Roni MARGULIES

İsviçreli millî futbolcu Michel Morganella millî takımdan ve Olimpiyatlardan ihraç edildi. Bugün oynanacak olan İsviçre-Meksika maçında kendisini göremeyeceğiz.
Birkaç gün önce de Yunanistan şampiyonu millî üç adımcı Voula Papachristou memleketine geri gönderildi. O da Olimpiyatları bizim gibi evinde oturup televizyonda izleyecek.
Morganella, İsviçre’nin Güney Kore’ye 2-1 yenildiği maçtan sonra Koreliler hakkında (Kore futbolcuları hakkında değil, “Koreliler” hakkında) Twitter’da “Moğollar sürüsü” ifadesini kullanıp “Gidip yansınlar” (yani Türkçesiyle“Cehenneme kadar yolları var”) demiş.
İsviçre Olimpiyat Takımı Başkanı Gian Gilli, “Güney Kore halkına karşı ayrımcılık yaptı, hakaret etti ve onurlarını kırıcı sözler etti” diyerek Morganella’yı ihraç etmiş.
Üç adımcı Papachristou ise, yine Twitter’da, Yunanistan’da çok sayıda Afrikalı göçmen olmasından yola çıkarak “O kadar çok Afrikalı var ki, hiç olmazsa Yunanistan’daki Batı Nil sivrisinekleri alışık oldukları yemekten mahrum kalmayacak” demiş.
Papachristou, son seçimlerde yüzde yedi oy alan faşist Altın Şafak partisinin taraftarı.
İki sporcu da hemen özür dilemiş, “Öyle demek istememiştim ya. Ben aslında mankafalı bir ırkçı değilim, dilim sürçtü, parmağım yanlış tuşa bastı, Koreliler harika insanlardır, Afrikalılara bayılırım”demiş.
Ama para etmemiş.
İster istemez aklına geliyor insanın.
Hiçbir Türk sporcusu ırkçı değildir elbet, hiçbiri ırkçı bir laf etmez tabii. Çünkü Türkiye’de böyle bir şey olamaz.
Ama biz hayal gücümüzü kullanalım, bu imkânsız durumun gerçekleştiğini, bir Türk sporcusunun Londra’da ırkçılık ettiğini düşünelim.
Ne olurdu?
Derhal eve mi gönderilirdi?
Yoksa “Pardon, istemeyerek şey ettim, ırkçı şey değilim ben. Zaten bizde ırkçılık şeyi yoktur. Ben vatanımı ve al bayrağımı en iyi şekilde şey edeceğim. Kazanmayı amaçlıyorum” dedikten sonra her şey unutulur muydu?
Gazeteler hiç böyle bir şey olmamış gibi mi davranırdı, yoksa “Zaten ırkçı değilmiş, istemeyerek olmuş” diye manşet mi atardı?
Hayal kurmaya devam edelim.
Saf ve iyi niyetli bir Türk yöneticisinin ırkçı sporcuyu takımdan atıp eve göndermeye niyetlendiğini düşünelim.
Bu noktada hayale gerek yok. Ne olacağını iyi biliyorum.
Başbakan devreye girer.
Bir telefonla mesele hâllolur.
Değerli sporcumuz paçayı kurtarır.
Saf ve iyi niyetli yönetici, “Ben de ne kadar salakmışım, her şeyi yanlış anlamışım, değerli sporcumuzdan özür dilerim” diye bir demeç verir. Bir daha spor dünyasında adı bile duyulmaz.
Ve Türkiye’de ırkçılığın kabul edilebilir bir şey olduğu, suç olmadığı bir kez daha tescil edilmiş olur.
Ve dolayısıyla, devletin yarattığı ve onayladığı ırkçılık ikliminde ırkçı suçlar işlenmeye devam eder.
Böyle olacağını biliyorum, çünkü örnekleri çok.
Bir hükümet cemevlerinin ibadet yeri olup olmadığını Diyanet İşleri’ne danışırsa, Diyanet İşleri “Değil” derse, hükümet bunu doğru cevap olarak kabul ederse, yargı da devreye girip bunu onaylarsa, memlekette Alevilikle ilgili bir “iklim” yaratılmış olur.
Malatya’da olduğu gibi Alevilere saldırmak bu iklimde “normal” hâle gelir.
Bu iklimi dağıtmaya başlamak zor değildir.
Başbakan televizyona çıkıp şöyle dese hava değişmeye başlar:
“Malatya’da Alevilere yapılan saldırı ve linç girişimini kınıyoruz. Olayın faillerinin bir an önce yargılanmasını, saldırıya uğrayan aileyi beldeden kovmaya kalkan belediye başkanının görevden alınmasını, saldırganlara müdahale etmeyen polis ve jandarma hakkında derhal soruşturma başlatılmasını sağlayacağız. Irkçılığa göz yummayacağız, yumulmasına izin vermeyeceğiz.”
Ama sanırım demeyecek.
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları








































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.03.2023
13.03.2023
27.02.2023
20.02.2023
13.02.2023
6.02.2023
29.01.2023
21.01.2023
15.01.2023
15.01.2023