Cihan AKTAŞ
Önce twitter’’da gördüm, ardından ekranlara yayıldı. Esad rejiminin işkence ettiği, açlıktan öldürdüğü binlerce insanın fotoğrafı kısa süre içinde bakışları ve bilinçleri felce uğrattı, gündemleri dondurdu. Bir süre sonra tepkiler çeşitlenmeye başladı. Yoksa yayınlanma zamanı manidar mıydı?
Ne tuhaf, sanki o fotoğraflar bir ekranla kendilerini bize hatırlatmasalar, gerçekleşmiş ve hâlâ sürüyor olan bir dehşet üzerine düşünme sorumluluğundan muaf sayacağız kendimizi.
İşkence sadece şimdiki zamanın utancı, dehşeti değil. Baas rejiminin eli kanlı bir diktatörlük olduğu da Hama’dan bu yana sır değildi. Yine de fotoğraflar başka türlü bir kavrayış sağladı bir süreliğine. "Bu kadarı da olmaz" diyemezdi kimse; diktatörlüklerden her şey beklenir.
Yayınlanma zamanı manidar olabilir. Ancak zamanlama ile ilgili daha “manidar” hatırlatma, fotoğraflara bir anlığına bile baktığında bakışlarının kanadığını duyan her insanın aklından geçirmeden edemeyeceği şu soruda gerçekleşiyor: O işkenceler yapılırken ben neredeydim, neler yapıyor, hangi yazıları yazıyordum?
Bu soruyu kendime sordum. Aynı dönemlerde Dünya Bülteni ve Taraf’ta yayımladığım yazılarda Suriye’de bir barışın gerçekleşmesi için bölge ülkelerinin, özellikle de İran, Türkiye ve Mısır’ın bir araya gelerek Baas rejimi üzerinde bir baskı oluşturması gerektiği görüşümü dile getiriyordum. Bir karmaşa ortamında otuz yıl önce benzeri bağlamda ne düşünüyorsam aynısını savunmayı sürdürdüm: Bölge ülkeleri bir insiyatif oluştursun. Aynı tarihlerde çeşitli defalar ziyarete gittiğim Sezai Karakoç da benzeri bir şekilde düşünüyor, aksi takdirde aktörlerin yüzlerinin tanınmaz hale geleceği bir çatışma ortamında ölümlerin, parçalanmaların giderek çığırından çıkan bir yayılma göstereceğini dile getiriyordu.
***
Binlerce insanın açlık işkencesiyle katledildiğini gösteren bu fotoğraflar nereden geldiler? Yakından, “Bereketli Hilâl” havzasına dahil, iyi bildiğimizi sandığımız bir diyardan.
“Milliyetçiliği vatan üzerine kuranlar, insanların arasındaki dostluğu ve kardeşliği yok ettiler” diye yazıyor Muhammed İkbal, Benlik ve Toplum’da. Ne yazık ki insan hemcinsine bu büyük acıları reva görecek kadar düşkünleşebiliyor.
Şartlarına tamamen nüfuz edemediğimiz bir coğrafyada süren savaşın çok yönlü tarafları, farklı amaçlarla grupları silahlandırdı. Kaç yıl oldu, “cihad” başlığı altında Müslümanlar sadece Baas güçleriyle savaşmıyor, birbirine silah doğrultmaya da devam ediyor. İç savaştan sızan işkence sahnelerinin dehşeti, “İslamcılar işte böyledir” kanaatini yaymak üzere dolaşıyor ekranlarda. Bunların hiçbiri sır değil. Türkiye içtenlikli bir ilgiyle yüz binlerce muhacire ev sahipliği yapmayı sürdürüyor. Ancak Türkiye’nin Suriye şiddetine hazırlıksız yakalandığı da bir gerçek. Keşke iç savaş tırmanmadan önce bölge ülkeleriyle Suriye ölümlerinin önünü alacak bir çalışma konusunda ısrarını sürdürebilseydi hükümet.
Şimdi Cenevre’de, Küba adasının en güney ucundaki Guantanamo deniz üssünde yapılan işkenceler konusunda hesap verme gereği duymayan ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin katılımıyla Suriye için bir kurtuluş yolu aranıyor. Suriye zindanlarında o işkenceler gerçekleşirken Kerry nerelerdeydi acaba? Global sistem kendi ürünü olan El Kaide üzerinden –bazen sırf simülatif operasyonlarla- çıkarlarıyla bağdaşmayan ülke hükümet veya toplumları hizaya getirmeye çalışıyor. Bu büyük riyakârlık sürerken Cenevre’den Suriye işkencelerini bitirmenin değil, onurlu bir direniş sürdüren muhalif kesimlerinin taleplerinin de değil, sadece ABD’nin Ortadoğu tasarımının icaplarını gözeten kararlar çıkması sürpriz olur mu…
***
Katliam ve işkence fotoğraflarının yayımı konusunda farklı yorumlar yapılır hep: Dolaşımlarıyla bilinçlerimizi benzeri katliamlar konusunda kayıtsız kılan bir etkileri mi oluyor acaba? Jacques Ranciere “Özgürleşen Seyirci”de, Susanne Sontag “Başkalarının Acısına Bakmak”ta bu soruya cevap ararlar.
Halepçe katliamından sonra Ramazan Öztürk’ün dedesinin kucağında ölüme giden bir bebeği gösteren fotoğrafı üzerine, “Bir fotoğraf çeker gibi yazmak ya da Halepçe üzerine yazılamayan” başlığını taşıyan bir yazı yazmıştım Bu Meydan dergisine. Bir fotoğraf bazen ciltler dolusu kitabın yerini tutan bir etkiye sahip oluyor.
Kuşku yok, görüntünün edilgenliğine karşı durmaya muktedir olan tek şey eylem çağrısıdır. Eylem ise “Bu durumda barış nasıl mümkün? O tehlike altında olan biricik can nasıl kurtarılabilir?” sorularını hesaba kattığı oranda anlamlı.
Suriye işkenceleri yapılırken neredeydim ben? Uludere bombalanırken, Hrant öldürülürken, Muhsin Yazıcıoğlu susturulurken neredeydim? Diyarbakır Cezaevi’ndeki işkence sesleri ayyuka çıkarken nelerle meşguldüm peki?
İslam’ı öğrenmeyi ve öğrendiklerimi anlatmayı sürdürüyordum. Daha 1984’te gazete yazılarından bağımsız ilk kitabım sayılabilecek Veda Hutbesi kitapçığını işte bu duyarlıkla yazdım: İnsan, hemcinsinden sorumludur. Kelimelerle yapmak istediğim, bir söyleşiyi geliştirerek barışı çağırmak. Veda Hutbesi'nden öğrendiğim, insanın yaşama hakkı haysiyeti ve vücut bütünlüğünün savunulması konusunda kimliğe bağlı ayrım yapmamak.
İşkence konusunda "o da yaptı, yapıyor ama" şeklinde konuşulması utanç verici... Kim yaparsa yapsın suçlu, ne adına yaparsa yapsın suç... Suriye işkencelerinin fotoğraflarından duyduğunuz dehşeti belirttiğinizde size niye Uludere fotoğrafları hatırlatılmalı?
Dünyanın bütün acılarını dindirmeye yetişemezsiniz. Fakat biri işkence görürken tam o sırada neler yapıyordunuz ve o zamandan bu yana sizde değişen/değişmeyen ne oldu; benzeri sorulara verdiğiniz cevaplar üzerinden bir muhasebeye gidebilirsiniz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.03.2021
9.08.2019
16.01.2019
4.02.2018
28.08.2018
15.08.2018
28.07.2018
19.07.2018
21.10.2017
21.09.2016