Mehmet BARANSU
“Adi Başbakan” skandalını sanırım hatırlarsınız. 22 Mayıs 2010 tarihinde Taraf gazetesinde “Parola: Adi Başbakan” sürmanşetiyle Erdek Mayın Filosu Komutanlığı’nda yaşanan parola rezaletini kamuoyuna duyurmuştum.
Filoya bağlı Erdek Deniz Üs Komutanlığı ve Garnizon Komutanlığı’nda nöbet tutacak askerlere Şubat 2010’da kullanılmak üzere 25 Ocak 2010 tarihli 3700-76-10 resmî numarasıyla gizli bir parola listesi hazırlanmıştı.
Kullanılacak parolalardan biri “ADİ”, cevabı ise “BAŞBAKAN”dı. Yani bir askere parola olarak “ADİ” diye sorulduğunda, karşılığında cevap olarak “BAŞBAKAN” kelimesi alınıyordu. Sonuç olarak da Türkiye Cumhuriyeti’nin başbakanına “Adi Başbakan” deniyordu.
Bu resmî evrak 25 Ocak 2010 tarihinde, o dönem Mayın Filosu Komutanlığı yapan Tümamiral Atilla Kezek’in bilgisine sunulmuş, bunun belgesini de gazetede yayımlamıştım. Tümamiral Kezek bu evrakı onaylamış, yürürlüğe koyarak tüm birimlere dağıtmıştı.
Haberin ardından kamuoyu bu skandal olaya sert tepki verdi. Konuyla ilgili Deniz Kuvvetleri Komutanlığı hemen bir açıklama yaparak, konunun yargıya taşındığını, ilgili kişiler hakkında soruşturma açıldığını belirtti.
Açılan soruşturma neticesinde 3 Haziran 2010 tarihinde ifadeleri alınmak üzere Erdek Deniz Üs Komutanı Deniz Albay Bülent Keçeci, Harekât Şube Müdürü Deniz Binbaşı Ramazan Akavcı, Harekât İstihbarat İKK Güvenlik Şube İdari İşler Astsubayı Üs Çavuş Çağrı Güler ve Erdek Deniz Üs Komutanlığı Harekât Şubesi’nden Kıdemli Üs Çavuş Yılmaz Samur mahkemeye çağrıldı.
Alınan ifadelerin ardından Erdek Deniz Üs Komutanı Deniz Albay Bülent Keçeci ve Astsubay Üs Çavuş Çağrı Güler hakkında soruşturma açılmasına karar verildi. “Adi Başbakan” belgesinde onayı bulunan Deniz Albay Bülent Keçeci hiçbir ceza almadan sorumluluktan kurtuldu. Soruşturma sonunda da emekliye ayrıldı. Astsubay Çağrı Güler ise olayın tek faili olarak ceza aldı ve meslekten ihraç edildi. Skandal olay, bir astsubayın üzerine yıkılarak kapatıldı.
Aslında buraya kadar olan bilgilerin bir kısmı kamuoyuna yansımıştı. Ancak kamuoyuna yansımayan ilginç noktalar vardı. Bu psikolojik operasyonun bilgisayar karakterinden kaynaklanan bir problem olduğu, “Adi Başbakan” skandalından bilgisayarın “i” harfinin sorumlu olduğu da mahkemede söylendi. Albay Keçeci ve bu skandal olaya onay veren Tümamiral Atilla Kezek de böylece “i” harfi sayesinde kurtuldu. Bilgisayarın “i” harfi, bir tek astsubayı kurtaramamıştı.
Olayı kamuoyu gündemine taşıyan kişi olarak konuyla ilgili bu yeni bilgilerin yanı sıra ilginç detaylara da ulaştım. Tümamiral Kezek’in neden ceza almadığını da öğrendim.
Başbakan Tayyip Erdoğan, kendisine karşı yapılan en küçük eleştiriye dahi tahammül edemiyor. Hakkında yayımlanan karikatürleri mahkemeye verdiğini, konuyla ilgili sert açıklamalar yaptığını da biliyoruz. Hatırlarsanız kızının izlediği bir tiyatro oyununda eşi ve kızını hedef alan ifadeler kamuoyuna yansımış ve konu günlerce tartışılmıştı. Tiyatrocu hakkında sert açıklamalar yapılmıştı. Bu sürecin ardından devletin tiyatrolardan çekileceği, tiyatroların özelleştirileceği projesinde düğmeye basıldığı yorumları yapıldı. Sürecin belirleyici nedeninin o gün yaşananlar olduğu dillendirildi.
Şahsına yapılan en küçük eleştiride bile tutumu bilinen Başbakan Erdoğan’ın, sadece şahsına değil Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanlık makamını ilgilendiren “Adi Başbakan” hakaretine onay veren Tümamiral Atilla Kezek hakkında herhangi bir işlem yapmamasını doğrusu anlayamamıştım.
Tümamiral Kezek, nasıl olmuştu da bu olaydan sıyrılmıştı?
Kezek, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda AK Parti karşıtlığıyla biliniyor. Parola olayı da bunun bir göstergesi. Başbakan ve bakanlar hakkındaki sert söylemleri, Balyoz ve Ergenekon sürecinde tutuklu bulunan amiraller ve subaylarla görüşüp kendilerine destek vermesi sır değil. Buna rağmen, bu olaydan sıyrılmasının nedeni merak ettim ve önceki gün konuyla ilgili yeni bilgilere ulaştım.
Sebep, Kezek’in ağabeyiymiş.
Kezek’in ağabeyi Başbakan Erdoğan ile sürekli görüşüp, parola skandalından kardeşinin sorumlu olmadığını, olaydan geç haberdar edildiğini, asıl sorumlunun ise kardeşinin emrindeki Albay Bülent Keçeci olduğunu söylemiş. Ve Erdoğan’ı ikna etmiş.
Parola skandalındaki belgeye bakıldığında Tezek’e konunun sunulduğu, kendisinin skandal listeyi onayladığı ve altında imzası bulunduğu görünüyor. Buna rağmen Erdoğan’ın gözünde temize çıkıyor.
Bilgisayardaki “i” hatası ve ağabeyi sayesinde de olaydan sıyrılıyor Tümamiral Kezek. Deniz Kuvvetleri içerisinde hükümete karşı yaptıkları bilinirken, ağabeyi aracılığıyla hükümetle iletişim kurması da doğrusu kafamı karıştırmıyor değil.
28 Şubatçı darbeciler ve ortağı medyayla ustalık döneminde anlaşma yolunu seçen, “soruşturmaların dalga dalga ülkeyi boğduğunu” belirten Başbakan’ın, “Adi Başbakan” skandalındaki bu tutumu da kafamı karıştıran bir diğer nokta.
Acaba Başkanlık yolunda, “topuk selamı” verenler ve onların destekçileriyle anlaşma çok önceden yapıldı da bizim mi haberimiz yok.
Yazarlar
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.01.2016
5.02.2016
28.12.2015
15.12.2015
9.02.2015
30.11.2015
23.11.2015
16.11.2015
9.01.2015
26.10.2015