Baskın ORAN
Herhalde “İktidar için her şey mubahtır” diye bir kural olacak ki, Artıgerçek’ten Prof. Eser Karakaş “Bu manzara Türkiye’de özel ya da tüzel kişilerin hayatında en az bir kere yaşadığı bir durum. Ben buna kolektif vergi kaçırma diyorum” biçiminde ironi yaparak enine boyuna yazıp izah ettiği halde, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı (herhalde Türkiye’de yaşamadığı ve de gazete okumadığı için) bu “para sayma” olayı hakkında resen açtığı soruşturmayı hâlâ ciddi ciddi sürdürüyor.
Gördüğüm kadarıyla bu acayipliği yazıp çizen de pek yok.
10 günü geçtiği için olayın kısa özeti yararlı olabilir:
***
Bir odada çekilmiş güvenlik kamerası görüntüsü: 5-6 kişi para saymakta.
CHP İstanbul İl Başkanlığı açıklama yapıyor: “4,5 yıl öncesine ait bu görüntüler 2019’da il binası satın alınmasına ilişkindir ve şimdi yayınlanması İBB Adayı İmamoğlu’na yönelik olumsuz algı yaratma çabasıdır”
CHP il yetkilileri anlatıyorlar: “Bina sahibi kaparoyu nakit istedi, kaçırmamak için çantalar içinde getirip saydık, ödedik”
Gn. Bşk. Özgür Özel netleştiriyor: "Satıcının AKP’li avukatı, kendi bürosunda yapılan sayımın görüntüleri[ni] almış, sonra demiş ki, ‘Bu görüntüleri para karşılığı size vereyim.’ Demişiz ki, ‘Hiçbir çekinecek şeyimiz yok.’ Paranın geldiği yer belli, verildiği yer belli"
CHP’nin tapu evrakları üzerinde yazan miktar 24 milyon 360.000 TL. Bu tutar CHP Genel Merkezi tarafından banka havalesi olarak yatırılmış. Ancak, satış 39,5 milyon TL’ye gerçekleşmiş. Aradaki fark, yani kaparo olarak verilip de alım-satımda gösterilmeyen: 15 milyon 140.000 TL.
Sayması bile saatler sürmüş olan bu son meblağ neyin nesidir? CHP binanın fiyatını az gösterip tapu harcı (vergi) kaçırmak için mi yapmış bunu?
***
Olayın devletimizin anlaşılmaz biçimde kendi kendine attığı büyük kazıkla ilgisi var.
Çünkü sanırım bu ülkede hemen hemen herkes bilir, ben de yakınlarımdan çok iyi bilirim, tapu memuru gayrimenkulün gerçek fiyatına işlem yapılmasını reddeder!
Eğer bu konuda kazara bilgi ve tecrübeniz yoksa, olayı anlamanız kolay olmayabilir:
Ülkemizde gayrimenkullerin değeri altında satılıp vergi kaçırılmasını önlemek için devletin ilan ettiği bir “rayiç değer” vardır. Bunun altında satış yapamazsınız. “Tapu harcı” isimli vergi kaçırılmasın diye tapu dairesi işlem yapmaktan kaçınır.
Ama bu rayiç değer şu günkü Türkiye’de fevkalade düşük kalmıştır ve vergi daireleri onu hâlâ uygulamaya devam etmektedir. Tapu dairesi buna aldırış etmez çünkü kendisine Bakanlıktan genelge gelmemiştir.
***
Bu durumda Prof. Karakaş, dalga da geçerek, şöyle açıklıyor tapucunun söyleyeceğini:
“Aynı apartmanda sizin alacağınız dairenin aynısını geçen ay 50 (elli) TL gösterdik, bugün sizin alacağınız evi yüz (100) TL gösterir isek komşunuzu vergi kaçırmış duruma düşürürsünüz, tapu dairesinin de, müteahhidin de, komşunuzun da başı ağrır, gelin sizin evi de elli (50) TL gösterelim, elli lirayı banka hesabınızdan müteahhide havale edin ama öbür elli lirayı da elden verin ev sahibine.”
Bu durumda bankanıza gidiyorsunuz, bavulla gidiyorsunuz tabii, parayı çekiyorsunuz, nakit olarak satıcıya elden ödüyorsunuz. Tapu harcını daha az vermek de bu hamallığınızın karşılığı oluyor.
Mesele bu kadar yani anlaşılamayacak kadar basit! Emeklileri açlıktan kurtaracak para bulamayan Tek Adam Yönetimi’nin ülkeye (ve kendi kendine) kazığı!
Çok açık: Bu ülkede bu suçu işlememiş vatandaş demek, hiç gayrimenkul satışı veya alımı yapmamış vatandaş demektir!
***
Prof. Karakaş şöyle bir yorum yapıyor:
“Kendini sosyal demokrat olarak tanımlayan, iktidara talip bir siyasal parti, hukuk devletini şiar edinmiş CHP olunca, bence işin rengi değişmeli ve satıcı neyi, nasıl talep ederse etsin, CHP bu vergi (harç) kaybına yol açan işlemin, biraz daha fazla harç ödeme pahasına, parçası olmamalı idi (…) ama bu suç o kadar kolektif işlenen bir suçtur ki, kimse bu suçun üzerine gidemez, kimse merak etmesin.”
Güzel de, o zaman binanın sahibi olan kişi (Arnavut iken yeni TC vatandaşı olmuş biri) satar mıydı binayı? Çünkü kendisi da daha yüksek alım satım vergisi verirdi.
Şimdi iktidar zil takmış oynuyor. CB Erdoğan durumu çok iyi değerlendirmekte:
“İşin içine deste deste paranın da girmesiyle bu iş iyice kirlendi. Milletimiz bu sinsi oyunların hesabını 31 Mart’ta sandıkta soracak. Utanma bilmeyen suratlara milli irade tokadını vuracaktır”
Devam ediyor: “Demet demet dolarları, avroları toplayıp aralarında paylaşıyorlar. Bunlara bu ülke teslim edilir mi?"
Bu sözler yargıya dört dörtlük müdahale değil mi?
***
Şu anda Başsavcılık, satışın yapıldığı 2019 tarihinde CHP il başkanı olan Canan Kaftancıoğlu başta olmak üzere, para sayımı yapanlar ile ilgililerin birer birer ifadesini almakta.
Peki, elden ödenecek parayı saymak TCK’ye göre suç mu?
Dahası, bir avukatın, kendi ofisinde müvekkiline ödenecek paraların sayılmasını güvenlik kamerasına gizlice kaydedip CHP’ye satmak istediği (şantaj?) iddiası da araştırılıyor mu ve bu suç mu değil mi?
Ve dahası, Prof. Karakaş’ın dediği gibi, motorlu taşıtlar vergisini hukuka aykırı olarak aynı yıl iki kez ödeten Bakan Mehmet Şimşek, tapu harçlarının rayiç bedel üzerinden ödenmesi talimatını verip bu kolektif rezaleti niye önlemiyor?
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- “Ne olacak bu memleketin hali!”
4.04.2025 - Batı’nın Türkiye’deki son duruma bakış süreci
28.03.2025 - AB ile NATO’yu birbirine fena halde karıştırma vaziyetleri
14.03.2025 - Prof. Serap Yazıcı ile CB Erdoğan olayı
27.02.2025 - Kürtlerden sonra, gelelim Gayrimüslim vatandaşların yaşadıklarına
27.12.2024 - Duydunuz mu, federasyon kuruyoruz ve ardından parçalanıyoruz
14.11.2024 - Türkiye bu anayasa hikayesinden nasıl kurtulur – Fransa modeli
1.11.2024 - CHP ulusalcıları ile MHP’yi buluşturan Kaboğlu olayı
25.10.2024 - Rejim’in 750 TL’lik konkordato ilanı
18.10.2024 - AKP niye 3. sıraya düştü?
27.09.2024
Yazarlar
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
Anasının oğlu
Hiçbir müteahhit sana birşey satmaz.
Anasının oğlu
Hiçbir müteahhit sana birşey satmaz.