Markar ESAYAN

Her şeyin bir zamanı var...
17.04.2018
814

 Dünyada suların durulacağı, yeni düzen tezahür edince güneşli günlere ulaşılacağına dair bir beklenti varsa bence bu oldukça geçersiz bir ümittir. Geçersiz ümitler ise insanları ve toplumları sükutu hayale uğratabilir.

Hayatın ne olduğunu doğru tespit etmek oldukça önemlidir. Bir hayal dünyasında yaşamamak, gerçeklere bağlı kalmak ve bu gerçeklik içinde daha iyisine ulaşma çabası daha makul görünüyor.

Mesela Soğuk Savaş dönemi bir dengeydiyse, herhalde dünyanın iki süper güç tarafından paylaşıldığı, casus savaşlarının kol gezdiği, insanların sürekli bir nükleer savaş tehdidiyle yaşadığı, bölgesel savaşların eksik olmadığı bir dünya adına olumlu bir tablo çizilemezdi.

Hasılı dünya her zaman çok kanlı paylaşım savaşlarına sahne olmuş, acı ve gözyaşı eksik olmamıştır. Dehşetin dengesi olmaz. Pol-Potların, Ruanda/Bosna soykırımlarının yaşandığı bir “düzene” olumluluk atfedilemez.

Ben dünyanın bu düşmüş halini normal kabul edelim demiyorum tabii ki… Dünyanın bu durumu ile bir derdimiz, çare önerilerimiz olmalıdır. Ama dünyanın her zaman iyi ve kötü arasında bir çekişme alanı olacağı, yeryüzüne cennetin de inmeyeceğini bilmemiz gerekir. Gerekir ki, hayali, boş beklentilerle hem kendimizi yormayalım, hem de yapabileceklerimizi yapacak gerçeklik duygusunu yitirmeyelim.

Öncellikle, kendi evimizin sağlıklı, birlik ve düzen içinde olmasına çalışalım. Eğer biz güçlü olmazsak, başkalarına da yardım etme, bir şeyleri olumlu yönde düzeltme şansımız olmaz. Ekonomisi güçsüz, toplumsal barışı zayıf, siyasi mekanizmaları sağlıksız bir ülke “Dünya beşten büyüktür” dese bile ciddiye alınabilir mi? Türkiye dünya sistemine eleştiriler yaptığında, eski Türkiye olmadığı için ses getirmiyor mu? Eğer Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonlarını yapamasak, yapsak bile başarılı olamasaydık, Suriye konusunda bugün etkili bir aktör olabilir miydik?

Dünya dün de bugün de zor bir yer olmuştur. Yarın da öyle bir yer olacaktır. Ama bu zorluk içinde iyi dönemler yaşanabilir, dünden daha iyi bir duruma ulaşılabilir. Bizim hedefimiz de dünyayı bir cennet değil, dünden daha iyi bir yer yapmak olmalıdır. Bu büyük iddialarla yola çıkanlar dünyayı her zaman cehenneme çevirmişlerdir. Bu manada devrimci mantık her daim yıkıcı olmuştur. Süreç içinde tedrici, mütevazı hedefler edinmek, bunları gerçekleştirmek için de sabırla çalışmak bana daha gerçekçi geliyor. Çünkü daha zor olan budur.

Türkiye bu konuda Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti pratiği ile doğru bir yolda bulunuyor. Acilci değil. Kendisine metafizik güçler atfetmiyor. Halk iradesine sıkı sıkıya bağlı, dolayısıyla gündemden, sağduyudan kopmuyor. Eğer Erdoğan ve AK Parti son 16 yılda yaptıklarını birkaç yıl içinde yapmaya çalışsaydı, çoktan hal edilmiş olur, bundan da memleket büyük zarar görürdü.

Hazreti Süleyman’ın dediği gibi “Her şeyi zamanı vardır” ve bu zamanlamayı tutturmak yapılacak işler kadar önemlidir.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar