Etyen MAHÇUPYAN
Cemaatçi toplumlarda kişilerin kendi kimliklerini aşarak daha kuşatıcı bir genel kimliğe yönelmeleri kolay olmaz. Dünya koşulları ve zamanın ruhu davet etse bile sosyokültürel bağlar cemaatimizi terk etmeyi zorlaştırır. Eğer bu cemaat kimlikten beslenen bir siyasallaşmayı ifade ediyorsa, söz konusu kopuş nerdeyse imkansız hale gelir. Çünkü kimliğimizin ‘ötekiler’ tarafından dışlanmanın, itilmenin ve sonuçta yaşadığımız fiziki ve manevi sıkışmanın sonucu olduğunu göz ardı etmemiz mümkün değildir. Bu nedenle cemaatçi toplumlarda kimlik siyasetinin doğal bir zemini bulunur ve bu zemin radikalleşmeyi de daha meşru kılar.
Böyle bir ortamda HDP’nin ‘Türkiyeli’ olma hedefi desteklenmesi gereken bir çabaydı ve toplumun büyük bölümü tarafından olumlu bir açılım olarak algılandı. Haliyle beklenti bu partinin söz konusu ‘Türkiyelilik’ anlayışına uygun bir siyasi duruş ve strateji de geliştirmesiydi. Bunun pratik anlamı Çözüm Süreci’nin sahiplenilmesiydi, çünkü toplumsal birlikteliğin her düzeyde yeniden inşa edilmesini ifade ediyordu. ‘Türkiyelilik’ bütün vatandaşların adil ve eşitlikçi bir çerçeve içinde yaşamasını ima ettiği ölçüde, bunun kritik adımının Çözüm Süreci olacağı açıktı. Ne var ki HDP henüz işin başında ‘Türkiyelilikten’ ayrıldı. Çözüm Süreci siyasi söylemin dışına itilirken, seçim stratejisi anti-AKP çizgiye oturtuldu ve diğer muhalefet partilerini yaya bırakan bir radikallik sergilendi.
Toplum bunu çabuk değerlendirdi. Eğer AKP’nin üst üste gelen basit hataları Kürtlerin bardağını taşırmasaydı, HDP muhtemelen barajın altındaydı. Nitekim 2011 seçmenini veri aldığımızda son seçimdeki yüzde 13 HDP oyunun en az 11i Kürtlerden oluşmakta. Yeni seçmeni hesaba kattığımızda tablo daha da net… Bu seçimde kabaca 3 milyon yeni seçmen vardı ve bunların muhtemelen yüzde yirmisi Kürt’tü. Yeni seçmenlerdeki katılım oranının kabaca genele uyum gösterdiğini varsayarsak beş yüz bin Kürt gencinin bu seçimde oy verdiğini ve herhalde tümüne yakınının HDP’yi tercih ettiğini öngörebiliriz. Bu ilave 1 puan demek ve HDP oyunun toplam olarak 12 puanının Kürtlerden geldiğini ima ediyor.
Kısacası HDP söylem olarak ‘Türkiyeli’ olmaya heveslense de şu an için neredeyse katıksız bir Kürt partisi. Soru kendisini ‘Türkiyeli’ olarak lanse etmek isteyen bir partinin niçin hemen tam aksi yöne sapmış olduğudur… Cevabı geldiğimiz son noktada bulabiliriz. Anlaşılıyor ki HDP’nin ‘Türkiyeli’ olması PKK tarafından hiçbir zaman istenmemiş. Kürtlerin büyük çoğunluğunu temsil ediyor olmanın hızıyla ‘devrimci halk savaşı’ ilan edip, devleti savaştan kaçamayacağı şekilde sıkıştırmaları bunu söylüyor.
PKK için esas hayal bir her zaman bir PKK devleti kurmak oldu. ‘Türkiyelilik’ ise bunu engelleyecek bir özellik… PKK Türkiye ‘içinde’ değil, Türkiye ‘karşısında’ bir eşitlenmeyi hedefledi. HDP’nin varlığı ve söylemi bu ‘ulvi gaye’ için geçici bir araç olarak görüldü. HDP de bu açılımı Türkiye içinde bir taktiksel adıma indirgeyerek PKK’ya bir kez daha boyun eğmiş, ‘haddini bilmiş’ oldu. ‘Türkiyelilik’ çıkışı HDP’nin rüştünü ispatlamasını, kişilik kazanmasını ifade edebilirdi. Maalesef aksi oldu...
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.02.2025
15.10.2024
24.09.2024
19.09.2024
10.09.2024
2.09.2024
13.04.2024
12.04.2024
11.04.2024
28.11.2023