” bir otorite varsa, her adayın seçimdeki şansları eşit değilse o seçimlerin varlığının demokratik bir siyaset anlayışını oluşturduğunu söyleyemeyiz. İran’daki durum tam da böyle; seçim var ama göstermelik, demokratik bir ortam yok. Ama yine de İran rejimi kendisini meşru göstermek, meşruluğunu arttırmak için seçime gidiyor…
İran’daki seçimlere baktığınızda ilk görünen seçimlere katılımın düşük olduğu yönünde; İran rejimi bir meşruiyet arayışı olarak, seçime katılımı arttırmak için Kasım Süleymani’yi sık sık kullansa da, oy kullanmanın/sandığa gitmenin “dini bir görev” olduğu telkininde bulunsa da, İran halkı pek umutlu olmadığının mesajını vererek seçimlere katılımı düşük tutuyor. Tahran Üniversitesi’nin anketine göre İran halkının yüzde 93’ü yönetimden memnun değil, yüze 76 ise oy kullanmayı düşünmüyor.
İran’da seçime kimlerin girip, kimlerin giremeyeceğini belirleyen bir Anayasa Koruma Konseyi var, tabi konseyi belirleyen de İran’ın dini lideri Hamaney… Konsey, seçimde yarışacak kişileri rejimin istediği şekilde belirlediği için İran’daki seçimler demokratik olmaktan oldukça uzak ve seçmen için gayrı cazip bir hale geliyor. Durum böyle iken seçim günlerinde ABD’nin Anayasa Koruma Konseyi başkanı ve birkaç önemli isme daha yaptırım uygulama kararı alıyor ve adeta rejimin aynı istikamette kalması için İran’daki muhafazakar damarı İran rejimine daha fazla destek vermesi için psikolojik olarak domine ediyor.
İran halkının seçimlere meyletmemesinin nedenlerinden bir diğeri ise Meclis’te seçtikleri kişilerin siyasette etkin olmaması. Örneğin bir yasa Meclis’ten geçse bile üst otorite tarafından veto edilebiliyor. Hatta seçime girebilecek kişiler bile üst kurul tarafından veto edilebiliyor ve seçime giremiyor ve böyle bir durumda halkın seçimlere inancı kalmıyor.
Böyle bir ortamda İran’da halk ciddi reform beklentisi içinde olsa da reformistlerin seçimde hiç şansı kalmıyor. Muhafazakârların ise seçime katılma imkânları çok daha kolay olduğu için seçim sonuçları muhafazakarlar lehine sonuçlanacak gibi görünüyor, yani İran’daki göstermelik seçimler bir fark yaratmayacak gibi duruyor.
İran seçimlerinde, rejimin kendi varlığını koruma amaçlı uyguladığı fırsat eşitsizliği, kendilerine görece reformist kesimlerin seçimlere eşit konumda katılmasının önündeki engeller yanında ABD’nin ambargoları, nükleer anlaşmaların bozulması, özellikle Süleymani’nin öldürülmesi gibi gelişmeler muhafazakârların elini daha da güçlendiren gelişmeler olarak seçime etki ediyor. Buna rağmen seçime katılım düşük oranda kalacak gibi duruyor.
İran’da rejim, baskıcı yönetimine göstermelik bir seçimle göstermelik bir meşruiyet ararken İran’da sokak eyleminden tutun da seçimlere kadar geniş bir alanda olumlu bir paradigma değişiminin mümkün olmayacağının da altını çiziyor. Seçimlere düşük orandaki katılım, İran halkının bu göstermelik seçimin farkında olduğunu gösterirken bir kez daha İran halkının umudu, rejimin göstermelik meşruluk arayışı altında eziliyor.
Yazarlar
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.08.2025
16.01.2025
7.01.2025
7.11.2024
31.10.2024
9.10.2024
26.08.2024
20.08.2024
15.08.2024
28.07.2024