Yıldıray OĞUR
Dün BM İnsan Hakları Konseyi tarafından kurulan Bağımsız Uluslararası Soruşturma Komisyonu başkanı ve iki üyesi Cenevre’deki BM binasında kameraların karşısına geçti ve raporlarını açıkladı ve İsrail’i açıkça Gazze’de soykırımla suçladı.
Aynı saatlerde BBC’nin anasayfasında bir analiz çıktı: “İsrail, Gazze yüzünden bir “Güney Afrika anı” ile mi karşı karşıya?”
“Apartheid döneminde Güney Afrika’ya uygulanan yaptırımların bir ayağını kültürel ve sportif boykotlar oluşturmuştu. İsrail için de benzer işaretler görülüyor. İrlanda, İspanya, Hollanda ve Slovenya 2026’da İsrail katılırsa çekilebileceklerini açıkladılar. Hollywood’da ise İsrailli yapım şirketleri, festivaller ve yayıncıların boykot edilmesi çağrısı yapan bir dilekçe bir haftada 4.000’den fazla imza topladı; imzacılar arasında Emma Stone ve Javier Bardem gibi ünlüler de var.”
Analizle aynı anlarda İspanya’nın resmi yayıncı kurumu RTVE, İsrail katılırsa Eurovision’dan çekileceğini açıkladı. Daha önce Hollanda, İrlanda, Slovenya ve İzlanda da İsrail’in katılımı halinde Eurovision’u boykot edeceklerini açıklamıştı.
Önceki hafta Hollywood’da İsrailli yapım şirketleri, festivaller ve yayıncıların boykot edilmesi çağrısı yapan bir dilekçeyi 4.000’den fazla sinemacı imzalamıştı. İmzacılar arasında Emma Stone ve Javier Bardem gibi ünlüler de var.
Emmy törenlerinde komedi dalınca ödül alan Yahudi yıldız konuşmasını Free Palestine diye bitirdi. Javier Bardem törene kefiyeyle katıldı.
Haftaya BM zirvesinde çok sayıda AB ülkesi, ABD ve Japonya dışındaki tüm G-7 ülkeleri Filistin’i devlet olarak tanımaya hazırlanıyorlar.
AB’nin İsrail yanlısı Alman komisyon başkanı von der Leyen bile İsrail’e yeni yaptırımlar için komisyona öneride bulundu.
ABD’de Cumhuriyetçiler Charlie Kirk suikastının arkasında İsrail’in olup olmadığını ciddi ciddi tartışıyor.
Netanyahu, İsrail’e yönelik medya ablukası için Çin’i ve Katar’ı suçladı.
İsrail’in vurduğu Doha’daki zirvede biraraya gelen Arap devletleri ve İslam ülkeleri liderleri sonuçta somut bir karara varamasalardı, İsrail’i ağır sözlerle suçlayıp, birlik mesajı verdiler.
İsrail’in bir taraftan askeri olarak dokunulmaz görünürken, siyaseten en yalnız, en kırılgan ve dünyanın her yerinde açık ara en nefret edilen ülke olduğu, Güney Afrika Apartheid rejimi gibi ABD dışındaki dünya tarafından ablukaya alındığı günlerde Kürt çevrelerin gündemi ise Berlin’de yapılan Kürt-Yahudi Kongresi.
7 Eylül’deki İlk Kürt-Yahudi Kongresi’ni Almanya Kürt Toplumu (Kurdischen Gemeinde Deutschland) ve Değerler Girişimi – Yahudi-Alman Pozisyonları (WerteInitiative – jüdisch-deutsche Positionen) birlikte düzenledi.
Esas tartışma ise kongre üzerinde PKK’ya yakın Yeni Yaşam gazetesinde çıkan bir köşe yazısıyla patlak verdi.
PKK davalarından uzun yıllar hapis yatmış, Alevilik üzerine çalışmaları olan Dersimli yazar Nesrin Akgül yazısında kongreyi eleştirdi ve önemli uyarılarda bulundu.
“Kongrenin ana hedefi Kürtleri İsrail ile stratejik ittifaka teşvik etmek; zira kongrede öne çıkan mesajlardan birinin “Kürtlerin çıkarı İsrail ile hareket etmek” olması bunu ele veriyor. Bu ittifak hedefinin zamanlama olarak baş müzakereci Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum Manifestosunun” kendini dayandırdığı ve güncellemek istediği Türk ve Kürt ittifakının üzerine söylenmesi de dikkat çekici olmaktadır.
Kalıcı barış projesinin temeli Kürt-Türk ittifakıyla mı yoksa Kürt – Yahudi İttifakıyla mı gerçekleşeceği stratejik ve tayin edici bir tartışma konusu olmakta. Bu da Ortadoğu’daki jeopolitik güç mücadelesinde Kürtlerin nasıl konumlanacağına bağlı olmaktadır…
Öcalan’ın hedeflediğinin aksine, güncellenmeyen ve “Demokratik Birlik Sözleşmesi” ni inşa edemeyen Türk devleti için İsrail-Kürt ittifakının hangi sonuçlara yol açacağı kulaklara küpe edilerek hızla adım atılmalıdır. Fırtınayı görmezden gelip limana demir atılmazsa, dalgalar gemiyi batıracaktır.”
Akgül bu yazısı yüzünden özellikle diasporadaki Kürt çevrelerde tarafından eleştiriliyor.
Kürtlerin devlet kurmak için İsrail’le ittifak yapmasının eleştirilmesi PKK’nın ve Öcalan’ın Kürt davasına ihanetine bağlanıyor.
Kürt milliyetçileri ve PKK’dan kopmuş bazı Kürt çevreler Öcalan’ı çözüm sürecindeki pozisyonu nedeniyle teslimiyetle suçluyorlar.
Öcalan, Rojava’nın bir bağımsız devlet olmasını engellemek ve Türkiye ile anlaşarak Suriyeli Kürtleri Şam’daki “Colani” rejimine bağlamaya çalışmakla suçlanıyor.
Halbuki bu öevrelere göre bölgedeki altüst oluş bir fırsat ve Kürtler de kendilerine ışık yakan İsrail ile birlikte hareket etmeli.
Bu fikirde olanların sayısı hiç az değil.
Bana İkinci Dünya Savaşı’nda Naziler ilerlerken Sovyetlerden kurtulmak için bunu fırst olarak gören Ukraynalıların, Tatarların heyecanını hatırlatıyor. Ya da Kudüs Müftüsü Emin El Hüseyni’nin Nazi rejimiyle işbirliğiyle Filistin davasını savunmaya çalışmasını.
Ama o fırsatçılık bile bütün dünya savaş halindeyken rasyoneldi.
Ama şimdi tek taraflı saldırgan ve BM tarafından bilr soykırımcılıkla suçlananan sadece bölgede değil, müttefiklerince de yalnız bırakılan savunulamaz bir İsrail var.
Ve bazı maceracı Kürt milliyetçileri bu İsrail ile bölgede Kürtlerin haklarının savunulabileceğini hatta bu fırsattan istifade Suriye’de bir devlet kurulabileceğini düşünüyor.
Sonuçları itibarıyla İsrail’in bütün yüklerini Kürtlerin sırtına bindirecek, onları kadim coğrafyalarında halklarla yüzlerce yıl geçmeyecek bir düşmanlığın içine sokacak, sonuçları itibarıyla da Kürtlerin aleyhine olacak bir fırdsatçılık bu.
Ama milliyetçiliğin gözü kör.
İlginçtir ki bu maceracılığın karşısında Öcalan ve örgütü rasyonel ve yerli bir tutum segiliyor.
Umarım bu tartışma çözüm sürecini hala anlamayanlara bir ders olur.
Ve bu sürecin kıymeti bilinir.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEskinin Öldüğü, Yeninin Henüz Doğmadığı Bir Dönem.. 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURİsrail’in yükünü Kürtlerin sırtına yüklemek… 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “Al sana misilleme”… 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyolİslam-Arap bildirisi ve Gazze 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAdnan Kahveci: “Yöneticiler fakir…” 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanBari zekamızla alay etmeyin: Meğer yargı siyasal değilmiş 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİktidar cephesi ülkenin geleceğini düşünmeli 16.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENİsrail sorunu- Amerika sorunu 16.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluHukuksuzluktan daha pahalı bir nesne yok 15.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanDemokrasi krizi yaşanırken çözüm nasıl mümkün olacak? 15.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞ“BACASIZ SANAYİ” ALARM VERİYOR… 15.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSınırsız küstahlığın sınırları; acziyetin sınırsızlığı 15.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANGerilimle yönetmek ya da gerilimi yönetmek 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKKıyamet saatini durdurmak 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayGüney Kore ‘mucizesi’nin karanlık yüzü: Otoriter kalkınma 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRİmamoğlu: İddianameyi seçimde onu yeneceğimi bilen kişi yazdırdı 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUYeni dünya, yeni Türkiye: Aynı pota… 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESokak çağrısı 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalCharlie Kirk cinayeti ve ‘radikal sol’ 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Em hemû Tirk in!” 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKaos nereye açılır… 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİAK Parti CHP'ye demokratik dayanışma heyeti gönderse 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasÇözüm süreci Suriye virajında 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYanaşma kültürü ve siyasetin çürümesi 11.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.09.2025
8.09.2025
6.09.2025
3.09.2025
2.09.2025
30.08.2025
27.08.2025
23.08.2025
20.08.2025
18.08.2025