Murat BELGE
Yıllar önce, hâlâ unutamadığım tuhaf bir olaya tanık olmuştum. Beyazıt’ta eski zaman dolmuşlarından birine (sekiz kişilik hani, vardı ya) binmiş, Karaköy’e gidiyorum. Cağaloğlu’nda şoförün yanında oturan bir kadın indi, hemen orada bekleyen sakallı, takkeli bir adam onun boşalttığı yere oturdu.
Bir dakika geçmeden adam köpürdü. “Ben hep söylüyorum! Bu kadın kısmını bırakmayacaksın böyle sağda solda gezmeye!”
Ne olmuş olabilir? Niye böyle gazaba geldi bu adam?
Kendisi açıkladı: “Sıcaklığı kalmış,” diye haykırdı, “Hissediyorum!”
Vay anasını sayın seyirciler!
Neresinden başlamalı? Olağanüstü duyusal duyarlılığından mı? Yasakçı zihniyetinden mi? Her kabahati başkasında bulmasından mı? Nereden?
Bu adam normal bir adam değil. Bütün bu saydığım özelliklerle tozutmuş bir adamdı. “Tozutmak” da her yerde, herkesin başına gelebilecek bir şey.
Burası tamam da, tozutmuş mozutmuş, belirli bir kanal içinde yapıyor bunu. Böyle bakınca, “tozutma”, belirli bir kanal içinde bir “derece farkı” yaratıyor. O kanal içinde bu dereceye gelince “normal” olmaktan çıkıyor. Ama, bu demek ki, bu dereceye gelmediği için “normal” sayılan “anormallikler” de olabiliyor.
İnsan hayatına doğanın değil, kültürün egemen olduğuna inananlardanım. Ama sonuç olarak insan da doğanın içinden oluşmuş bir varlık ve doğadan büsbütün kopamaz. Kadın- erkek birlikteliği doğal bir şeydir. Bu iki cinsi birbirinden --birtakım yasaklarla, kurallarla, tabularla-- ayırmaya giriştiğinizde, doğal bir ilişkiyi bozmaya, doğal olanın içine doğal olmayan bir şeyi katmaya başlamış olursunuz. O adamın “Sıcaklığını hissettim” diye bağırması patolojik; ama patolojinin kaynağı, bu ayırma. Tabii o adam, sorunun çaresi olarak daha da fazla “ayırma” isteyerek, tam yangına körükle gidiyor.
Türkiye’de, günlük hayatta rastladığımız çeşitli sorunların, davranış bozukluklarının temelinde bu geleneksel kadın- erkek ayrımının ve onun yol açtığı sendromların yattığını düşünürüm.
Bugün bunları düşünmenin, konuşmanın nedeni belli: Bülent Arınç’ın sözleri.
Şimdi bir kadın bir mecliste bir şeyi komik buldu ya da ne olduysa, bir kahkaha attı. Bundan “iffet”le ilgili bir sonuç çıkarmanın anlamı ne?
Bülent Arınç erkeklere --anladığım kadarıyla-- “eşinize sadık olun” diyor, ama başka bir şey demiyor --örneğin kahkaha atmalarına karışmıyor. Demek ki bir erkeğin kahkaha atmasının iffetle ilgisi yok-- ama kadının var!
Nasıl bir mantık bu? Ve nasıl bir dünya öngörüyor?
Bülent Arınç kahkaha atan bir kadın gördüğünde, “İşte, iffetsiz bir kadın!” diyeceğine, “Ben niye ‘kahkaha’ gibi bir şeyle ‘iffet’ gibi bir şey arasında ilişki kuruyorum? Acaba bende --ya da kültürümde-- bir tuhaflık mı var?” diye düşünse, belki daha iyi sonuçlara ulaşırdı.
Ama bütün bunların ötesinde, AKP hükümetinde yer almış (“hükümet”le sınırlı olması gerekmiyor elbette --bütün bu yapı sözkonusu) birilerinin, kendi hayatlarında edindikleri kültürü ve öğrendikleri birtakım “ilke”leri, insanlığın evrensel malı yerine koyup, ayrıca da insanlığın evrensel yükümlülüğü sayıp bizlere ikide birde talimat vermeleri, kabul edilebilirlik sınırlarını çoktan aştı.
Anlaşılıyor ki AKP ya da en azından bazı AKP’liler bu müdahalelerde bulunmaktan vazgeçmeyecekler. Bu da, elbette, topluma huzur getirecek bir tavır değil.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları











































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.12.2025
1.12.2025
24.11.2025
25.08.2025
6.08.2025
1.08.2025
28.07.2025
22.07.2025
30.06.2025
16.06.2025