Lale KEMAL
Meclis Başkanı Cemil Çiçek, belli ki kendisini yalnız hissetmişti ki, önceki gün biraraya geldiği gazetecilere, “Sizinle dertleşmek istedim,” diyerek söze başlamıştı. Ancak bu sözleri sarfettiği dakikalarda, Türkiye’nin canını yakan teröre çözüm konusunda bu kadar yalnız hissettiğini anlamak mümkün değildi ta ki Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın, aynı gün akşam saatlerinde, partidaşı Çiçek’in, mutabakat metnine tepki verip, muhtıra diye nitelendirmesine kadar. Arınç’ın, Çiçek’in, basına dağıttığı teröre karşı ulusal mutabakatı öngören metninin muhatabının hükümet olmadığını belirtmesi, tahminlerin aksine Meclis Başkanı’nın hükümet ile bir danışıklı dövüş sonucu bu metni kaleme almadığını ortaya koyuyordu. Danışması gerekir miydi, sorusu ayrı bir konu. Ama, Arınç’ın, mutabakat metnini, muhtıra diye nitelendirmesine kadar varacak aşırı tepkisini anlamak gerçekten çok güç.
Çiçek’in, Kürt sorununa çözümü öngörürken terör sorununu en aza indirmeyi amaçlayan 11 maddelik milli mutabakat metninin içeriğine bakıldığında, “Vay anasını amma da cesur adımlar,” dedirtecek önlemler içermediği bir gerçek zira zaten Türkiye’nin, metinde sözü edilen, ekonomik ve kültürel tedbirleri, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi gibi adımları, çoktan atması gerekirdi. En azından Çiçek’in, terör sorununun, demokrasinin tesis edilmesi, hak ve özgürlüklerin genişletilmesiyle çözülmesi gerektiğini teyit etmiş olması, İngiltere ve İspanya’nın, IRA ve ETA terörü sorunlarını demokratik bir anlayışla çözme gayretlerinin örnek alınması gerektiğinin altını çizmiş olması kayda değerdi. Diğer yandan, Çiçek’in, konuşmasında, PKK lideri Abdullah Öcalan’ı kastederek bölücübaşı ifadesini kullanmış olması ve Kürt sorunu ibaresine, milli mutabakat olarak açıkladığı metninde hiç yer vermemiş olması, bu deneyimli siyasetçinin, yine de tabularını yıkamamış olduğunu göstermesi açısından dikkat çekiciydi. Doğru, Öcalan bir terör örgütünün lideri ama bölücübaşı ifadesi, Kürtlere karşı zaten neredeyse nefret duygularıyla beslenen Türk kamuoyunu daha da kışkırtıcı nitelik taşıdığı için sorunlu. En büyük eksiğimiz, devletin, terörle mücadeledeki kabul edilemez hatalarını görmemizi sağlayacak bir dilin de kullanılmıyor ve geçmişten ders almıyor olmamız değil mi zaten.
Çiçek’in de önceki günkü basın toplantısında altını çizdiği üzere, Türkiye’de herkes terör sorununun çözülmesini istiyor. İstiyor ama nasıl, asıl yanıt verilmesi gereken can alıcı soru bu. Bu soruya yanıt vermesi gereken parlamentoda, Kürt sorununa doğru teşhisi koyup, doğru reçeteyi uygulayacak bir çözüm iradesi yok. Keza, bu anlamda bir devlet aklı da ortaya çıkmış değil. Çiçek’in, terör sorununu çözmede örnek alınması gerektiğini söylediği İngiltere ve İspanya gibi ülkeler, cesur adımlar atarak, bu sorunun çözümünde “muhatap kim,” ve yakınlarını terör sonucu kaybeden “insanlar çözüme nasıl hazırlanacak,” gibi sorulara yanıt bularak, uzun soluklu bir yola çıktılar. İspanya örneğinden yola çıkarsak, bu ülke 40 yıllık Franko askerî rejiminin sonlanması ve askerî darbelerin ilelebet tarihe gömülmesini sağlayarak terör sorununu çözme yoluna girdi.
İspanya’nın terörle mücadelesinde uyguladığı yöntemlere kafa yorulması gerektiğini söyleyen Çiçek’e, doğal olarak, İspanya gibi ordusunun tam denetimini sağlayacak askerî reformların devam edip etmeyeceğini sordum, zira halen demokratik kontrolü sağlanamayan bir TSK ile terörle mücadelenin ciddi zorluklarına değindim. Çiçek, bu sorularımı kapsamlı bulduğunu belirtip, es geçti. Oysaki, ordusunu denetleyemeyen bir siyasi iradenin, terörle mücadelede (darbeleri bir kenara koyarsak) başına neler geliyor Uludere olayında bir kez daha yaşadık. Bülent Arınç, geçtiğimiz haftalarda, “Uludere’yi yapanların Allah bin defa cezasını versin, her şeyi berbat ettiler,” dememiş miydi. Uludere’de, 34 vatandaşın PKK’lı sanılarak, F-16 jetleriyle bombalama sonucu ölmeleri olayı üzerinden sekiz ay geçti ve siyasi irade, halen vurma emrini kimin verdiğini, kimin bu katliamvari olaydan sorumlu olduğunu ortaya çıkartabilmiş değil. Unutulmasın ki Uludere olayı, Türkiye’nin kendi topuğuna kurşun sıkmış dolayısıyla Kürt sorununun çözümünü daha ağırlaştırmıştır.
Türk F4 jetinin, haziran sonlarına doğru Suriye tarafından düşürülmesi olayında askeri tarafından kafası karıştırılan, Uludere’nin hesabını veremeyen ve derin devleti çözerken kendi istikbaline düşen bir hükümet, Kürt sorununu artık siyaseten çözme iradesini kaybetmiş ki Meclis Başkanı Çiçek, “Ben yazdım,” deyip, içinde bulunduğumuz açmazdan çıkmamız için eksik de olsa, cesur adımları içermese de bir reçete sunmak durumunda kalıyor ve fark yaratıyor.
Medyada ise yine fark yaratan gazete Taraf oluyor, gerek Kürt sorunu gerekse derin devlet sorunlarına doğru teşhis koyma anlamında. Taraf ’ın, Gaziantep’te alçakça düzenlenen terör saldırısı sırasında ölen çocuklardan Almina’nın, cansız bedeniyle birlikte ebediyete uğurlanan o güzel yüzünün yanındaki, 22 ağustos tarihli spot haber şöyle diyordu: “Türkiye 2012... Savaşı bitirip, barışı kuramayan ülkenin çocuğu o..”
Savaşı bitir(e)memiş bir ülke olmaktan utanç duymalıyız.
[email protected]Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2016
25.06.2016
18.06.2016
11.06.2016
4.02.2016
28.05.2016
14.05.2016
7.02.2016
30.04.2016
24.04.2016